En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Tehlikeli sular



Zemin sağlam, temel çürük, üzerine bina inşa edeceğini düşündüğümüz siyasetçiler gecekondudan başka bir şey bilmiyor. 


Bugün tehlikeli sularda yelken açacağım ve demokrasi dediğimiz kutsala ısınamadığımı söyleyeceğim. Hemen demokrasi dışı bir rejim peşinde olmakla itham edileceğimi biliyorum ama buna karşı kırk katırla kırk satırdan başka seçeneğimiz yok mu diyeceğim. Liderlerin, olumsuz hava şartlarına rağmen, canlarını dişlerine takıp halkla bütünleşme çabaları olarak adlandırdıkları gayretlerini görmezden gelip sürecin tümünü anlamsız saymamın bir haksızlık olarak algılanması bir yana, halkı ve onun iradesini küçümsemekle itham edileceğimi de biliyorum. Seçimlerde liderlerin tayfasını iktidara taşıdığımız gerçeği de sistemi eleştirmek için yeterli değil.

Seçimler iki konu etrafında şekilleniyor. Birisi halkın iradesini temsil eden Meclis’in cumhurbaşkanı seçmesinin engellenmesi diğeri terör. Bir sihirli el ‘Her iki sorunu da çözüyorum, istediğiniz kişi seçilecek ve terör yarın sabah duracak’ dese seçim sonuçlarının çok farklı olacağından hiç şüphe yok ama Türkiye’de değişen hiçbir şey olmayacak. Kimse terörü yönlendiren iradeyi ve amacının ne olduğunu bilmiyor. Genel kanı kandırılmış bir avuç insanın kötü niyetli bir ya da birkaç kişinin peşine takılıp ülkeyi bölmek istediği biçiminde. Bunun doğru olamayacağını, Türkiye’nin dünyadaki dengelerde önemli bir yeri olduğunu ve kaderinin bir avuç kişiye bırakılamayacağını söylerseniz ‘mikroplar gözle görünmeyecek kadar küçüktür ama bir insanı öldürebilir’ cevabıyla karşılaşırsınız. Ancak, bu benzetmeye rağmen, ne vücudun direncini artıracak tedbirler alınır ne de ilaç kullanılır. Her mikrop tek tek bulunmalı ve imha edilmelidir.

Cumhurbaşkanlığı simgesel bir makamdır ve iktidarda hangi parti olursa olsun sadece kendisini değil tüm ülkeyi temsil edecek bir kişiyi bu makama getirmesi gerekir. Yani cumhurbaşkanı onlardan biri değil herkesten biri olmalıdır. Ama sayımız yeterli, bu fırsatı bulan elinin tersiyle itmez, diğerleri de aynısını yaptı ve şartlar oluşunca kendini o makama attı derseniz diğerlerinin hatasını tekrarlamış olursunuz.

İtiraz eden çözümünü de söylemelidir. Benim modelim şudur: Bir ülkeyi kişiler değil düşünceler yönetir ya da yönetmelidir. Bu nedenle tartışmalar kişilik üzerinde olmamalı önce ülkenin bir tanımı yapılmalı ve nasıl bir gelecek tasavvur edildiği belirlenmelidir. Bu yazılı bir metin değildir ve ülke hakkında fikri olan, etkileme gücü olan kişilerin buluştukları bir ortak düşüncedir. Asıl sorun böyle bir buluşmanın gerçekleşmemesidir ve demokrasiyi savunanların yapması gereken ilk iş bu ortak noktaya götüren tartışmaların ve düşüncelerin önünü açmaktır. En büyük eksiğimiz buradadır ve halkımızı yönlendiren, çoğu dışarıda oluşturulan fikirlerin önü açık tutulurken içerden yeşeren filizlerin boynu kırılmaktadır.

Gelecek geçmişin üzerine kurulan bir binadır ve bizim geçmiş algılamamız geleceği inşa etmemize uygun değildir. Hiçbir temel kendiliğinden oluşmaz, o da inşa edilir ama sağlam bir zemine oturtulması gerekir. Zemin sağlam, temel çürük, üzerine bina inşa edeceğini düşündüğümüz siyasetçiler gecekondudan başka bir şey bilmiyor. ‘Yakında Barzani ve Talaba’niyle evlenirler, çiçekler de İmralı’dan gelir’ diyerek muhteşem bir anıt yapmak mümkün mü? Oysa bu topraklara anıtların en güzeli az gelir.

star



Bu yazı 2,117 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,576 µs