En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

Annapolis ne vaad ediyor?



TOPLANTI bitti. Dün katılımcılar ülkelerine döndü. ABD Başkanı Bush’un Annapolis’ten ilk ayrılan lider olduğu haberleri geldi.

Bu kadar büyük gürültü kopartılan toplantı bir işe yaradı mı?

Ortadoğu’da barış yolu açılıyor mu?

Aslında karamsarlık için neden çok.

Barışın baş aktörleri, İsrail Başbakanı Olmert de Filistin Devlet Başkanı Abbas kadar güçsüz.

Her iki toplumda da barışa inananlar, inanmayanlardan çok daha az.

Hamas, en başından kendi dışında atılacak her adımı sabote edeceğini açıkça ilan etti.

Başkan Bush’un, bana ihtiyaç olursa devreye girerim dediği ileri sürülse de Washington, hakemlik yapmaya niyetli olmadığı izlenimi verdi.

Üstelik, Türkiye’nin de desteklediği ve Filistin yönetiminin istediği bir şey vardı o da olmadı. Çünkü barış sürecinin tıkanması durumunda devreye girecek olan hakemlik mekanizması oluşturulmadı. Böylece Bush, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Rusya ve ABD’nin oluşturduğu dörtlü girişim olan "Kuartet"i de devreden çıkarttı.

Hiç mi bir şey olmadı?

* * *

HAYIR, bunca olumsuz faktöre rağmen, umutlu olmak için nedenler var.

Her şeyden önce Bush Yönetimi’nin işbaşına gelmesiyle birlikte geri plana itilen Ortadoğu sorunu yeniden gündeme geldi.

Irak savaşına hazırlanırken, Washington İsrail-Filistin meselesini bir kenara itmiş, barış için önceliğin Irak’ta olduğunu savunmuştu.

İlk hedef, bölgede İsrail için en ciddi tehdit olarak görülen Irak ordusunun dağıtılmasıydı.

Artık sıra Filistin-İsrail sorununa geldi. Yedi yıla yazık oldu. Ama Ortadoğu sorununun Washington’un gündemine gelmesi ve tarafların birbirleriye konuşmaya başlamaları önemli.

Şiddete teslim olmaktansa, barış için konuşmaya başlamak, çözüm aramak bana göre çok önemli bir adım ve iyimserlik için bir neden.

Evet, Abbas da muhatabı Olmert gibi çok zayıf.

Ama olumlu bir şey var, o da her ikisinin de on yıl önce tabu olan şeyleri halklarına bugün artık daha rahatlıkla anlatabilecek olmaları. Örneğin, süreçte temel alınacak olan "Yol Haritası"na göre Filistin Yönetimi kendi topraklarında terörün belini kırmakla yükümlü. Bugün Abbas, Batı Şeria’da güvenliği İsrail ile ortaklaşa koruyor. Artık kimse Gazze’nin silahsızlandırılmasını Abbas’tan beklemiyor.

Olmert, işgal altındaki toprakların iadesi konusunu kamuoyuna benimsetmek zorunda olan önceki İsrailli liderlerden nispeten daha şanslı. Halkına bunları ilk anlatacak kişi olmayacak.

Bu iki zayıf liderin, zor, karmaşık, barış ve çok itina isteyen bu süreci devam ettirebilmeleri için yardımcı aktörlere büyük iş düşüyor.

Onların da sahnedeki yerlerini almaya başladıklarını görüyorum.

* * *

ŞİMDİ kötümserler, "ne yaptılar ki?" diyecekler. Evet, Annapolis’e davetli olan kırk küsur ülkenin programda aktif bir rolleri yoktu.

Ama, oradaydılar.

İki devleti Ortadoğu çözüm sürecine destek verdiler. İran’ın Şii aksı hayallerine karşı pozisyon almak için gitmiş olsalar da Suriye ve Suudi Arabistan dahil hepsi oradaydı.

ABD Başkanı Bush konuşmasında, İsrail işgali altındaki toprakların iadesinden söz ederken, Suriye Yönetimi’ne "eğer Hamas ve Hizbullah’ı desteklemekten vazgeçersen Golan’ı alırsın, muhatabımız olursun" mesajını hiç mi vermedi?

Önümüzdeki dönemde, Arap ülkeleri kadar Türkiye’den de bu sürece destek istenecek.

Şiddete son vermek için uzlaşma arayışına açılan her kapı iyimserlik için bir nedendir.

hurriyet



Bu yazı 1,111 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    39,086 µs