Yasemin ismine sığamayan Global Açılmacı Türkler Yasmin, Jasmin, Casmin'lediler ya etrafı.
Melisa'ladılar da epeyce. Hatta Melissa'ladılar 2 'se'yle. Bir sürü Antalyalı 'otel isimli' çocuk var artık Alya, Talya, Dilayla tipi.
İsimlerin inişleri ve çıkışları Türkiye'nin Psikolojik ve Siyasi Haritası esasında.
Kürtlere yıllarca Kürt isimlerini koydurtmamamız filan 2 yana-
İsmin kişinin kaderini belirlediğine dair bir inanç DA yok mu? Kur'an'dan hatta böyle 1 nevi fal bakılmıyor mu? İsmin harflerini sayılayarak?
Kızılderililer durup bekliyorlar hani; çocuk tabiatı neticesinde belirlesin kendi adını diye. (Ya da o da bir mittir mitler âleminde.)
Şimdi 1 Türköne Çifti var gündemimizi Eski Kaymakam Hanım'ın Okan Bayülgen'e: "Bana Özlem diyemezsiniz; bizler Amerikalı değiliz" çıkışmasından beri meşgul eden.
AK Parti de tabii ki kendi magazinini/magazin değerlerini oluşturuyor. Kaçınılmaz olarak.
Sonra da Zaman'da yazan profesör eşin, eski eşini dövdüğü ortaya çıktı. Özlem hanımın 'Türköne' soyadını borçlu olduğu (zira kocadan alınıyor soyadları; kadınlar da bir nevi borçlu durumuna düşüyorlar) kocasının adı: Mümtaz'er Türköne. Bu arada.
Türkiye'de isimlerin ortasına, sonuna filan herhangi bir bölme işareti, virgül vs. konulmuyor- biliyorsunuz.
Ama 'Mümtaz'er' bey herhalde iddialı ve iddiacı kişiliğini, oğullarının ismine fevkâlâde lüzumsuz bir güçlük çıkartıcı olarak, bir adet virgül koymayı DA uygun görmüş ailesinden alıyor.
'Kur'an' yazarken diyelim, 'tek tırnak' konulabiliyor. Arapça'da var böyle bir tırnaksama âdeti. Ya da Arapça'yı Latince'ye geçirirken, tırnak da gerekiyor olabilir.
Ama 'mümtaz' 1 şahsiyet, bir 'er', 'erkek' kişi olmasını istedikleri oğullarına, daha önce de kendilerine Türköne'yi uygun bulmuş olan ailesi (Türkönde de olabilirdi) bu müşkülat çıkartıcı virgül'ü de uygun bulmuş işte afili afili.
Eski Ülkücü bu beyin eski eşini ara ara dövmekte olup, yeni/genç/kaymakam/milletvekili/yükselen eşini dövmüyor olmasındaki (ya da bize Özlem hanımın böyle yansıtıyor olmasındaki) tutarsızlık filan-
'Özel' hayatlarıdır: gazetelere döküldüğü için bilgi alanımıza girmiştir. Eski Ülkücü İsmi Tırnaklı bu yazar ve akademisyen bey, eşinin uğradığı 'haksızlık' karşısında Okan Bayülgen'i pataklamak istediğini ilan etmeseydi, kendisini merceklemeyecektik İsmini yani. Bilen biliyor olacaktı 'mümtaz' ismini.
Ama isimler çocukların yazgısını, hayatını, gidişatını belirliyorlardır. Ailelerin (ismi koyanların) halet-i ruhiyesini yansıtıyor zira seçilen isimler. Ve çocukların kaderini de, aileleri belirliyorlar. Maalesef.
Meşhurlar çocuklarına alabildiğine iddialı ve iddiacı ve hatta dalga geçer gibi isimler koyuyorlar. 4-5 yaşında bir çocuğun hediye gelen köpeğine ya da bebeğine isim 'takması' gibi takma lezzetinde isimler.
'Boston'lar, 'Peaches'ler, 'Moon Unit'ler, 'Apple'lar havada uçuşuyorlar. Frank Zappa da, Bob Geldof da sanki Meşhur Çocuğu Olmak yeterince rezil bir durum değilmiş gibi, çocuklarını habire hayaletleyecek/ayrıksayacak/dandirik adlar koymakta, 'takmakta' hiçbir beis duymamışlar. Aksine.
Meşhur olmayıp yüksekyüksek egolu ana-babalarda da öyle.
"Biz feci şekilde özeliz ve farklıyız; yuppi zuuuu hadi çocuğumuza Fasulye ismini koyalım."
Courtney Love'la Kurt Cobain'in kızının ikinci adı 'Bean' diyelim. Ultrasonografide ilk gördüklerinde fasulyeye benzetmişler zira.
İnsan Evladı ismi değil, Rorschach Testi mübarek!
Ama tabii "ZATEN bizim kızımız; zaten dünya kötü, koyverelim gitsin isim hususunda da" diye düşünmüş/düşünmemiş ve hâlâ düşünüyor olabilirler. İsimkıran eşler.
Ve tabii Müslümanlığın yeni cazibe merkezi haliyle Türklerin Arap isimlerine sarılması hali de var: Erdoğan'ın çocuklarının isimleri misali.
Bir yandan entellerin çocuklarına sevdikleri doğa hadiselerinin (Su, Bulut, Nehir, Yamaç, Ova, Yağmur) ismini vermeleri eğilimi son derece eğimeğim devam ediyor.
NORMAL İNSAN İSİMLERİNİN yok oluşuna şahitlik DE ediyoruz. Bu da var bir de. Her şeye şahitlik ettiğimiz üzre. Nice nice yitmelere. Norm Anne Tailor.
Radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle