En Sıcak Konular

Gülay Göktürk


Gülay Göktürk
0 0 0000

Senaryonun devamı



Açık söyleyeyim: Bir okurumun deyişiyle "kendi kebabını pişirmek için bütün ormanı yakmaya hazır" bu kişilerin kimler olduğunu öğrenmek hepimizin hakkı.

Kimsenin beynine sansür çipi koyacak halimiz yok; dünyada binlerce düşünce kuruluşu her gün binlerce toplantı yapıp en uçuk senaryoları tartışıyor. Hudson Enstitüsü de istediği senaryoyu yazar ve oynar!

Ama o senaryoları tartışanlar arasında askeri ateşeliğimize mensup generaller de varsa o zaman konunun rengi değişir.

Olayın çok vahim birkaç boyutu var: Birincisi o generallerin böyle bir senaryoyu tartışmayı bulundukları mevkiyle nasıl bağdaştırdıkları...

Ikincisi bu olayla ilgili olarak, Genelkurmay'ın bize borçlu olduğu basın açıklamasının hâlâ yapılmamış olması. Üçüncüsü, toplantıdaki bir analizcinin, PKK liderlerinin yakalanıp Türkiye'ye verilmesinin bu aşamada 'yanlış' olacağını, zira 'AKP'ye destek sayılacağını' söylemesi ve toplantıdaki bir yetkilinin de bu sözleri onaylar tarzda konuşması...

Açık söyleyeyim: Bir okurumun deyişiyle "kendi kebabını pişirmek için bütün ormanı yakmaya hazır" bu kişilerin kimler olduğunu öğrenmek hepimizin hakkı. Eğer olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığına tanık olursak; bu gözü dönmüş düşüncenin hayali senaryolarda kalmayıp gerçek hayatta da uygulanmakta oluşundan şüphelenmekte haklı olmaz mıyız?

* * *

Senaryonun açılış bölümlerini okuduk da gelişme ve final bölümlerinde neler vardı merak ediyorum doğrusu... Mesela "Irak batağındaki Türkiye" manzarasıyla ilgili geniş bir bölüm olmalıydı mutlaka... Arka planda sıkıyönetim altında inleyen kapkara bir ülke manzarası, ön planda sınır ötesinden gelen tabut görüntüleri... Daha sonra da genişçe bir "Müflis Türkiye" bölümü...

Bu bölümün nasıl olacağını öngörmek için Nur Batur'un Sabah'ta yayınlanan yazı dizisinden esinlenebiliriz. Batur, 27 Mayıs darbesinden 47 yıl sonra Amerikan arşivlerine girip o günlerde Türkiye'deki Amerikan büyükelçisinin ABD'ye yolladığı mesajlardan ikisini yayınladı Sabah'ta. Büyükelçi Warren, 27 Mayıs cuntasının lideriyle yaptığı görüşmeden edindiği izlenimleri ülkesine aktarırken şu cümleyi kullanmış: "Dinlediğini anlama yeteneğinden yoksun, dar görüşlü bir taşralı!"

Büyükelçi Gürsel'e bir belge okuyor. "Anladınız mı?" diye soruyor, Gürsel başını sallıyor. Ama anlamadığı belli. Belge okunup bitince bir diyeceği olup olmadığını soruyor. Belgeyle ilgili tek laf edemeyen Gürsel sözu birden, ABD'den istedikleri 100 milyon liraya getiriyor: "ABD'den istediğimiz parayı alacak mıyız, almayacak mıyız?" Büyükelçi belgeyi ikinci defa okumak zorunda kalıyor. Bu kez görüşmede bulunan Türkeş söze giriyor. Onun da tek derdi para: "Acil olarak paraya ihtiyacımız var. Gelecek sene seçim var."

İşte, bizim "Cemal Ağa" deyip bağrımıza bastığımız Cemal Gürsel'in hali bu... Cuntanın, Galatasaray Lisesi, Paris Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi ve Cenevre Hukuk Fakültesi mezunu Fatin Rüştü Zorlu gibi efsanevi bir Türk hariciyecisinden sonra dünyanın karşısına çıkardığı "lider"in çapı bu...

Bu tabloyu bugüne adapte ederek Hudson Enstitüsü'nde masaya yatırılan senaryonun devamını yazmaya kalksak, farklı bir tablo çıkmaz ortaya... Ekonomiden, diplomasiden, siyasetten habersiz, şiddetten başka bir dil konuşamayan çapsız cunta liderlerinin, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birini üç günde tepe üstü çaktıktan sonra, ilk ayın emekli maaşlarını bile ödeyemeyecek hale gelişlerini anlatan son derece içli bir senaryo çıkar ortaya.

Artık Washington'dan mı isterler bankamatiklere koyacakları parayı; Putin'den mi bilinmez... Malum, ittifak eksenini kaydırmaya çalışıyorlar ya...

bugün



Bu yazı 1,214 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Susmak için artık çok geç
    • 24 Eylül 2012 Darbecilik mahkûm oldu
    • 21 Eylül 2012 7 adımda çözüm planı
    • 14 Eylül 2012 Libya
    • 25 Ağustos 2012 Kürtler'i PKK'dan korumak
    • 8 Ağustos 2012 Tehditle canlı kalkan olunur mu?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye Kürdistanı
    • 2 Temmuz 2012 Zana kimi, neyi temsil ediyor?
    • 18 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu Bahçeli'nin arkasına saklanıyor
    • 15 Haziran 2012 Olmayacak duaya amin
    • 11 Haziran 2012 Oslo süreci yeniden mi?
    • 8 Haziran 2012 Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi
    • 4 Haziran 2012 Ses kayıtları
    • 30 Mayıs 2012 Parti kongreleri neden yapılır?
    • 21 Mayıs 2012 Sivil bayramlar dönemi
    • 11 Mayıs 2012 Yine mi?
    • 9 Mayıs 2012 Solun resmi tarihi
    • 25 Nisan 2012 Keşke CHP bölünse
    • 11 Nisan 2012 Kafası karışık bir Demirtaş
    • 9 Nisan 2012 Nizam-ı alem

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,204 µs