En Sıcak Konular

Ekrem Dumanlı


Ekrem Dumanlı
0 0 0000

Neye yaradı şimdi?



Lütfen hafızanızı yoklayın; yakın bir geçmişte neleri tartışıyordu Türkiye? Hangi sıcak gündemler yüreğini yakıyordu insanımızın? Siyasî tansiyon insanları nasıl cephelere bölüyordu? Ve daha önemlisi; şimdi nasıl oldu da o tartışmalı konular unutulup gitti? Daha dün hararetle tartıştığımız mevzuları bugün muzip bir tebessümle karşılıyoruz. Senaryo hep aynı. Önce sıcak bir gündem icat ediliyor; ardından o gündem, herkese zindan ediyor hayatı. Tartışmalar, atışmalar, didişmeler...
Bu arada mağdur edilen, en azından incitilen, insanlar. Ve suçlamalara muhatap kalan insanların kendilerini müdafaa gayreti. Açıklamalar, çırpınışlar, müdafaalar... Sonuç ne? Kocaman bir hiç! Çünkü vehim dolu tartışmaların içi boş. Bu nedenle hiçbir şey yaşanmamışçasına hayat devam ediyor.

Gündemi kasıp kavuran Malezya tartışmasını hatırlayanınız var mı mesela? Neydi manşetlerden düşmeyen can alıcı soru: Türkiye bir gün Malezya olur mu? Absürt bir soru. Bir ülke niçin bir başka ülkeye benzeyecekmiş ki! Aslında yeni değil bu tartışma. Türkiye İran olur mu, Suudi Arabistan olur mu, Pakistan olur mu diye de sorulmuştu bir zamanlar. Daha öncesine gidecek olunursa "Türkiye Çin olur mu, Rusya olur mu, Arnavutluk olur mu?" gibi sorulara da rastlamak mümkün. Bu derin tecessüslere bakınca sanırsınız Türkiye, yüzer-gezer bir ülkedir ve ne olacağına bir türlü karar veremediği için bir başka ülkeye benzetilmeye hazır ve nazırdır. Tarihî gerçek şu ki; daha önceki yakıştırmalar, soğuk savaş döneminin anlaşılabilir korkularını yansıtırdı ve o evhamı besleyecek örgütlenmelerden bahsedilebilirdi. Malezya tartışması belki de o yüzden komedi filmlerini aratmayacak kadar matrak bir seyir takip etti. Düşünebiliyor musunuz, tartışma çıkar çıkmaz "duayen gazeteciler/yazarlar", soluğu Malezya'da aldı ve uzaydan yayın yapıyormuşçasına ayrıntılar (!) sundu kamuoyuna. Bu arada halkın önemli bir kısmı yapılan gazeteciliğe kıs kıs gülüyordu ve muhtemelen şöyle düşünüyordu: Neden benzeyecekmişim bir başka ülkeye? Malezya ile ilgili artık ne bir haber çıkıyor ne bir yorum. Hani büyük bir tehlikeydi bu? Acaba duyarlı yayınlar (!) sonucunda "tehlike" savuşturulmuş mu oldu? Hayır! Suni bir gündemin balon manşetleri bir güç gösterisiydi; toplum hayatında gerçekliği olmadığı için de unutulup gitti...

Ya "mahalle baskısı" tartışmalarına ne demeli? Güya Türkiye'de mahalle baskısı vardı ve bu baskı yüzünden insanlar özgür bir biçimde yaşayamıyordu. Kıyametler koptu bu iddialar üzerine. Onlarca makale kaleme alındı, yüzlerce yorum yapıldı, gece yarılarına kadar koca koca adamlar papatya falı açar gibi mahalle baskısı var/yok oyunu oynadı... Sonuç ne? Kocaman bir hiç! Çünkü tartışma sosyal bir gerçekliğe dayanmıyordu; o yüzden çıkış yolları ve çözüm önerileri aranmıyor; sadece ayrışımlar öne çıkıyor ve kamplaşmalar tahrik ediliyordu. Halk nezdinde gerçekliği olmadığı için kısa bir süre sonra unutulup gitti.

Anayasa tartışmaları da öyle. Daha ortada taslağın taslağı bile yokken vuruşmalar başlıyor, aklıselimle yapılacak tartışma, semboller kavgasına dönüştürülüveriyor. Kuzey Irak'a yapılması düşünülen sınır ötesi harekâtın med-cezirleri de günlük politikaların heyecanına hapsedilmiş durumda. Öyle bir an geliyor ki herkes "derhal sınır ötesi operasyon yapılsın" diye feryat ediyor; öyle bir an geliyor ki herkes "aman bizi bataklığa çekiyorlar" diye yeri göğü inletiyor.

Türkiye yorgun. Günlük telaşlara mahkûm güncel tartışmalar yüzünden bu ülke, sağlıklı karar veremiyor. Yarınlara dair planlarımız yok; çünkü yakamızı vehimlere kaptırmışız ve kendi gölgemizle boğuşuyoruz. Tartışmanın biri bitiyor diğeri başlıyor. Her memleket meselesine tüketim metaı gibi bakılıyor. Ve maalesef bu ülke iç enerji israfından dolayı sürekli güç kaybediyor. Bir de tersini düşünün lütfen; şayet Türkiye her alanda ufku zorlayacak bir ivme yakalasaydı bugün nerelerde olurdu? Suni gündemlerden yakamızı kurtarmadıkça, insanımızın standardını yükseltmemiz ve dünya dengelerinde rol üstlenmemiz mümkün değil! İnsan ister istemez bir yandan boşuna harcanan enerjiye bakıyor, hayıflanıyor; diğer yandan da kaçan fırsatlara bakıp iç geçiriyor. Yazık olmuyor mu bu ülkeye?

zaman



Bu yazı 959 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Eylül 2012 Ne gereği vardı?
    • 11 Haziran 2012 Cuntalarla nasıl mücadele edilecek?
    • 30 Nisan 2012 Şiddet!
    • 16 Nisan 2012 '28 Şubat'çılardan panik atak hamleleri
    • 10 Nisan 2012 Çin'den bakınca Türkiye'nin gücü
    • 9 Nisan 2012 Darbede tanıdığım dört subay
    • 2 Nisan 2012 Suriye İran... İşte çetin imtihan!
    • 26 Mart 2012 Terlik
    • 13 Şubat 2012 Aman dikkat!
    • 6 Şubat 2012 Bu yüzden mi susuyorsunuz?
    • 23 Ocak 2012 Hem Hrantçı hem Ergenekoncu olunabilir mi?
    • 16 Ocak 2012 Kaç kafatası bir manşet eder?
    • 9 Ocak 2012 Hesap vermek
    • 26 Aralık 2011 Çanlar Avrupa için çalarken
    • 19 Aralık 2011 Militan
    • 12 Aralık 2011 Maazallah!
    • 5 Aralık 2011 Global Ergenekon
    • 28 Kasım 2011 Dersim'den alnımızın akıyla çıkmak
    • 23 Kasım 2011 İngiltere'yi yeniden keşfetmek
    • 21 Kasım 2011 Dersim'in şifreleri

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,574 µs