Fikret Bila
0 0 0000
Erdoğan-TÜSİAD görüşmesinin sonuçları
TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mustafa Koç, dün Ankara'da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret ettiler.
TÜSİAD bir süredir hükümeti dikkat çekici bir tonda eleştiriyordu.
Bir yandan Avrupa Birliği (AB) sürecine ilişkin reformların hız kestiğinden yakınırken, bir yandan "sizden-bizden" ayrımından rahatsız duyulduğunu vurguluyordu.
TÜSİAD'ın önemli açıklamalarından biri de Erdoğan'a, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda uzlaşmaya yönelmesi çağrısında bulunması, diğeri ise seçimlerin zamanında (2007 Kasım'ı) yapılması isteğiydi.
Tabii, TÜSİAD'ın son dönemde ekonomide dalgalanma konusunda uyarıcı sayılabilecek değerlendirmeleri de önem taşıyordu.
Erdoğan-TÜSİAD görüşmesinin Ankara kulislerine yansıyan sonuçları ve doğurduğu izlenim şöyle sıralanabilir:
Yumuşama
1- Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'la görüşmesi, TÜSİAD'ın "Başbakan her eleştiriyi hükümete karşı bir komplo gibi değerlendiriyor" türündeki eleştirisi anımsanırsa, bu izlenimi silmeye katkıda bulunacaktır.
2- Başbakan, kendisini eleştirenlere sert üslupla yanıt vermek yerine, görüşerek eleştirileri ve gerekçelerini dinleme yolunu seçmiştir, bu bir tavır değişikliği sayılabilir.
3- Başbakan Erdoğan, AB sürecinin en önemli ve ısrarlı destekçisi olan TÜSİAD'ın bu alandaki desteğinin sürmesine önem verdiğini göstermiştir.
4- Son dönemde olumsuz sinyaller veren ekonomi alanında büyük işadamlarının örgütü olan TÜSİAD'ın önerilerini almıştır.
5- TÜSİAD'ın zamanında seçim istemesinin, hükümet ve AKP için önemini kavramıştır.
6- TÜSİAD, cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşma gerektiği şeklindeki görüşünü korumakla birlikte, bu konuyu açmayarak, havanın gerilmesine yol açmaktan kaçınmışlardır.
Bu atmosfer içinde görüşme, Ömer Sabancı ve Mustafa Koç'un deyimiyle, "müspet ve fevkalade sıcak" geçmiştir.
Görüşmeden iki tarafın da memnun olduğu söylenebilir.
Diyalog yolu
Başbakan Erdoğan, son dönemde kişi ve kurumlarla diyalogdan çok, sert yanıt veren, eleştiriye, muhalefete ve basına tahammül göstermeyen bir portre çiziyordu.
TÜSİAD'ın da ifade ettiği gibi, her eleştiriyi hükümete yönelik bir komplo olarak değerlendiriyor ve eleştirilere öyle tepki veriyordu.
Bu bakımdan Başbakan'ın TÜSİAD'la görüşmesi, başta ana muhalefet partisi CHP ve lideri Deniz Baykal olmak üzere muhalefetten, basından ve sivil toplum kuruluşlarından gelen eleştiri ve önerileri diyalog kurarak karşılaması yönünde bir işaretse, bu olumlu bir başlangıçtır.
Önemli sorunlarda ve konularda uzlaşma aramanın ilk adımı diyalog kurmaktır.
Yoksa bir sonuca varmayan karşılıklı eleştiri ve tartışma kimseye yarar sağlamıyor.
Bu yazı 911 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
Ankara’nın müzakere planı nedir?
-
26 Eylül 2012
Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
-
19 Eylül 2012
PKK, BDP’yi boşa çıkardı
-
9 Eylül 2012
PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
-
7 Eylül 2012
Bomba sayımı vardı
-
5 Eylül 2012
PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
-
29 Ağustos 2012
Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
-
28 Ağustos 2012
Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
-
26 Ağustos 2012
Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
-
25 Ağustos 2012
''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
-
23 Ağustos 2012
Sadece cenazede değil
-
19 Ağustos 2012
PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
-
15 Ağustos 2012
PKK ile ilgili yanılgılar
-
8 Ağustos 2012
Şemdinli’de neler oluyor?
-
6 Ağustos 2012
PKK saldırılarının şifreleri
-
5 Ağustos 2012
Büyük tasfiye
-
29 Temmuz 2012
Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
-
27 Temmuz 2012
Ankara’nın Barzani tercihi
-
26 Temmuz 2012
PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
-
22 Temmuz 2012
Esad’ın tutunması artık çok zor
Yorumlar
+ Yorum Ekle