En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!



Bir süre daha, kimler ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ hitabındaki ‘m’ harfini kullandı ya da kullanmadı diye kollayacağız, sonra işimize gücümüze bakacağız.

Kriz, çünkü, ‘m’ harfini bir şekilde araya sokuşturan değerli komutanın özverili çabalarıyla bitirildi.

Refikimize sorarsanız, donduruldu.

Bitirilmedi de, donduruldu...

Çünkü siyasetimizin bundan sonra ne hal alacağını bu ‘m’ harfi belirleyecekmiş.

Demek istiyor ki arkadaşımız, ilgili harf, hin-i hacette devreye sokulmak üzere rafa kaldırıldı.

Belki de öyledir, bilmiyorum.

Büyük bir yazar olsaydım, İsmet Özel’in ‘Tüfenk’ şiirini bir şekilde araya sokar, ‘Çocuk ‘e’ harfine yaslanmış uyuyordu’ dizesinden esaslı bir ‘siyaset analizi’ çıkarırdım.

Denedim, yapamıyorum.

Olmuyor...

Pek pek, ‘Kriz tacirleri ‘m’ harfine yaslanmış, çarşının karışmasını bekliyor’ gibilerden ‘kötü espri’ örneği sayılacak bir ‘buluş’ ortaya koyabilirim ki, sizin de bu ‘köşe’yle son halleşmeniz olur herhalde.

Fakat, bir harften olmadık anlamlar çıkaran değerli meslektaşımız, çok daha ağır bir krizi haber veriyordu.

Meğer Avrupalılar endişe içindeymişler.

Bir kısım basın, ‘Türkiye’de laikliğin tehlike altında olduğunu’ düşünüyormuş. Mesela İtalyan basını ‘korkulu bir bekleyiş’ içindeymiş.

Bir kısım basın da, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Avrupa Birliği ilişkilerinin zedeleneceğine, dolayısıyla Türkiye’nin ‘geri dönüşü zor bir yola’ gireceğine inanıyormuş.

Dün bir televizyon kanalında ciddi ciddi bunları tartıştılar.

Herhalde ‘siyasetimiz’in mihverini, alt tarafı bir harf olan ‘m’ değil de, bu tartışmalar oluşturacak.

Benim dikkatimi, daha çok, Avrupa adına Türkiye’den endişe duyanların kimliği çekiyor.

Düpedüz ‘ulusalcı’ diyebileceğimiz kişiler bunlar.

Aralarında, Allah sıhhat afiyet versin, ‘emperyalist Amerika’dan yardım isteyen, başkan Bush’u Türkiye’deki kötü gidişata el koymaya çağıran antiemperyalist yazarlar da var. Ki, bunlardan biri ‘duayen muayen’ ayaklarında ortalarda dolaşıyor.
Nereden ‘AB’ci oldular da, Gül’ün Cumhurbaşkanlığıyla birlikte Türkiye’nin geri dönüşü zor bir yola gireceğinden korkuyorlar.

Çok mu umurlarındaydı Türkiye?

Hani, Gül’ün de içinde bulunduğu 59. hükümet, Türkiye’yi Avrupa’ya peşkeş çekiyordu.

Hani bütün limanlarımız, bütün tersanelerimiz işgal altındaydı?

Hani, ‘AB’yle uyum’ çerçevesinde çıkarılan yasalar Türkiye’yi eyaletlere bölüyordu?

Hani Avrupa’nın asıl amacı ‘Kemalizm’i ortadan kaldırmaktı?

Ne zaman, nasıl, hangi bilmediğimiz gökkuşağının altından geçtiler de AB’ci oldular bunlar?

Daha önce kaç kez yazdım...

Madem AB bu kadar iyiydi ve ‘laikliğimizin biricik teminatı’ydı, niçin ‘batı ve yabancı düşmanlığı’nı bütün bir ‘Cumhuriyet mitingleri’nin ana teması haline getirdiniz?

Dün ‘kötü’ olduğunu söylüyordunuz.

Kötüyse, o zaman niçin bunu bir ‘kutsal devlet politikası’ haline getirdiniz? Hem bu politikaya (AB illuzyonuna) inanmamızı istiyorsunuz, hem de bu illuzyona karşı yine bizzat devlet eliyle oluşturulmuş cephede (‘ulusal cephe’de) yer almamızı bekliyorsunuz?

Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
 
star gazetesi



Bu yazı 812 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,289 µs