En Sıcak Konular

Ali Bulaç


Ali Bulaç
0 0 0000

Gazze'de dram



Biz Türkiye'de 22 Temmuz seçimlerine endekslenmişken, yaklaşık iki milyon Filistinlinin "ikamet ettiği" Gazze'de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. İç siyasete ve siyasi polemiklere o kadar daldık ki, bölgede bizi yakından ilgilendiren hiçbir gelişmeye yeteri kadar ilgi göstermiyoruz.

İsrail tarafından dünyaya kapatılmış Gazze sahil şeridinde insanlar ikamet etmiyor, aslında temerküz kamplarında tutuluyor. Uluslararası gözlemcilerin verdiği raporlara göre, iki milyon insanın iki haftalık gıda, üç haftalık ilaç stoku kalmış. Yakıt ise her an kesilmek üzere, çünkü zaten yakıtı veren bir İsrail şirketi.

Hiç kimse Filistin halkının iki kampa ayrılıp bir iç savaşa doğru gitmesini arzu etmiyor. Fakat Hamas ile El Fetih kuvvetleri arasında onlarca insanın hayatına mal olan çatışmalar yaşandı. Yine birçok gözlemcinin ifadesine göre, bu çatışmaların arkasında İsrail var. Belki oyuna gelmemek, sabır ve teenniyle hareket etmek lazımdı; fakat ortada apaçık bir haksızlık söz konusu. Şöyle ki: Yüzlerce gözlemcinin takip ettiği demokratik bir seçimden Hamas oyların yüzde 71'ini aldı. Bu, meşru ve adil bir seçimdi. Esasında İsrail'in yıllardan beri yürüttüğü propagandaya göre Arap halkları demokratik kültüre uzak olduğundan, bölgede demokrasiyi temsil etme imtiyazı sadece İsrail'e aittir. Amerika da, bölgeye demokrasi getirmek üzere Irak'ı işgal ettiğini söylüyor. Oysa bunların hiçbirine gerek yoktu. Bugüne kadar hiçbir Arap halkına özgür seçim yapma fırsatı verilmedi. 1992 seçimlerinde Cezayir'de İslami Selamet Cephesi seçimleri kazanınca ordu darbe yaptı, darbeden birkaç gün sonra AB ülkeleri toplanıp darbecilere 292 milyon dolar para yardımında bulundu. Seçimle kazandıkları hakları ellerinden alınanlar -yanlış ve hatalı olarak- silahlı direnişe geçtiler, başta Fransa olmak üzere, Batı'nın desteğini arkasına alan darbecilerle İslami Selamet arasında süren çatışmalarda yüz binin üstünde insan hayatını kaybetti.

Filistin seçimlerinden hemen sonra İsrail seçimleri kabul etmediğini açıklayınca, Amerika hemen İsrail'i destekledi, arkasından AB de bu koroya katıldı. Bu nasıl bir AB ki, Paris Şartı'ndan Kopenhag Kriterleri'ne kadar "insan hakları, serbest piyasa ekonomisi ve demokrasi"yi emredici değerler olarak ortaya çıkarıyor, Müslümanlar "Pekiyi, demokrasi olsun" dediklerinde, "Hayır, ben senin tipini, dünya görüşünü beğenmedim" deyip kendi değerlerini hiçe sayıyor?

Dahası, İsrail, 41 Filistin milletvekilini esir alıp zindanlara attı, içlerinde Filistin Parlamento başkanı ve bakan da var. 6 aylık bebeklerin de içinde yer aldığı 12 bin tutsağın yanına milletvekillerini ve meclis başkanını göndermenin hukuki gerekçesi var mı?

Bitmedi, hiç hakkı ve yetkisi olmadığı halde seçim sonuçlarını tanımayan, seçilmiş milletvekillerini zindanlara atan İsrail, bu sefer Hamas'a oy verdiler diye Filistin halkını cezalandırmak amacıyla vergiler yoluyla toplanan paralara da el koydu, Filistin'i kendi memuruna maaş veremeyecek hale getirdi. Gayri kanuni olarak bankadaki paralarını bloke etti ve dünyada kim Filistinlilere mali yardımda bulunmaya kalkışırsa, buna da engel olacağını, yardıma el koyacağı tehdidinde bulundu. Amerika ve Avrupa buna da ses çıkarmadı, tam aksine "İsrail elbette bütün bu yaptıklarında haklıdır; çünkü Filistinliler teröristtir, İsrail kendini savunma hakkını kullanmaktadır." dediler.

Gazze göz göre göre ölüme terk edilirken, rehin alınan BBC muhabiri serbest bırakıldı. BBC muhabirinin serbest kalmasında Hamas önemli rol oynadı, gazetecinin kendisi bunu her fırsatta dile getirmeyi ihmal etmiyor, hiç değilse insan olarak, serbest bırakılmasında aktif rol oynayan Hamas'a minnet borcunu dile getiriyor. Ancak gel gör ki, İngiliz hükümeti, bu insani jest dolayısıyla Hamas'a değil, Abbas'a teşekkür ediyor. İngilizler, bu sayede "Hamas'ın insan ve grup olarak varlıklarını dahi tanımadığı"nı anlatmaya çalışıyor. Vicdan adına kırıntının kalmadığı bir bölgedeyiz. Gazze halkı ölüme terk edilmiş durumda, vicdan sahipleri de sadece seyrediyor.

zaman



Bu yazı 932 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Nisan 2013 Neyin özgürlüğü?
    • 7 Nisan 2012 NATO'nun alan dışı stratejisi
    • 12 Kasım 2011 İdrak tutulması
    • 16 Temmuz 2011 Dört aktör
    • 25 Haziran 2011 Tiyatro bu
    • 19 Mart 2011 Afetler, felaketler!
    • 12 Mart 2011 Darbenin medya ayağı
    • 10 Mart 2011 Modelin altı parametresi
    • 7 Mart 2011 'Türkiye modeli'
    • 12 Şubat 2011 İhvan ve İslam korkusu!
    • 22 Ocak 2011 Kısır döngü
    • 13 Ocak 2011 Azınlık veya zımmi!
    • 10 Ocak 2011 Çatışmalar ve potansiyeller
    • 18 Aralık 2010 Başka bir dünya, başka bir iktisad!
    • 15 Kasım 2010 Diyanet'te 'yeni dönem'
    • 2 Ekim 2010 Millî Görüş'ten son kopuş!
    • 18 Eylül 2010 Ayrışmanın fotoğrafı
    • 2 Ağustos 2010 Askerler ve rolleri
    • 26 Temmuz 2010 Neden akletmiyoruz?
    • 24 Temmuz 2010 35. madde

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,389 µs