En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Benim oyum Ahrar Fırkası’na...



İşte açık ediyorum; benim oyum ‘Ahrar Fırkası’na... Oy vereceğim odak, kurumsal bir yapı da olabilir, ‘bağımsız’ takılan ama aslında ‘prensipler’ itibariyle bağımlı bir aday da...

Niçin mi Ahrar Fırkası?

Çok mu severim Prens Sabahattin’i?

Pek mi bayılırım, rahmetli Attila İlhan’ın benzetmesiyle ‘Batıya parmak kaldırma alışkanlığındaki’ Osmanlı entelijansiyasına?

Hiç bayılmam, hiç sevmem.

Prens Sabahattin’le de hiç işim olmaz...

Fakat, İlhan abi ve Devlet Bahçeli gibilerin temsil ettiği siyasî çizginin (kadim ve kurumsal İttihatçılığın) ‘Ahrar Fırkası’ ve Prens Sabahattin’le ilgili değerlendirmelerini de çok ciddiye almam.

Çünkü, ‘düşünce ve inanç özgürlüğü’nü savunuyorsanız, ‘teşebbüs hürriyeti’ ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu sayılan ‘yerinde yönetim’e fitseniz, en hafif deyimiyle ‘Ahrarcı’sınız bu ikilinin ve tabii örnek bir tencere-kapak görüntüsü oluşturan benzer ikililerin gözünde.

Oradan bakınca, evet, ben bir Ahrarcı’yım.

Söylemesi ayıptır ‘teşebbüs-i şahsi’ ve ‘adem-i merkeziyet’ fikrini savunuyorum.

Üstelik, özgürlüklerden yanayım.

***

Hatırlatmanın tam da sırasıdır: Ender ‘demokrat’ göründüğü dönemlerinden birinde, muhterem Süleyman Demirel, ‘Olağanüstü hallerde bunalımdan çıkış için gerekli demokratik mekanizmalar Anayasa’ya konulsun’ dediği için Ahrarcılık’la suçlanmıştı.

İlhan abi’giller takımı saldırıya geçmişti.

Üstelik, 28 Şubat’ta muhteremi yere göğe sığdıramayan adamlar bunlar.

Siyasi tıkanıklığın aşılmasında Ahrar Fırkası çare olacaksa, bundan gocunmak niye?

Hayır, ‘ilerici tarihçi’ Tarık Zafer Tunaya Ahrar Fırkası’nın ‘gerici bir parti’, Prens Sabahattin’in de hem ‘İngiliz işbirlikçisi’, hem de 31 Mart’taki ‘irticai ayaklanma’nın mimarı olduğunu yazıyormuş.

Ona bakarsanız, bir başka ‘ilerici tarihçi’ Doğan Avcıoğlu da, ‘31 Mart’ta Yabancı Parmağı’ adlı kitabında ilerici Hareket Ordusu’nun Alman kurmaylarının dümen suyunda olduğunu yazıyordu. Hızını alamayıp ‘hareket’i yöneten Mahmut Şevket Paşa’nın Alman makamlarına ‘Hareket Ordusu görevini başarıyla tamamlamıştır’ mealinde bir telgraf çektiğini de faş ediyordu.

Gerici Ahrar Fırkası ne yapmıştı, biliyor musunuz?

Parlamentonun kapatılmasına karşı çıkmıştı.

İlerici Hareket Ordusu ise, hem darbe yapmış, hem de ‘alışkanlık üzere’ parlamentoyu kapatmıştı.

Ahrarcı suçlamalarının ‘parlamentarizm’e karşı ‘militarizm’i, ‘temsil mekanizması’na karşı ‘korporatizm’i savunanlardan gelmesi, bu yüzden şaşırtmıyor beni.

İttihatçı dediğimizde bozuluyorlar bir de.

Ulusalcılık adına savundukları, İttihat-Terakki’nin ‘komitacı’ ve ‘çeteci’ ruhundan başka bir şey mi acaba?

İşin hazin tarafı şu:

Demokrasiyi anlama, kavrama, moda tabirle ‘içselleştirme’ konusunda yüz sene önceki Ahrar Fırkası ve gerici Osmanlı entelijansiyasının fersah fersah gerisindeler.

Gerçekten utanç verici.

***

Ahrar Fırkası’nın ‘teşebbüs-i şahsi’ ve ‘adem-i merkeziyet’ fikri hayata geçirilebilseydi, bugün ‘Osmanlı hinterlandı’ olarak bilinen topraklarda, onların çok sevdiği ve çok sık kullandığı deyimle ‘Emperyalist Batı’nın himayesinde’ onlarca devletçik türer miydi?

İttihatçı azgınlık Osmanlı’nın sonunu getirmişti.

Allah Türkiye Cumhuriyeti’ni korusun...

star gazetesi
 



Bu yazı 1,689 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,495 µs