Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'de çok önemli bir açıklama yaptı. PKK'nın elinde ABD tankı olduğunu söyledi. Başbakan, PKK kamplarında sadece ABD yapımı hafif silahlar değil top ve tank olduğunu söyler söylemez, ABD makamları açıklama yaptı. ABD, Başbakan'ın böyle bir açıklamayı neye dayanarak yaptığını anlamadıklarını belirtti. Bunun mümkün olmadığını iddia etti.
Bu dolaylı olarak Başbakan Erdoğan'a, "kanıt göstermesi" çağrısıdır. Başbakan düzeyinde böyle bir açıklama yapıldığına göre, Türkiye'nin elinde bu iddiayı kanıtlayacak bilgi ve belgeler herhalde vardır.
Erdoğan'ın bu önemli iddiayı açıklığa kavuşturması birkaç açıdan önemli.
Kayıp silahlardan mı?
Birincisi, PKK'nın ABD tankını nasıl elde ettiği sorusuna açıklık getirmesi açısından önemlidir. PKK'nın Zaho veya Dohuk pazarlarından her türlü hafif silahı satın aldığı biliniyor. Ancak, bir tankın herhalde pazarda alınıp satılması düşünülemez.
Sovyetler Birliği'nin dağıldığı dönemde, bazı askerlerin tankları bile sattığı iddiaları kamuoyuna yansımıştı. ABD'nin ise Irak'ta bazı silahların kaybolduğunu kabul ettiğini biliyoruz ama top, tank gibi silahların "kayıp silahlar" içinde yer alması da mümkün değil.
O halde PKK'nın eline ABD tankı nasıl geçer?
Erdoğan'ın vereceği bilgiler, ikinci olarak, ABD'nin doğrudan ve Irak üzerinden dolaylı olarak verdiği "terörle mücadelede işbirliği" mesajının ne anlama geldiği açısından da önemli olacaktır.
Bu iddia geçiştirilecek türden bir iddia değildir.
Barzani'nin gücü
Türkiye ile Irak arasında -sıcak takip hariç- yapılan terörle mücadelede işbirliği anlaşması da soru işaretleriyle dolu.
Bağdat yönetiminin ABD'nin onayı olmadan böyle bir girişimde bulunmasını düşünmek gerçekçi olmaz. ABD, Türkiye ile Irak arasında PKK'ya karşı gerçekten bir işbirliği yapılmasını istiyorsa, sıcak takip neden dışarıda bırakıldı?
Bu hükme Barzani yönetiminin karşı çıktığını biliyoruz. Eğer Barzani, Bağdat ve Washington nezdinde, bu hükmü çıkaracak kadar bir güce sahipse, anlaşmanın yapıldığı adres yanlış demektir. Diğer bir deyişle, ABD'nin Türkiye ile Irak arasındaki işbirliğini "dostlar işbirliğinde görsün" tarzında ele aldığı söylenebilir.
İşbirliği nasıl olacak?
Bu böyle ise ve Başbakan Erdoğan'ın söylediği gibi PKK'nın elinde tank, top dahil ABD'nin ağır silahları varsa, PKK'ya karşı ciddi bir işbirliğinden söz etmek mümkün değildir.
Bu kadar ağır çelişkilerin bulunduğu bir durumda, Türkiye, kime nasıl güvenecek, kiminle nasıl işbirliği yapacaktır?
Henüz sorunun teşhisinde siyasal bir görüş birliği kurulmamışken, Ankara'da yapılan türden bir anlaşmanın amaca ne kadar hizmet edeceğini kim nasıl söyleyebilir?
Bu anlaşmanın akıbetinin de PKK terörüyle mücadelede "özel temsilciler"in akıbetine uğraması yüksek olasılıktır.
milliyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle