En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Marka giyen çocuklar artık marka yiyor



Obezite, sadece erişkinleri değil küçük çocukları da ilgilendiren ciddi bir sağlık sorunu. Üstelik de nezle, grip, verem... gibi bulaşıcı hastalıkları kıskandıracak bir hızla yayılmakta.

Sağlık istatistiklerinin en iyi tutulduğu ülkelerin başında gelen Amerika’ da, obezitenin son 25 yılda 6-11 yaşları arasındaki çocuklarda iki misli, 12-19 yaşları arasında olanlarda ise 3 misli arttığı biliniyor. Bunun tabii bir sonucu olarak da diyabet artık çocuklarda da sık görülen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.

Bize gelince. Bildiğim kadarıyla ülkemizde bu konuda yapılmış ciddi bir çalışma yok, ama çevremizdeki ‘tontonların’ sayılarının giderek arttığını hepimiz en azından gözlerimizle görüyoruz.

Türkiye Milli Pediatri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Enver Hasanoğlu da geçen hafta yaptığı bir açıklamada ‘Son yıllarda hastanelere, obezite şikayeti ile başvuran çocuk sayısında yüzde 25 artış oldu.’ demiş. Bu veri bir bilimsel araştırmanın sonucu mudur, yoksa basit bir gözlemin mü ürünüdür, bilemiyorum. Ama, her ne olursa olsun obezitenin bizim yavrularımızı da yakından ilgilendirdiği gerçeğini acilen görmek zorundayız.

Çocuklara abur-cubur pazarlaması

Amerikan Kongresi’nin isteği üzerine kısa adı IOM olan Tıp Enstitüsü tarafından hazırlanıp yayınlanan ‘Çocuklara ve Gençlere Yiyecek Pazarlaması’ başlıklı rapor, çocuk obezitesinin sebeplerini ortaya koymayı amaçlıyor.

Rapora göre yiyecek pazarlaması, reklámı gerçekten ayıramayacak kadar küçük olan çocukları hedef alıyor ve onları besin değeri düşük ama kalorisi yüksek ‘abur-cuburları’ yemeye teşvik ediyor.

Rapor, çocukların aldıkları kalorinin en az yüzde 30’ u tatlılar, kola ve gazoz gibi içecekler, tuzlu çerezler ve hazır yiyeceklerden kaynaklandığını söylüyor. Fazla kilolu çocukların bir çoğunun sadece gazlı içecekler sayesinde günde 1.200-2.000 kalori alabilecekleri, bebeklerin bile bu bakımdan tehdit altında oldukları bildiriliyor.

Amerika’ da bu tür gıdalara harcanan para yılda 30 milyar dolar. Son 10 yılda pazara 600 yeni abur-cubur girmiş. Bunların sadece dörtte biri ‘faydalı yiyecek’ sınıfından; kalanı şekerleme, çiklet, çerez, cips, gazoz... gibi ‘ abur-cuburlar’.

Firmaların pazarlama bütçeleri yılda 10 milyar doları geçiyor. Bunların en başta geleni olan McDonald’s’ ın yıllık 25 milyar dolarlık satışlarını desteklemek için medya reklámlarına yaptığı harcama 500 milyon doların üzerinde.

Çocuklar reklám kurbanı

Amerikan Tıp Enstitüsü, çocuk obezitesinin bir numaralı sorumlusu olarak ‘ yiyecek pazarlaması’nı gösteriyor. Pazarlamada pek çok yöntem var, ama en önemli araç televizyon. Nitekim Amerika’da yaşları 9 ile 12 arasında değişen 2 bin 343 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, yatak odalarında televizyon bulunan çocuklarda obezite riskinin daha fazla olduğu belirlenmiş.

Reklám için televizyon yanında çeşitli oyuncaklar, hediyeler, çizgi kahramanlar, cep telefonu mesajları ve internetten de giderek daha çok yararlanılıyor. Hepsinde amaç aynı. Çocukların belirli bir markayı tanımalarını ve onları aldırmak için anne babalarını zorlamalarını sağlamak. Bu gayretler boşuna değil. Araştırmalar, 2 yaşındaki çocukların çoğunun süpermarketlerdeki ürünleri tanıdıklarını ve isimlerini söyleyebildiklerini gösteriyor.

Pazarlamanın en sinsi amacı ise çocukları bunların büyükler için değil ‘sadece onlar için hazırlanmış yiyecek’ olduğuna inandırmak ve onları yiyecekleri anne ve babalarının önerilerine kulak asmadan ‘ kendi seçimlerini kendi yapmalarını sağlamak. Bunun sonucu da artık pek çok çocuk ne yiyip içeceğine kendi karar veriyor; ebeveynlerini dinlemiyor.

Yoksa sizinki de mi öyle ?

Bu yazı 2,470 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,616 µs