En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Komutanlar ve Kürt meselesi



AYTAÇ Yalman Paşa ödünsüz bir Kemalist, şahin bir komutan olarak bilinir. Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı "Türkiye'deki Toplumsal Değişimin Analizi" adlı yazı dizisinde, radikal bir laikliği savunuyor, Kürt meselesini sırf emperyalizm faktörüne bağlayarak "Dayatmacı ve otoriter tedbirlerle konuya yaklaşmalıyız, insanların farklılıkların peşinde koşmasına fırsat vermemeliyiz" diyordu.
Arkadaşımız Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada ise, Aytaç Paşa, meselenin üç aşamadan geçtiğini söylüyor: Sosyal sorun dönemi, askeri dönem ve siyasallaşma dönemi.
'Sosyal sorun' döneminde Kürtler kendini ifade, dilini konuşmak, türküsünü dinlemek, kültürünü yaşamak gibi talepler ileri sürüyordu. Sorun o aşamada çözülebilirdi... Bunu belirten Aytaç Paşa şöyle devam ediyor:
"Oysa, bizler o dönemde,'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta işte dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz... Biz olayın sosyal yönünü görmemişiz, dolayısıyla sorunu zamanında görmemişiz."

Üçüncü aşama?
Aytaç Paşa'yı 'dün şöyle, bugün böyle diyor' diye eleştirmiyorum. Hepimiz zihnen hazır olmadığımız yeni sorunlar karşısında her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. Üstelik 1980'lere kadar "Kürt yoktur diye eğitilmişiz!" hepimiz.
Bu eğitim Şeyh Sait İsyanı'ndan sonra başladı, 1931'de liseler için yazılan ünlü "Tarih" kitabı ile resmileşti. Karabekir'in, hatta Atatürk'ün bile Kurtuluş Savaşı sırasındaki sözleri sansürlendi.
Kurtuluş Savaşı dönemindeki bütünleşmeyi nasıl başardığımıza bakarak bir perspektif edinme imkânımız da ortadan kalktı!
1980'lerde ise artık 'sosyal sorun' dönemi aşılmış, taban kazanan Kürt milliyetçiliği terörle patlak vermiştir. Aytaç Paşa'nın 'askeri dönem' dediği süreç budur.
Üçüncü aşama 'siyasallaşma'dır. PKK'nın içeride siyasallaşması o kadar önemli değil; var zaten partisi... Buradaki tehlike, PKK'nın uluslararası camiada, FKÖ gibi, 'siyasal örgüt' olarak kabul edilmesi tehlikesidir!

Ekonomi ve milliyetçilik
Artık bu aşamada bari eski şartlanmalarımızdan kaynaklanan hatalar yapmamalıyız, PKK'nın ekmeğine "siyasallaşma" yağı sürecek hatalardan sakınmalıyız.
PKK'nın uluslararası camiada "siyasal örgüt" değil, "terör örgütü" olarak görülmesini devam ettirmede en önemli etken, Türkiye'deki rejimin çağdaş standartlarda demokrasi olmasıdır.
'Sosyal sorun dönemi'nde sorunu çözmek için gerektiği halde bunu göremediğimizden yapmadığımız açılımları yapmalıyız.
Bunun özeti, PKK'nın 'demokratik hakları gasp edilmiş bir halkın örgütü' gibi görülmesini önleyecek demokratik ve sosyal politikalardır.
Dünyanın bütün demokrasilerinde etnik milliyetçilikler bu tür politikalarla 'yönetilebilir' düzeye indiriliyor.
Ekonomik faktör de fevkalade önemlidir. Bu noktada yine bir komutan, Org. Hilmi Özkök çok önemli bir olguyu hatırlatıyor: Hindistan'da ekonominin geliştirilmesi umulduğu gibi milliyetçiliği yatıştırmamış, aksine güçlendirmişti!
Peki, ekonomik kalkınma Kürt milliyetçiliğini güçlendirir mi, sakinleştirir mi?
Yarın devam edeceğim.

milliyet



Bu yazı 1,033 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,684 µs