ANAP liderinin yüzündeki mutluluk “gamzelerinin” herkes farkındadır!
Mâlum…
AKP’den ayrılış izahının “eksik” kaldığına inanıyordu…
Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının getirdiği “muhtıralı konjonktür”, Mumcu’ya bu imkânı yarattı.
Hem nitelikli demokrasi söylemini kuvvetli bir “Jan d’ark etkisi"ne dönüştürdü hem de eski Başbakan’ı ile hesaplaştı.
Gelişmelerin ANAP ve Mumcu lehine tâli faydaları da oldu…
O ana değin merkez sağın “sürükleyicisi” konumundaki Mehmet Ağar, medyanın müstehzi ifadelerle “yüzde 50” olarak kaydettiği vekillerini, o gergin oylamada kontrol edemedi.
Denebilir ki salt bu yüzden, Merkez Sağ’ın adresi “sorgulanırken”, Mumcu’nun liderliği de “tabanının gözünde” olgunlaştı.
Mâkul bir oy artışını da buna eklemleyebiliriz.
Hasılı… Bu süreçte “şans çarkı” Mumcu için döndü.. Ya da kendi söyleminden hâreketle, “kader borcunu iyi zamanlamayla”, biraz da faiziyle ödedi.
Peki…
Şimdi ne olacak?..
2006’nın yaz aylarında bir TV programına (ATV) konuk olan Mumcu’nun ağzından “meâlen” şu sözleri duyduğumu anımsıyorum…
“Halk beni biraz genç buluyor, sözlerime inanıyor ve güveniyor.. Ancak Başbakanlık için biraz genç olduğumu düşünüyor.. Sanırım biraz beklemek gerekecek.”
Bu “basit ama samimi” ifadelerin altında incelikli bir “okuma” olduğunu düşünmüştüm…
O günün şartlarında Mumcu’ya göre “de”, bir seçimde ANAP’ın barajı aşamayacağı aşikârdı ve uygun formülasyonla “yamanması” gerekiyordu.
Oysa daha yeni, AKP hükümetinin bakanlık koltuğundan gelmişti ve önceki aktif politika tecrübesi de küçümsenemezdi.
Bu veçheleri kendisi de kaydetti aynı programda.
Genel Başkan’ın analizleri bugün de bâki mi acaba?
Daha açık soralım…
Gerçekler şöyledir…
1) Mumcu’nun kişiliğine ve entelektüel kalibresine yönelik kamuoyu bakışı pozitiftir.
2) ANAP’ın oyları-“göreceli” olarak-sürecin getirdiği meyvaları toplar.
3) Ama ANAP “barajı” aşamaz!..
4) Süreç normale döndüğünde ve seçimden sonra Mumcu’ya yönelik sempati azalmaz ama siyasi ilgi kaybolur.
5) Erkan Mumcu oylamada hakim olduğu vekillerini sandığa giderken “kontrol etmekte” zorlanır.
Sadede gelelim…
Erkan bey şu iki soruyu yanıtlamalı… Muhtıra ve Cumhurbaşkanlığı tartışmalarında Balgat’tan “lider ışıltısı” saçıldı…
Fakat…
Gerçekten “O” musunuz?
Devamında gelecek sorunun yanıtı, II.Özal ve I. Yılmaz hükümetlerinde “ANAP ve parlamento muhabiri” olarak yirmili yaşlarını geçirmiş, ANAP’ın beslendiği damarları iyi bilen bir gazetecinin “bakışını” da yeniden size çevirecek.
Bugünkü şartlarda ve…
Yukarıdaki “asal handikaplar”ı da düşündüğünüzde…
DYP ile birleşecek misiniz?
Yanıtınız “evet”se…
Lider meziyetlerinin en safı olan “geleceği görmek”le ilgili nedenlerini sonraki yazıya bırakıp…
Cevabın "yanlış" olduğunu söyleyeyim...
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle