En Sıcak Konular

Umur Talu


Umur Talu
0 0 0000

Düşünmeye davet



Kimi temel noktalar:
1. Örgütle, terörle mücadelede; istihbarat, güvenlik "alışkanlıkları" nın gözden geçirilmesi; zaafların, hataların tespiti;
2. Bölgedeki askerlerin (ve komutanların) niteliklerinin, eğitimlerinin, kıdemlerinin, rütbelerinin, sorunlarının değerlendirilmesi;
3. "PKK ile mücadele" nin "halkla mücadele" haline gelmemesi;
4. "Teröre rağmen", vatandaşlık bilinci, aidiyet ve adalet duygusunu yükseltecek demokratik, ekonomik, toplumsal, hukuki, eğitimsel seferberlik; temsil ve siyaset kanalının açık tutulması; adalet duygusunu zayıflatan yargı kararları üstüne düşünülmesi;
5. PKK'nın "Kürtlerin hakları" ndan ziyade, ABD ve İsrail'in bölgedeki (kimi) hesaplarına "iliştirilmiş", taşeronlaşmış halinin idraki;
6. PKK'nın Türkiye için "tuzak" olduğunun, ekonomik ve demokratik açıdan sorunlu tutup militerleştirme, Irak batağına saplama, Ortadoğu'daki tüm karışıklıkların içine çekme, İran'a saldırı mevzii de kılınmak üzere bir savaş ülkesi haline getirmeye kurulmuş tahrik bombası olduğunun da kavranması.

Kimi temel sorular:
1. Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Başbuğ'un sorusundan çıkarak: 23 yılda devlet "örgüte katılımlar noktasında" neden başarısız?
2. Güvenlik güçlerinin "başarısı" nın ilan edildiği 90'lı yıllardan sonra, bugüne nasıl gelindi?
3. Binlerce askerle yapılan operasyonlarda, korucuların, köylülerin, askerlerin pusuya düşebilmesindeki zaaflar neler?
4. Görev yapan askerlerin, özellikle erlerin eğitimi yeterli mi?
5. Deprem ve ekonomik krizden sonra toparlanmaya çalışan, önceki hükümetten başlayarak atılan demokratikleşme adımları ve "Tezkere ve hukuksuz işgale katılımın reddi" ile uluslararası itibar kazanan, soldan sağa halkının yüzde 80'inden fazlası savaşa karşı olduğunu ilan eden, ABD'ye aldığı tavırla dünyada başka türlü fark edilen, AB karşısında pozisyonu kuvvetlenmiş bir ülke yeniden nasıl vuruldu?
6. PKK; ABD'deki kimi güçlerin bir "tezkere cezası" ile Türkiye'yi yine Ortadoğulaştırma, iç savaş haline sürüklenme, kaos toprağı kılınma projesinin aracı olarak nasıl kurgulandı? Mayınlar ve silahlar birdenbire nasıl çoğaldı?
7. Terörün şiddeti ile ülkede şiddetli bir rejim isteyenler arasındaki paralellik nedir?
8. Mayın temizliği, büyük verimli toprakların tarıma açılması, kapalı sınır kapılarının işlev kazanması ihtimali ile hem komşulardaki, hem Güneydoğu'daki ekonomik ve sosyal değişim imkanları neler? Bunların dinamitlenmesi içeride ve dışarıda kimlerin yararına?

Şimdi, ismi bende, "TSK'da 35 yıl ülkesine hizmet vermiş" emekli bir kurmay albayın yazdıkları:
"Sayın Kara Kuvvetleri Komutanımız terör örgütüne katılım konusunda sınıfta kalındığını açıklamış. Sonuna kadar doğru. Ama yanlış olan iki temel nokta var:
Sınıfta kalan TC Devleti değil, onun bilgisiz, yetersiz, değil ileriyi önündekini göremeyen, saplantılı, şahsi çıkarı önde tutan yöneticileri ve aydınlarıdır.
İkinci, sınıfta kaldığımız tek konu bu değil.
Organize bir tehdit olduğunun kavranmasında uzun süre sınıfta kalındı.
Ekonomik yetersizlikler, sosyal sıkıntılar istismar edilerek başlayan bir sorunun sadece silahlı güçle çözülemeyeceğini anlamada sınıfta kalındı.
Sorunun büyük bir ABD projesine hizmet eden planın parçası olduğunu anlama konusunda sınıfta kalındı.
Terörle mücadeleyi sadece halkı kazanan tarafın kazanabileceğini kavrama, halkı kazanmada sınıfta kalındı.
Terörle mücadelede başarının öldürülen terörist sayısıyla asla orantılı olmadığını anlamada sınıfta kalındı.
Her kurumda, her düzeyde uygulanabilir, sonuç alıcı politika, strateji, taktik üretmede sınıfta kalındı.
Bölge halkında vatandaşlık bilincinin yaratılmasında sınıfta kalındı."


Ve "bölgede görev yapmış biri" nin yazdıkları:
"Biz sayısal rekora oynadık yıllardır. Terörist bir öldürdü ise, biz beş öldürdüysek sorun kalmadı gibi düşündük. Tepedeki siyasibürokratik kesimin her şehidin arkasından, kara gözlükleri takıp, şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak demesi bu sığlığın göstergesiydi.
Ama terörist öldükçe çoğaldı.
O terörist taş kovuğundan çıkmamıştı. Anası, babası, sülalesi devlete düşman oldu. Feodal yapı bunu katmerlendirdi.
Köylerde okul yok. Su yok, Allah'ın suyu yok. İş hiç yok.
Eğitim? Onu PKK veriyor, tarikatlar, cemaatler veriyor.
Geniş düşünme zamanıdır. Bugüne kadar yapılanlar işe yaramadıysa."
Ve bir başkası:
"Askerlerimizin eğitim eksikliğini biliyor musunuz? Acemi eğitiminde bir aylık sürede silah eğitimi yapılıyor. Bir bölükte bir ere çok az süre ve öğretmen düşüyor. En fazla 20 ila 25 mermide nişancılığı bitiriyor. Program bu kadar. Çare, profesyonel personel. Ama onlara da doğru dürüst hak ve maaş. Bir gelecek umudu."

sabah



Bu yazı 944 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ocak 2009 Kravatın vicdanı
    • 15 Ocak 2009 Yeraltı ordusu!
    • 26 Aralık 2008 Hakikatin içyüzü
    • 15 Aralık 2008 Onların oğulları kızları...
    • 11 Aralık 2008 Bak şu bakana!
    • 23 Kasım 2008 Üç ana...
    • 17 Kasım 2008 Taş ile bomba... Kanun ile adalet
    • 13 Kasım 2008 Ya öyle değil de böyle ise...
    • 19 Ağustos 2008 Kırk tilki kırk ayak
    • 28 Temmuz 2008 Kahpelik!
    • 28 Ekim 2007 Kasrı Şirin mi şirin!
    • 10 Ekim 2007 Düşünmeye davet
    • 26 Ağustos 2007 Biat kültürü imiş!
    • 21 Haziran 2007 Büyük lokma... Büyük konuşma
    • 20 Haziran 2007 Susurluk, Ankara Sauna, Atabey Kaldırım, Danıştay Trabzon, İstanbul bomba Cumhuriyet
    • 17 Haziran 2007 Her senaryo aktörünü bulur
    • 11 Haziran 2007 Şimdi incir zamanı
    • 3 Haziran 2007 Bana her şey seni hatırlatıyor!
    • 29 Mayıs 2007 Bunu da gördük!
    • 28 Mayıs 2007 Kanmayın kıymayın!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,960 µs