En Sıcak Konular

Perihan Mağden


Perihan Mağden
0 0 0000

Seviyeli 1 düşünür sevdim mahalleden



İsmet Berkan'la Ertuğrul Özkök çok seviyeli 1 tartışma yürütmekteler; belki görmüşsünüzdür.
Birbirlerine iltifatta da sınır tanımıyorlar 2 Düşünür olarak: çok çok 'sitayişle' bahsediyorlar birbirlerinden.
"Aman ne kadar isabetli buyurdunuz."
"Yok yok; İsabet size denir, asıl siz ne kadar kuş kondurdunuz" vari bir Mümtaz beyle Nezaket hanım ılık bir sonbahar sabahı Bebek Bank'ta karşılaştılar edası.
'Henüz başörtüsü mü diyelim/ türban mı, ne dediğimizin önemi var mıdır/yok mudur'da dahi anlaşabilmiş olmasalar da-
Esas mesele "Bu kadınları konserve yapmayalım, postmodern hayatın kollarına salalım, medeniyet/usul/erkan görsünler," diyen Çalıkuşu
İ. Berkan'la-
"Peki bunların amcalarını, dayılarını, eniştelerini ne yapalım? Bize bıyık burmalarına izin mi verelim? Mahalle Baskısı Yumurtamı mı tescilleyelim? Malezya Uydurgançlığıma mı yol verelim?" şeklinde kaygılar ve korkularla boğuştuğunu varsaymamızı DA arzu eden (başka Tablo Kadın arzulamalarının yanı sıra) E. Özkök'ün-
Tam okuduğumu da söyleyemeyeceğim bu beylerin yazılarını. Ama bu denli bayatlamış fikirlerin "Üstad Şevkettin Üstad Muhittin'i Ağırlıyor" merasimciliğiyle sunulması da bir reklamcılık başarısıdır, 'Böyle olur Genellerin PRcılığı' tantanasıdır.
Ben şimdi Seviyeli Tartışmaların Kadınının da mevzuya dahil(iye mütehassısı) olmasını bekliyorum.
Onun 'Sabahlara kadar ağlamıştım'. 'Yıllar öncesinden en çok ben yazmıştım'. 'Bilen bilir, o teritori'ye ilk teriyaki sosu ben katmıştım'. 'Saçlarımı fönlete fönlete süpürgenleştirip stüdyo stüdyo sahurlara kadar dolaşmıştım'. Seviyeli/akamedik/orta yolcu/itidal sahibi bişi üslubunu, ben Hürriyet'e pek yakıştırıyorum zaten.
İçimden 1 Ses tabloid'e geçmesine Ramak kalan Radikal'in günlerinin sayılı olduğunu da söylemekte bazen.
Böyle Anemik 1 Akademisyen, itidal/itina/izan ve işve sahibi 1 Dişi Kalem, Kaliteli Münazaraların Amiral Gemisi'ne harbiden pek çok gider derken.
Yani Mao'nun dediği gibi: "Bir çiçek açılsın/Bin fikir saçılsın." Berkan-Özkök (Seviyeli) Cephesi'nde.
Dünkü Radikal'de konuyla dalgasını inceden geçmiş Hakkı bey gerçi. "Dalga denizde olur Hakkı bey" deyip insanlığıma düşeni yapıyorum. En böylesi kaliteli tartışmalara muhtaç olduğumuz Malezya Baskısı zamanlarında-
Fatma K. Barbarosoğlu da 'Saçlı' tanımını kullandı diye 'türbansızlar' için, yer yerinden oynatılıyor Gibi yapılıyor. Zorunlu laiksan yer hareketleri.
Alabildiğine haklı oysa. Herrr tartışma programında 1 adet başörtülü hanım yazar da 'ağırlanıyor': "Bıcı bıcı: hem ağzının payını veririz, hem seni aksesuvar olarak bu masaya ne biçim oturturuz" lezzetinde.
Fönlü Kadın yetişip onların (Ey! Üniversiteye Gidemeyen Meçhul Başörtülü Kız) 'davasını' savunamıyorsa eğer; ONLAR (yani o mahut kadro: Ezberlenmiş Başörtülü Konuş(ama)ma Hanımlarımız) bir elin parmaklarını geçemedikleri için, habire habire çağrıldıkları herrr 'tartışma' programında başörtülerini göstermekte, hiçbir beis duymuyorlar. (Ama diyelim Sibel Eraslan filan çağrılmıyor. Ya da gitmiyor: bilemiyorum.)
BAŞÖRTÜSÜ üstüne en beğendiğim 'anı' da Mazlum-Der Eş Başkanı Ayhan Bilgen'in anlattığı hadisedir.
Mazlum-Der'in devvv beyaz bir başörtüsü var: Meydanlarda açıyorlar. Harikulade 1 sivil farkındalık (yaratma) eylemi.
Sivas'ta da açıyorlar nerdeyse bir meydan büyüklüğündeki beyaz başörtüsünü: Eylemlerini yapıyorlar.
Sivil bir Güvenlik Görevlisi yanlarına geliyor biraz sonra.
"O şey," diyor beyaz dev başörtüsünü kast ederek, "Ne zaman Sivas'tan ayrılacak?"
Yani eylemde açılan dev başörtüsüne dahi tahammül yok. Asıl ona yok! Çok rahatsız edici bir 'şey' o 'şey'. Ne zaman çekip gidecek şehirlerinden? De, güvenlik görevlisi rahat nefes alacak? Kurtulacak?
İşte sembolik bir hikâye. Türban da öyle. Neden olmasın ki? Meydan büyüklüğünde

radikal



Bu yazı 1,012 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Temmuz 2008 Ordu kışlaya!
    • 19 Nisan 2008 Demokrasinin pabucu
    • 22 Mart 2008 Ergenekon Çocukları
    • 5 Ocak 2008 Kanı kanla yıkamak
    • 7 Ekim 2007 Seviyeli 1 düşünür sevdim mahalleden
    • 8 Eylül 2007 İsimlerin kaderi
    • 1 Eylül 2007 Saygınlığın çökertmesi sınırsızlığın coşkusu
    • 30 Ağustos 2007 Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül!
    • 18 Ağustos 2007 Hoşgeldin! Toros Memeli Sincabım İttir Git! Gazkaçıran Adam
    • 28 Temmuz 2007 Annecim! Askeriye'den mektup var!!
    • 21 Temmuz 2007 Mavi boncuk kimdeyse BENİM OYUM ONDADIR
    • 19 Mayıs 2007 'Genç Subaylar Rahatsız'
    • 12 Mayıs 2007 Kurtulma yolları ve çözümün ruhu
    • 10 Mayıs 2007 Kamburunu yitirmek
    • 5 Mayıs 2007 'Yalnız değilmişim Atam; dekolte tişörtümü beğendiniz mi?'
    • 7 Nisan 2007 Baykal neden bu kadar mutlu? Sahi, biz neden mutsuzuz?
    • 20 Şubat 2007 Egosantrik Türk Basıncılığı
    • 15 Şubat 2007 İklimler+İklimatör Genel Ağbiler

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,693 µs