0 0 0000

Cumhurbaşkanı kim olacak?

CHP kendi iç tartışmalarıyla boğuşurken, AK Parti kulislerinde "Türkiye'nin geleceği" üzerine çok çarpıcı projeler konuşuluyor. Öncelikli madde hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı seçimi...

Bu konuda "derin" bir sessizliğin sürmesi, kulislerde sürpriz gelişmelerin yaşanacağı biçiminde yorumlanıyor. Şu andaki aday belli, Abdullah Gül.

Seçim sonrası açıklaması heyecanla beklenen Gül'ün somut bir şey söylemediği açık. Ancak konuşmalarının satır aralarında "Meydanların kimi işaret ettiği" görüldü demesi ilginç bir sürecin başlayacağına işaret ediyor.
Yani önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanlığı yoklaması yapan Abdullah Gül'ün sürpriz bir açıklama yapması hiç de şaşırtıcı olmayacak.

"Partimizin adayı Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan..."

Doğrusu şaşırtıcı gibi görünse de bu ihtimali yabana atmamak lazım.

Çünkü AK Partililer, seçim sonrası yeni bir dönemin başladığına ve bu dönemde başta 82 Anayasası olmak üzere "Türkiye'nin yeniden inşası" nın ele alınacağına inanıyor. Bunun için de hareketin liderinin cumhurbaşkanı olması gerekiyor.

Kulislerin ikinci önemli konusu ise Meclis Başkanlığı.

Son dönemin en gergin konusu hiç kuşkusuz "Devletin zirvesinde 3 AK Partili mi olacak" tartışmasıydı. Bundan kasıt üç önemli göreve gelecek isimlerin eşlerinin türbanlı olup olmamasıydı elbette. Kulislerde konuşulanlara göre bu dönemde zirvedeki üç isimden birinin eşi türbanlı olmayacak. Bunun için de en uygun makam Meclis Başkanlığı.

Bu görev için iki isimden söz ediliyor: Vecdi Gönül ve Burhan Kuzu.

Gelelim kabine heyecanına...

Kimler bakan olacak?

Bu konu henüz net değil. Ancak önemli bir ayrıntı var. Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması, doğal olarak ikinci Abdullah Gül döneminin başlayacağı anlamına geliyor. Bu da yeni kabinenin, yeni bir vizyonla kurulması demek. Bir anlamda Türkiye'nin AB yolculuğuyla örtüşecek, Türkiye'yi dünyayla bütünleştirecek yeni isimleri bu kabinede görmek mümkün.

Henüz netleşmese de bakan olacaklar arasında Edibe Sözen, Ertuğrul Günay ve Mehmet Şimşek'in isimleri geçiyor.

Ağrı'da Eryılmaz gerçeği

AK Parti'nin seçim başarısında iktidar döneminde yaptığı icraatların, ülkede sağladığı istikrarın, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan gerginliğin katkısı olduğu tartışılmaz.

Ama büyük oy farkını bunlar açıklamaya yetmiyor. Başka önemli etkenler de var.

Bunlardan biri AK Parti'nin toplumun her kesimini kucaklayan "barış umudu" yaratmasıysa, diğeri de "toplumda karşılığı olan adayları" seçmesiydi. Hem barış umudu, hem de iyi aday seçimi AK Parti'yi zafere taşıdı.

Bu açıdan en çarpıcı örnek Ağrı. AK Parti'nin 5 sıfır yaptığı illerden biri Ağrı. Bir önceki seçimde Ağrı'daki tablo şöyleydi.

DEHAP yüzde 35. AK Parti yüzde 18.

22 Temmuz seçimlerinde ise tablo tam tersine döndü ve inanılmaz bir fark ortaya çıktı.

AK Parti yüzde 63, DTP'nin bağımsız adayı ise sadece yüzde 12.

Peki bu farkı yaratan neydi? Bu farkın önemli bir nedeni hiç kuşkusuz AK Parti'nin birinci sıra adayının Eski Sağlık Bakanı Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz olmasıydı.

Eryılmaz, Ağrı'yla özdeşleşen toplumun güvenini kazanan deneyimli bir isim. Turgut Özal'ın önerisiyle girdiği 1987 seçimlerinde de benzer bir sonuç elde etmişti. 3 Kasım 2002'den sonra siyasete ara verdi ve hiçbir arayışın içinde olmadı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önerisiyle yeniden siyasete döndü ve gerçekten dönüşü muhteşem oldu.

Yaşar Eryılmaz örneği aslında aday seçiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Yeni kabinede de görev alması beklenen Eryılmaz'ın bu başarısı milletin vekili olmaya aday olanlara çarpıcı bir örnek.

sabah

Bu yazı 1,323 defa okundu.