En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Arabaya taş koydum



On altıncı Kalite Kongresi’nin konusunu biliyor musunuz? Zorlanmayın, ben söyleyeyim: Küresel rekabet ve dünya vatandaşlığı. Dün ben de kongrenin ‘AB vatandaşlığı’ ile ilgili bir bölümüne başkanlık ettim.

Yazı için yola koyulduğumda hava kararmaya, güneş yavaş yavaş kızıllıkların arkasında kaybolmaya başlamıştı...

Hava soğuktu...

Haliç köprüsü üzerinde büyük bir kalabalık balık tutuyordu...

Trafik de yoğunlaşmıştı.

Dünya vatandaşlığı...

AB vatandaşlığı...

Yolumun üzerinde uzayıp giden günlük hayat vatandaşlığı...

***

Artık, arkada kalmaya başlayan günün akışını izlerken, haber sitelerine son anda giren bir haberi fark ettim.

İlk gördüğümde haberi altı kişi tıklamıştı...

Bir iki dakika mesafe ile geri döndüğümde tıklayanların sayısı 54’e, az arayla üçüncü hamlemde 189’a çıkmıştı.

Anladım ki haber, en azından bizim gazetenin web sayfasında diğerlerini sollayacaktı...

***

Haber, belki de soğuk havada köprüde balık tutanların yaşamı kadar günlük ve epey büyük bir kalabalığa dokunacak kadar yaşamsaldı...

5 Ocak’tan itibaren artık iyice yaşlanmış olan 60 bine yakın araba trafikten men ediliyordu.

Aslında bu, 10 Temmuz 2003 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen bir yasanın gereğiydi...

Yasanın şimdi uygulanacak olan yönetmeliği de Şubat 2004’te yürürlüğe girmişti.

Model yılları 1958-1972 arasını kapsayan bu 60 bine yakın araba da ‘ne kadar araba, ne kadar hurda’ pek belli değildi...

Ama, devletin toplayacağı bu araçlar, Hurda İşletmesi Müdürlüğü tarafından hurdaya dönüştürülecekti.

Bir başka deyişle arabadan uzak, hurdaya daha yakındılar...

***

16. Kalite Kongresi dünya vatandaşlığını, AB vatandaşlığını tartışa dursun, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, son 50 yıldır karayolu taşımacılığı ile ilgili herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını vurgulamaktaydı...

Denetimsiz sektör hormonlu bir büyüme göstererek, arz ve talep dengesini darmaduman etmişti.

***

Türkiye’de yurtiçi taşımacılıkta 800 bine yakın yolcu ve eşya taşıyan firma var.

Arz ve talep dengesizliği nedeniyle 300 ile 350 bin araç ihtiyaç fazlası...

Bir yandan canlı tabut halindeki köhne arabalar...

Bir yandan 50 yıldır süregelen kökleşmiş başıbozukluk...

Bir yandan taşımacılıktaki öldürücü rekabet karayollarını kan revan içinde bırakıyor, binlerce insanımızı yitirmemize ya da sakat kalmalarına neden teşkil ediyor...

Dün, haber borsasında en hızla yükselen bu haber aslında AB’nin çoktandır yönetimden istediği ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağ salim yolculuk etmelerini güvence altına alan bir girişimden başka bir şey değildi.

***

Bu yeni düzenlemeyle üç şey amaçlanmaktaydı:

Bir, sektördeki arz ve talep dengesizliğini gidermek...

İki, mesleğin saygınlığını koruyarak organize olmuş taşımacılığın, verimli bir sektör haline gelmesi...

Üç, başıboş mayın gibi dolaşan bireysel taşımacılık yerine kurumsal bir sistemin yerleşmesini olanaklı kılmak.

***

İnsan hayatını önemseyen...

Sektörleri modernize eden...

Evrensel bir rekabetin alt yapısını oluşturan bu tür radikal girişimlere keskin tepkilerin oluştuğunu hepimiz biliyoruz.

Halbuki, dünya vatandaşlığı...

Halbuki, AB vatandaşlığı...

Karayollarını mezbahaya dönüştürmeyen bir devlet ve kendi yaşam güvencesi başta olmak üzere yaşam kalitesini baş tacı eden bir toplum demek.

Nisan ayında Aksaray’daki kazada çoğu öğrenci, ölen 33 kişiyi şimdi hangimiz hatırlamaktayız...

O nedenle ‘Dünya Vatandaşlığı’ kongre, ‘AB Vatandaşlığı’ panel başlığı...

Ama...

Maalesef, hayatın içinde hala sağlıklarına ve mutluluklarına önem verilmeyen vatandaşlar olmaya devam etmekteyiz...

star gazetesi



Bu yazı 1,023 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,727 µs