Celal Talabani’yi, ABD Başkanı George W. Bush ile Beyazsaray’da gösteren görüntüleri izlerken, kulaklarımda, Washington’daki park sincaplarının seslerini bile Ankara’daki bürosundan izleme yeteneği yüksek Amerikan Marshall Vakfı Türkiye Direktörü Suat Kınıklıoğlu’nun sözleri: Türkiye, bugüne kadar Amerika’da Rum ve Ermeni lobileriyle mücadele ediyordu, ama, şimdi karşımızda çok güçlenen bir Kürd lobisi de var. Şu anda Amerika ile yaşanılmakta olan sıkıntıların perde arkasında da bu güçlü lobi bulunuyor.
O söylemedi ama, ben ekleyeyim: Türkiye, Rum ve Ermeni lobilerinin menavralarını bugüne kadar güçlü bağlar kurduğu Yahudi lobisi sayesinde durduruyordu... Ama şimdi, Kürd lobisinin arkasında kapı gibi duran bir de Yahudi lobisi ile mücadele etmek zorunda kalacak...
Celal Talabani’nin, bayrağında, Arab siyaset kültürünün tüm renklerini barındıran ve dünya siyaset coğrafyasında bir Arab devleti olarak tanımlanan Irak’ın Kürd asıllı cumhurbaşkanı olarak Beyazsaray’a girmesi asla bir tesadüf değildir. Büyük olasılıkla, Kuzey Irak’taki Kürd Bölgesel Yönetimi’nin Washington’daki resmi temsilcisi oğlu Kubad Talabani’nin Beyazsaray’a sadece iki blok uzaklıktaki ofisinden çıkıp oraya gitmiştir...
Kubad Talabani... Ailesi tarafından Londra’da okutulan fakat hayata yetenekli bir Maseratti tamircisi olarak başlayan bu 29 yaşındaki genç adam, dört yıl önce, sadece Celal Talabani’nin oğlu sıfatıyla geldiği Washington’da belki de Ortadoğu’da yeni bir devletin bağımsızlığına kadar uzanacak güçlü lobi çalışmalarını sürdüren isim olarak tanındı.
Önceki yıllarda, Barzani’nin Washington temsilcisi Farhad Barzani’nin İsrail istihbarat teşkilatı MOSSAD’ın eski başkanı Danny Yatom ve bağlantısındaki Shlomi Michaels ile kurduğu bağlantıları devraldıktan sonra geliştirip, günümüz Kürd yönetiminin arkasına Bush’u var eden Hıristiyan Evanjelikler, İsrail-Yahudi lobisi ve neo-conları koyan Kubad Talabani, Washington’un en çok dikkat çeken isimlerinden biri kuşkusuz.
Geçtiğimiz yıl Amerikan televizyonlarında Öteki Irak sloganıyla yayınlanan ve Kürdistan kavramını Amerika’nın en güçlü yandaşı olarak sunan 30’ar saniyelik TV reklamlarını, Bush’un yakınındaki en radikal muhafazakar lobi şirketi Russo Marsh&Rogers’a yaptıracak kadar da işini bilen bir insan...
Amerika’daki tüm kaçak mültecilerin tutuklanıp memleketlerine gönderilmesini, ABD-Meksika sınırının kapatılmasını, hatta liberal medya kuruluşlarının da kontrol altına alınmasını isteyen faşist eğilimli Move America Forward hareketinin kurucusu Salvatore Russo, aynı zamanda Barzani liderliğindeki Kürd yönetiminin de Washington’daki lobicisi olarak görev yapıyor...
Karışık işler değil mi...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin bölgeye dönük endişelerinin PKK terör örgütünün çok ötesinde derinlikler taşıdığı belli oluyor. Türkiye, Washington-Erbil hattında, Kürt yönetiminin her an, bağımsızlık ilan edebileceğini anlamış durumda. Zaten, Kubad Talabani’nin, Kürdistan için, Amerika nezdinde İsrail ve Tayvan statüsü yaratıyoruz. Böylece Kürdistan, tıpkı diğer iki ülke gibi, Amerika’nın saldırıya uğramasına asla izin vermeyeceği bir devlet olacak... yönündeki açıklaması bu tür bir sonuca varmak için çok çaba göstermeyi gerektirmiyor...
Türkiye’nin bu yükselen tansiyonunu 27 Mayıs Pazar günü Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yaptığı telefon görüşmesinde anlayan isim ise Condoleeza Rice...
Çünkü, hemen ardından, 30 Mayıs günü, Irak ve Afganistan savaşlarının koordine edildiği Amerikan Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Tuğamiral William J. Fallon’dan gelen acil emirle, Kuzey Irak’taki Amerikan askerlerinin apar-topar geri çekilmesi Duhok, Erbil, Süleymaniye kentlerinin peşmergeye teslim edilmesi başka türlü izah edilemez.
Amerika, K. Irak’tan çekilerek, muhtemel Türk müdahalesinde, Türk ve Amerikan askerlerinin karşı karşıya gelmesi riskini de sıfırlamış oldu...
Anlaşıldı... 2007 Türkiye açısından her anlamda zor ve sıcak bir yıl olacak...
Barzani-Talabani ikilisinin Washington ve Avrupa başkentlerindeki desteklerine güvenip bağımsızlık ilan etmeleri, bölge için ciddi savaş sebebidir...
star
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle