Gazetecilik merakı işte. Erdoğan’ın Sezer’e götürdüğü ancak “bir sonrakine sunarsın” sözleri üzerine cebinden çıkarmadığı bakanlar kurulu listesinde acaba kimler vardı? Kimler bakan olacak, hangi bakanlık koltuğuna kim oturacak?
Gazetecilerin dikkati bu sorular üzerine yoğunlaşıyor. Ancak elde bilgi olmayınca bu kez haber yapmanın farklı bir yolu deneniyor. Olası adayların her hareketi mercek altına alınıyor, bu şekilde kimin bakan olacağı tahmin edilmeye çalışılıyor. Kimi ziyaretler kulisleri hareketlendiriyor. İnternet siteleri “şu isim şu bakanlıkta brifing alırken görüldü, kesin bakan olacak” yollu haberler döktürüyor. Ardından telefon trafiği başlıyor. Muhatap kişiye yönelik sorular şöyle: Bir ziyaret gerçekleştirip brifing almışsınız, hayrola bakanlığa hazırlık mı?
Yukarıda anlattığım olay dün Ankara’da aynen yaşandı. Hem de yanı başımda…
AK Parti’nin önemli isimlerinden Ertuğrul Günay’ın Çankaya’daki ofisindeyiz. AK Parti’yi, Çankaya seçimlerini, güncel gelişmeleri konuşuyoruz. Bir ara bana öğleden sonra gerçekleştirdiği bir ziyareti anlatıyor.
Denizcilik Müsteşarıyken Ulaştırma Bakanlığına atanan İsmet Yılmaz dostu ve komşusuymuş Günay’ın. Kendisini müsteşarlığa davet etmiş. Yemekler yenmiş... Burada Günay’a müsteşarlığın geliştirdiği denizcilik ile ilgili yeni sistemin küçük bir tanıtım brifingi de verilmiş. Daha sonra Denizcilik Müsteşarlığının yanıbaşındaki Anadolu Ajansı’na geçilip Hilmi Bengi ile çay içilmiş.
Ancak kimi gazetecilerin gözünden kaçmamış olmalı ki özellikle internette bu ziyaretler Günay’ın bakanlık hazırlığına yorulmuş. Kulisler bir kere hareketlenince gazeteler aramaya başlamış Günay’ı. Ben oradayken de bir gazeteci aradı. Günay tane tane anlattı: Yakın dostum, ziyaretine gittim. Elbette iddia edildiği gibi değil. Neden canım, bir politikacının bir kurumda çalışan dostu olamaz mı? Gazeteciler haber sıkıntısı çekiyor galiba…
Bu son cümleyi söylerken gülümsüyor Günay. Açıkçası ben de gülüyorum. Çünkü gazetecilerin aklındaki kurguyla önümdeki gerçek birbirinden oldukça farklı. Kabine belli olsa da gazeteciler de rahatlasa siyasiler de diyorum. Yoksa gazetecilerin “acaba”lı bakışları altında süren bir yaşam herhalde rahatsız edicidir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle