En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Deniz Baykal'ın 'Minik Kuşu'



Açılım, hem Kürt, hem Kuzey Irak sorunu tartışılırken sık sık kullanılan kelimelerden biri: "Açılım yapmak gerekiyor... Açılım bekliyoruz... Açılım yapmamız için önce silahların bırakılması gerek..."
Sözlüktekinin ötesinde anlamı var bu kelimenin: Hükümetin, ordunun ya da muhalefet partilerinin " vuralım " demenin ötesinde, ortaya çözüm önerileri atmasına işaret ediyor.
Geçen gün bir arkadaşım, " Baykal'ın açılımı hakkında ne düşünüyorsun" dedi. Ben de, " İki şık var " dedim... " Ya başına saksı düştü ya da... "
Bir insan, aniden fikir değişikliğine giderse... Çok farklı şeyler söylemeye başlarsa... "Başına saksı düştü herhalde" deriz.
CHP Başkanı Deniz Baykal'ınki de bunu andırıyor. 22 Temmuz seçimlerine gidilirken Kürt sorununa ilişkin dişe dokunur hiçbir şey söylemedi Baykal.
Kuzey Irak hakkında da bildik Ankara tezlerinin ötesine geçmedi.
Sonuç: Kürt vatandaşların yaşadığı illerde, AKP karşısında büyük bir yenilgi aldı.
Bilmiyor muydu böyle olacağını? Tabii ki biliyordu. En azından bölgedeki parti teşkilatı uyarmıştır genel başkanı.
Ama en gerekli zamanda, yani seçim öncesinde sessiz kaldıktan sonra, şimdi "açılım" yapıyor.
Niye? Başına saksı mı düştü?
Bunu söylemek Baykal gibi tecrübeli bir siyasetçiye haksızlık olur. Peki ne oldu?
Baykal'ın "açılımına" baktığınızda Kuzey Irak konusunda, " fazlasıyla somut " öneriler getirdiğini görüyoruz.
"Fazlasıyla somut" diyorum çünkü siyasetçiler kendilerine manevra alanı bırakmak için genellikle " muğlak " konuşur. Baykal ise açık konuşuyor.
Mesela: Irak'taki Kürt, Arap ve Türkmen gençlerin Türkiye'deki üniversitelerde okutulması... Ilısu Barajı'nın tamamlanması... Habur'a alternatif olarak Ovaköy sınır kapısının açılması...
Hele bir de " 20-30 yıl sonrasını düşünerek hareket etmeliyiz " demesi var ki... Genellikle " yarınlar " değil sadece " yarın " veya çok çok " öbür gün " kaygısıyla adım atan siyasetçiden ziyade bir " stratejisti " akla getiriyor.
Bu sözlere, bu örneklere bakıyorum da... Baykal'ın, partideki yetkili arkadaşlarıyla oturup bir gelecek tasarımı yaptığını gözümün önüne getiremiyorum:
CHP kurmayları büyük bir masanın çevresine oturmuş... Önlerine kocaman bir Ortadoğu haritası açmışlar... Herkesin önünde ilgili oldukları alana ilişkin dosyalar var...
Ekip uzun süre tartıştıktan sonra karar veriyor. Ve alınan kararları Baykal, bir "açılım" olarak kamuoyuna sunuyor.
" Peki nasıl olmuştur " diye sorarsanız. Belki Baykal ve arkadaşlarının hakkını yemiş olacağım ama... Aklıma gelen sahne başka:
Eskiden Genelkurmay semalarında iki tur attıktan sonra Emin Çölaşan'ın masasına konan ' Minik Kuş', bu kez Deniz Baykal'a bir dosya getirmiştir.
Baykal ve birkaç kurmayı dosyayı inceler. İçinde kendisinin de uygun, doğru, makul bulduğu birçok öneri vardır.
Bunlardan bir kısmını, Türkiye'deki Kürt vatandaşları da yakından ilgilendiren bir " Kuzey Irak açılımı " olarak bizimle paylaşır...
Niye mi böyle düşünüyorum? Hatırlarsanız... Ağustos ayında, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, Kürtler, Ermeniler ve Aleviler hakkında bazı açıklamalar yaptığında... "Bunlar bilimsel kaygıyla yapılmış açıklamalar değil, belli ki Kürtlerle ilgili bir şeyler olacak" demiştik.
Oldu, hem de fazlasıyla oldu!
Bakalım Baykal'ınkinden neler çıkacak?

sabah



Bu yazı 1,110 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,386 µs