En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

Ankara'nın ''Kapsamlı Kürt Planı''nda neler var?



Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 5 Kasım'da ABD Başkanı ile yaptığı görüşmenin içeriği tahmin ve spekülasyonların ötesine geçemedi. Sıcak istihbarat, anlık istihbarat, nokta operasyonlar, Kuzey Irak yönetimi üzerine baskı ve genel operasyon beklentisinin azalması dışında somut bir sonuç ortaya konulamadı. Washington yönetimi ile daha önceki işbirliği yöntemleriyle sınırlı kalındığına dair eleştiriler dışında, eleştirenler de destekleyenler de görüşmelerin içeriğine dair ciddi bilgiler aktaramadı.

Görüşmeden önce Türkiye tam anlamıyla teyakkuz halindeydi. Tezkere çıkarılmış, sınıra askeri yığınak devam ediyor bir başka taraftan ise ekonomik yaptırım kararının ayrıntıları belirleniyordu. Bu arada medya ve devletin hemen bütün kurumları bir yandan kamuoyunu sakinleştirmeye çalışırken diğer yandan tehditkar açıklamalarını ardı ardına sıralıyordu.

Görüşmeden sonra hava birden söndü. Kapsamlı operasyon ve yaptırım açıklamaları etkisini kaybetti. Sınıra yığınak devam ederken içeride operasyonlar sürdürüldü. Aynı anda Kuzey Irak yönetimi de Türkiye sınırında yığınaklara başladı. Hem Türkiye'de hem de Kuzey Irak tarafından tansiyon hızla düşürüldü. Açıklamalar yumuşadı. Hatta bölgedeki bazı askeri hareketliliklerin medya tarafından “abartılarak” operasyon şeklinde sunulması tepki gördü.

Görüşme öncesi ve sonrasında Ankara'ya gelen Iraklı ve Kuzey Iraklı temsilciler görüşmelerden memnuniyetle döndüler. Oysa aynı dönemde savaş rüzgarları esiyordu. Kuzey Iraklı siyasi parti temsilcilerinin görüşmeleri olumlu geçti. Son olarak Türkiye'ye gelen bölge temsilcilerinin Mesut Barzani ile yaptığı görüşmeden sonra yapılan açıklama ilginçti: “Sivillere zarar gelmediği sürece Türkiye'nin operasyonuna karşı çıkılmayacak”tı. Hatta Barzani bile aynı düşüncedeydi.

Washington'daki görüşmeden sonra Deniz Baykal'ın açıklamaları şaşırtıcı oldu. Bölgeden beş yüz bin öğrencinin Türkiye'ye getirilip okutulması, Kürtçe ve Arapça yayınlar yapılması, bölge ile ilişkilerin güçlendirilmesi, çatışmayı değil işbirliğini öne alan bir süreç geliştirilmesine yönelik açıklamalar son derece önemliydi. Baykal'ın dün yaptığı açıklamada ise, “Yeni bir kuzey Irak Planı”ndan söz etmesi ancak af gibi yaklaşımlara karşı çıkması “bilgi eksikliğine mi dayanıyor” sorusunu akla getirdi.

Yeni döneme ilişkin bir başka çarpıcı açıklama da Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'dan geldi. Başbuğ'un; “PKK'nın dağ kadrosunu çözecek, dağdakileri indirecek adımlar”dan söz etmesi ve medyaya bu önemli günlerde “Karar vericileri rahat bırakın” uyarısı yapması dikkat çekiciydi.

Bütün gelişmeler, PKK ve Kürt meselesi ile Kuzey Irak'la ilişkiler konusunda yepyeni bir dönemin başlatılmak üzere olduğuna, henüz net biçimde kamuoyuna yansıtılmayan bu “kapsamlı plan” üzerinde siyasi iktidar ve askeri bürokrasi'nin işbirliğinin söz konusu olduğuna, önümüzdeki günlerde sürpriz gelişmeler yaşanabileceğine işaret ediyordu.

Dün Hürriyet gazetesinin internet sitesinde bu iddia güçlü bir şekilde vurgulandı. “Ankara'da derin plan tartışması” başlıklı habere göre, “hükümet terör dışında Kürt meselesinin tamamına ilişkin kapsamlı bir plan” hazırlamıştı. Bu plan ilk kez Irak'ın Komşuları Zirvesi için İstanbul'a gelen ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a anlatıldı. Üç gün sonra Beyaz Saray'da yapılan görüşmede aynı plan ele alındı. Washington tarafından Kuzey Irak yönetimi ve Kürt liderlere aktarıldı. İlker Başbuğ'un söylediği gibi, şimdi plan “operasyon sürecinde”ydi. Gazete, Başbakan'ın Bakü'de “ya silahla dağda dolaşacaklar ya da şehre inip siyaset yapacaklar” sözüne atıfta bulundu ve askeri operasyonun bu plan için ertelendiğini iddia etti.

Bilinmeyen çok şey var. Ancak gerçek olan “yeni bir inisiyatif”in geliştiği ortada. Genel af, kısmi af, dağdakilerin teslimi, dağdakilere operasyon, PKK liderlerinin tasfiyesi, bazılarının ele geçirilmesi, bazılarının Kuzey Irak'ta Adalet Bakanlığı savcılarınca sorgulanması, Barzani yönetiminin bu plan çerçevesinde işbirliği yapması, yepyeni ve farklı bir diyalog yolunu açılması ihtimal dahilinde.

Başbakan'ın ABD ziyareti sonrasında benim tek bir tespitim vardı: “PKK Türkiye için tehdit olmaktan çıkarılacak.” Bunun nasıl olacağı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bütün bunlar, birkaç gün içinde önemli gelişeler olabileceğine işaret ediyor!

yenişafak



Bu yazı 1,057 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,361 µs