Her türlü fikrin özgürce tartışılmasının kıymeti, emekli generaller konuştukça ortaya çıkıyor.
Önce "Kürtlere Dağ Türkü dedik, yanlış yaptık" diyen Aytaç Yalman konuştu.
Geçmişe yönelik hata itirafı sırası dün de 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren'deydi.
Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkencelerden ilgisi olmadığını savunan Evren'in asıl çarpıcı sözleri şunlardı:
"12 Eylül'de şöyle bir hatamız oldu. Kürtçe konuşmayı yasakladık. Şöyle yasakladık: Konuşmalarda, mitinglerde, şurada burada Kürtçe konuşulmayacak. Okulda Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik."
Bunun büyük bir hata olduğunu kabul eden Evren bugün geldiği noktada Güneydoğu'da hizmet yapan memurun Kürtçe bilmesi gerektiğini savunuyor.
Oysa 12 Eylül darbesi sırasında ortaya çıkıp bu yasağı kınayan, Kürtçe konuşma hakkını savunan insanlar tutuklanıyor, üstüne üstlük işkence ve zulmüyle tarihe geçen Diyarbakır Cezaevi gibi yerlere gönderiliyordu.
Doğruyu elbette o dönemde de gerçeği haykıranlar, haksızlığa sesini yükseltenler yapıyordu.
Yanlış olan, fikrin baskıyla, zindanla susturulmasıydı.
30 yıl önce o sesini yükseltenler dinlenseydi, Türkiye belki bugün bu kadar sancılı bir süreçten geçmezdi.
12 Eylül'ün yasakçı atmosferi hiçbir zaman tam olarak silinemedi.
O dönemin yasakçı, baskıcı ruhu hâlâ yüreklerde yaşıyor.
Bugün de tek çözümü şiddette görenler, farklı fikir ve görüş ileri sürenleri susturmaya, bastırmaya çalışıyor.
Serbest bir tartışma ortamının bulunmadığı durumlarda sağlıklı çözüm yolları geliştirmek mümkün olamaz.
O dönemin yasaklarını koyanlar bile bugün hatalarını kabul ediyorlar.
Bugün de sadece sesi daha gür çıkanların dedikleri yapılırsa, 30 yıl sonra yeni bir özeleştiri dönemine tanıklık etmek durumunda kalabiliriz.
Akıllı toplumlar yakın geçmişteki hatalarından ders alabilenlerdir.
Hatayı kabul etmek yetmez, doğru dersi çıkarıp tekrarlamamak önemlidir.
Bunun için hukuk kuralları içinde herkesin görüşüne saygı duymak gerekir.
Demokrasinin önemi buradan kaynaklanır.
Demokrasi bu nedenle mevcut sistemler içinde en iyisidir.
Sigara yasası
Taksiye bindiğinizde sürücünün elinde genellikle bir sigara vardır.
Hava soğuksa küçücük taksinin içinde dumanaltı olmak durumunda kalırsınız.
Uyarsanız, genellikle ters bir yanıt alırsınız.
Meclis Adalet Komisyonu bugün görüşeceği yasa teklifiyle bu tablodan kurtulmayı hedefliyor.
AKP'li Cevdet Erdöl'ün hazırladığı teklif, sigara içilecek alanları ciddi oranda sınırlıyor.
Yasağa rağmen sigara içenlere 50 YTL para cezası uygulanmasını öngörüyor.
Burada önemli olan husus, bu yasağın kim tarafından ve nasıl uygulanacağının net bir biçimde belirlenmesi ve yasanın kâğıt üzerinde kalmasına izin verilmemesi.
Yasak alanlarda sigara içenler kadar, mekânların sahip veya yöneticilerine de sorumluluk getirilmesi daha doğru olabilir.
sabah
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle