Türkiye'nin önünde çözüm bekleyen en sıcak sorunlar Kürt sorunu ile PKK ve şiddettir.
Türkiye'nin aydınlık bir geleceğe yürümesi için, demokrasiyi, hukuk devletini yerli yerine oturtması için, barış ve istikrarı yakalaması için öncelikle bu sorunların çözümü şarttır.
PKK ve şiddet ise Kürt sorununun bir ürünü ya da sonucudur.
Unutmayın:
PKK yokken de Kürt sorunu vardı.
Onun için bu sorunların birbirinden kopuk olarak düşünülmesi yanlıştır. Böyle bir bakış açısı çıkmazı büyütür.
Bu yüzden, ne yapmalı sorusunun yanıtı öyle kolay değildir.
Hazır reçeteler yoktur.
Sorunların bir paket halinde zamana yayılarak ele alınmasıdır doğru olan.
Ve çözüm yolunda yürümek için en başta siyasal kararlılık gerekir.
Çünkü, devletin içinde ve dışında çözüm kapısının açılmasını istemeyen odakların varlığı öteden beri sır değildir.
Ankara'da bu açıdan son zamanlarda olumlu gelişmeler dikkati çekiyor. Hem seçim sonuçları, hem de Çankaya'daki değişim yatıyor bu gelişmelerin arkasında...
Şöyle de söylenebilir:
Çankaya-Hükümet-Genelkurmay üçgeninde eski, klasik ezberleri aşan bir çalışma iklimi uç veriyor.
Olumlu olan da bu.
Nitekim, Başbakan Erdoğan'ın AB Afrika Zirvesi'ne giderken yaptığı bazı açıklamalar umut vericidir.
Dağa çıkışı önleyecek, dağdan inişi ya da eve dönüşü mümkün kılacak düzenlemelerin dört yıllık bir aradan sonra yeniden gündeme geldiği anlaşılıyor.
Çok önemli ve ciddi bir konu.
PKK ve şiddetin marjinalize edilmesi, etkisiz kılınması ve silahla siyaset arasındaki bağın koparılması dağ yollarının kesilmesinden geçiyor.
Kuzey Irak ve Bağdat'ta Barzani ve Talabani'yle olsun, Diyarbakır'da değişik Kürt çevreleri ya da DTP'lilerle olsun, son zamanlarda yaptığım tüm sohbetlerde öncelik eve dönüş konusuna veriliyor.
Irak Cumhurbaşkanı ve Kürt lider Celal Talabani, geçen ay Bağdat'ta bana şöyle demişti:
"Türkiye 1999'da büyük bir fırsat kaçırdı. Türkiye o yıl Apo yakalandığında, eve dönüş ya da af konusunda yürekli adımlar atabilseydi, silahın etkisiz kılınmasında çok büyük bir mesafe alınmış olacaktı."
Böyle bir fırsatı, AKP de 2002 yılı genel seçimlerinden sonra iktidara geldiği zaman kaçırmıştı. 2003'ün başlarında deneyimsizlik ve siyasal kararsızlıktan dolayı eve dönüş yolu tıkanmış, yasal düzenleme ölü doğmuştu.
Şimdi bu yol yeniden açılmak isteniyor. Başbakan Erdoğan bu konudaki kararlılığını açıklarken, askerle birlikte çalışıldığının altını özellikle çizmiş...
Şimdi perde arkasından gelen bilgilerin ışığında desteklenmesi gereken çetrefil bir açılım söz konusu...
İki muhalefet liderinin, Baykal'la Bahçeli'nin bu konudaki şaşırtıcı olmayan tutumlarına gelince, talihsizlik deyip geçmekte yarar var.
DİP NOT
Başbakan Erdoğan'ın türbanlı kızdan sonra, Alevi olduğu için öğretmeninden dayak yiyen lise öğrencisini telefonla aramış olması güzel bir jest.
Dileriz, bu densizliklerin önünü almak için gerekli adımlar atılır.
milliyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle