En Sıcak Konular

Halim Selim


Halim Selim
0 0 0000

Cennet’te yeniden iki sevgili olmak…



Başlıyor… Acılar toprağa gömüldü… Hepimiz yeniden doğmuş gibi masum olduk… Ve şöyle düşündük; bu kötülükleri ancak bir çocuğun masumiyetiyle yenebiliriz…

Allah’ın bizi yarattığı ilk an… Zihnimizde tek bir çizgi bile yok… Ve karşımızda uçsuz bucaksız Cennet görüntüsü…

Şimdi, nasıl kötülük işlenebilir… Kötülüğü o Cennet ortamında var kılacak tek bir işaret yok çevremizde…

O zaman, Cennet’te kötülüğü başlatan işareti neydi iblisin…

Kan çekiyor bizi… Şeytana… Sır burada… Şeytandan önce ateş var mıydı acaba Cennet’te… Kan! Tahmin edilemeyen yolculuğu kanın damarlarımızda… Ateş içinde kaldık birden Cennet’te… O bizi her tarafımızdan kuşattı mı o aynı anın içinde… Bir yılan gibi yükseldi mi omurgamızdan…

Tuhaf… Omurgadan yükselmeden, Cennet’te, hangi organımızda yol aldı önce… O organla sokuldu Hz. Havva’ya… Ve o an değişti Cennet’in eşsiz görüntüsü… Ateş içine girmişti Hz. Havva’nın… Bu saklı kalamazdı… Ateş çiftleşmişti toprakla… Anlaşılamayacak, tuhaf bir durumun içinde kalmıştı Hz. Âdem… Ona öğretilen kelimelerin içinde bu durumu açıklayan bir kelime yoktu… Tövbe etti hemen… Ama vücut o anı hiç unutmadı… Zihni, acıyı, pişmanlığı tanıdı… Masumluğu bozulmuştu…

Toprak, kaynamaya başladı… Hz. Âdem bir defa daha bölünmüştü…

Bugün, kanın yükselme çabaları o organın içinde devam ediyor… Birbirimize geçiyor hep o ilk anın duygusu… Cennet’te masumluğun bozuluşu…

İki ruhun, kanın ateşinin dışında sevişmesi ne güzel olur… Masumluk bozulmadan… Hiç iç ve dış düşüncesi olmadan… Ateşin uzağında, nurun içinde, iki ruhun sevişmesi, o zaman bizi belki yeniden Allah’a kavuşturur…

Cennet’in o ilk anına, şeytanı almadan aramıza, Cennet’te devamlı kalmak için hep o ilk anın sonsuzluğu içine dönebilirsek, bunu başarabilirsek ne güzel olur…

Şimdi acılarımızı toprağa gömdük… Yeniden iki sevgili olmak istiyoruz… Cennet’e bir çocuğun masumluğu içinde dönmeyi arzuluyoruz... O günahı bir daha işlemek istemiyoruz… Bizi bu ilahi yolumuzdan döndürmek için her şeyi göze alan şeytanı, korumaya çalıştığımız bu masumiyetimizle bertaraf edip, biz iki sevgili yeniden Cennet’e dönmek istiyoruz…

O zaman, Cennet’te içimize aldığımız şeytanı bu dünyaya düşürüldükten sonra yine bu dünyada terk edebilirsek, biliyoruz ki, Cennet’e döndüğümüzde, Cennet’e bir daha giremez şeytan…


GİREMEZ.



Bu yazı 3,834 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 10 Eylül 2014 İnsanlık tehlikede! Ey mazlumlar!
    • 5 Eylül 2014 Bilinmeyiz biz! Görünmeyiz! ‘Bir’ işaret bekliyoruz!
    • 1 Eylül 2014 Kalbe çağrı! Günah işlemişseniz de gelin! Yeter ki günahı terk edin!
    • 27 Ağustos 2014 Ey ‘nar’ kardeşlerim! Yol bitti!
    • 22 Ağustos 2014 Ey Mehdiyet! Kaldır başını secdeden!
    • 18 Ağustos 2014 Şeytanın ‘Dünya Krallığı’ kime hizmet eder?
    • 11 Ağustos 2014 Kıyam-et!
    • 6 Ağustos 2014 Terk edin sahte şeyhleri, mürşitleri! Kur’an’a dönün yüzünüzü!
    • 31 Temmuz 2014 Ey kabalist sufiler! Süslü cinler! Bildik sizi!
    • 25 Temmuz 2014 Kalbin cihadı başladı!
    • 21 Temmuz 2014 Belki de Ahir Zaman! Ey zalimlerin en zalimi! Hesap zamanı!
    • 14 Temmuz 2014 İşte ‘Mehdiyet’ sırrı! Kur’an ve ‘hidayet’!
    • 9 Temmuz 2014 Fırat, Dicle ve ISIS! Kıyamet alametidir!
    • 4 Temmuz 2014 Ramazan! ‘Oku’duk mu? Kur’an’ı anladık mı?
    • 29 Haziran 2014 Ey Mehdiyet! Kalbimiz ağlıyor!
    • 25 Haziran 2014 Ey mazlumlar! ‘Hakikat’ vakti artık!
    • 21 Haziran 2014 Şam, Kudüs ve İstanbul için fazla zaman kalmamıştır!
    • 17 Haziran 2014 Şirk-etlerin zombileri kapımızda! ‘İslâm’ adına hem de!
    • 12 Haziran 2014 Zaman yaklaştı! Zulme karşı ‘tuğrul kuşu’!
    • 7 Haziran 2014 Rabbim affet!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,864 µs