22 Temmuz gecesi, AKP’nin yeni Genel Merkez binasının terasından, “bize oy vermeyenleri anlıyoruz, müsterih olsunlar” sözleri Başbakan Erdoğan’ın ağzından döküldüğünde, muhatap sadece AKP karşıtları değildi!
Bizzat AKP’liler ve AKP’ye oy verenler de bu sözlerin muhatabıydı.
Bu “söz”, kendi tabanının “şuurunu kaybetmemesi” ikazını da içeriyor.
Ama sanırız işler pek öyle olmayacak!
Şu ana kadar AKP tepe yönetiminin, seçimlerin verdiği gücü, “kibir”e ikame ettiğini görmedim.
Kamuoyuna yansıyan duruş, söylem ve eylemlerinde bu türden izler yok.
Elbette kulağımıza gelen bazı dedikodular var. Az değil ama neticede dedikodu. Gerçekse nasıl olsa gün yüzüne çıkar.
Ancak…
“Aşağısı” öyle değil.
Sadece kendi gözlemlerimi yazmıyorum.. Son bir aydır o kadar çok kişiden, AKP seçmeni olduğu “rahatlıkla” anlaşılan insanların “sakil” davranışları ve konuşmalarından şikayet dinledim ki, en vurdumduymaz insanın bile kayıtsız kalması zor.
Şunu da ekleyeyim…
AKP karşıtlığını adeta körleşerek yapan insanlar da değil bunlar.
Siyasetle çok ilgisi olmayan, kendi işinde gücünde, hatta seçim zamanı “kime oy vereceğiz yahu” diye etrafından akıl isteyen insanlar bunlar.
Kendi yaşadıklarım da var. Onları hiç aktarmıyorum.
Ama şurası gerçek.. AKP seçmeninin (elbette hepsi değil), kamuoyunun genelini rahatsız edecek biçimde-kusura bakmayın ama bu şekilde ifade etmek zorundayım-“şımarmaya başladığı” belli.
Buna taksi konuşmalarında, kamuya açık alış-veriş merkezlerinde, hatta en “sade” olunması gereken Camiilerde bile şahit oluyoruz.
Bazı konuşmalar açık biçimde “yukarıdan ve müstehzi” ifadelerle yapılıyor.
Akıl öğretmeler, Ramazan münasebetiyle insanları zora yoran vaazlar, artık inancın bir ifadesi olmaktan çıkmış, şaşalı ve “marka” türbanlar, bununla bir sorunu olmayan insanların gözüne gözüne-kasten-sokmalar vs.
Bu kadar yazıyorum!
Şimdi…
Birincisi bu ayıp!
Eğer İslami referanslarla bu yapılıyorsa Allah’tan korkmak lazım.
İslam, hem de herkesin “eline, diline, beline” sahip olmasını emrettiği Ramazan günlerinde, “kendinden olmayanlara” karşı bu kendini beğenmiş tavırları kabul eder mi?
İki.. Yok siyasi bir tutumun ukalalığı ise.. O da aynı derecede kötü. Çünkü AKP seçmeninin bu tavırları sandıkta emin olun “külçe” gibi geri döner.
Kaldı ki AKP, seçmenine bunu mu söylüyor? “Bu tür tutum ve davranışlardan uzak durun, sakın bunları yapmayın, işinize bakın, biz hizmet edeceğiz” demiyor mu?
AKP teşkilatlarının en çok övündüğü konu, “biz insanlara dokunuyoruz, evlerine gidip hal hatır soruyoruz, dertlerini dinliyoruz” değil miydi?
Şimdi ne oldu da değişmeye başladı?
Bakın… AKP’liler kabul etsin veya etmesin. Yüzde 47, kemik AKP oyu değil. Şimdi bile 50 parça sebep sayabilirim.
Bu tür davranışlar sürer ve yayılırsa, bu oyları kimse tutamaz.
Dost tavsiyesi sayın…
Türk halkı “mağdurun yanında” olmayı pek sever. Bu bir meziyettir.
Sonraki genel seçimlerde “diğer partilerin başına gelenlerin” kendi başına gelmesini istemiyorsa, AKP’liler biraz mütevazı olmalı.
“Kibir” kimseye hayır getirmez.
Şimdilik bu kadar söyleyelim.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle