En Sıcak Konular

Ali Bayramoğlu


Ali Bayramoğlu
0 0 0000

Askeri vesayet sistemine sivil neşter



Türkiye'nin sıcak siyaseti ne yönde evrilirse evrilsin, gündemi hangi konu işgal ederse etsin, benim açımdan ülkenin yapısal ana sorunu değişmiyor.

Bu ana sorunu "siyasi alanın darlığı" şeklinde tanımlamak yerinde olur.

Bu darlığın temelde iki nedeni vardır.

İlki toplumsal dokudan kaynaklanır. Daha doğrusu toplumda siyasete, devlete verilen anlamdan, onlara yönelik beklentiden ileri gelir.

Bizim ülkemizde bu anlam ve beklenti çerçevesinde "çok parçalı toplum fikri" ve "çoğulculuk algısı", "tek parçalı millet fikri" ve "çoğunlukçu mantık" karşısında hep mağluptur. Buna bağlı olarak "ilke"nin olması gerektiği yerde "fayda" başgösterir, siyaset kişilerin "özel alan" ve toplulukların "cemaat alanı" genişletmesine kilitlenir. Velhasıl bu ülkede siyasi alan çözülememiş bir milletler ya da cemaatler sistemi ile onların temsilcisi siyasetçiler eliyle dardır, daralır.

İkinci neden, ilk nedeni besleyen daha asli bir mekanizmaya, "askeri vesayet sistemi"ne gönderme yapar.

Askeri vesayet sistemi, devlet içinde askeri otoriteye verilen özerk alanla hayat bulur. Nitekim bu özerk alanın memleketimizde dört temel unsuru vardır: Mali, siyasi, hukuki, kültürel özerklik...

Özerkliği hafife almaya gelmez...

Özerklik mekanizmaları askeri otoriteye kendisini dış denetime kapama imkanı verir. Bununla da kalmaz, aynı otoriteye devlet içindeki diğer organları fiili, sembolik ya da resmi yollardan denetleme imkanı verir.

Düzen budur...

Malum bu düzen inişli çıkışlı bir eğride hareket eder...

Darbelerle azar. Darbeler sonrası sivilleşme eğilimleriyle siner. Demokratikleşme paketleriyle dizginlenir gibi görünür, terör paketleriyle yeniden zıplar.

Kısacası, öz itibariyle en azından bugüne kadar değişiklik göstermemiştir.

Değil mi ki Türkiye bugün hala yaşadığı her iç krizi bu sorun etrafında yaşıyor...

Bu doğaldır zira askeri vesayet sistemi sadece askere değil devlete, devletin toplum ve siyeset karşısındaki hükümranlığına da işaret eder.

Bu hükümranlığın bildik tek bir karşılığı vardır: Otoriter anlayış ya otoriterizm...

Gelelim en kritik noktasına...

Devlet ve otoriterlik ikilisinin hemen her dönemde hemen her diyarda denetim altında tutmakta en arzulu olduğu husus "bilgi"dir...

Bilgi üzerindeki denetim, toplumun gönüllü itaatini besleyecek kanallar demektedir.

Ve bu denetim en azından bizde üç şey ifade eder:

1. Devlet ve siyaset nezdinde asayiş bilgisinin diğer tüm toplumsal bilgiler karşısında galebe çalmasını...

2. Bu asayiş bilgisinin her yönüyle üretimi, kullanımı ve dağıtımıyla devlet bürokrasisinin tekelinde olmasını...

3. Toplumsal, kültürel merkez kaç her tür bilginin önünün kesilmesini ve kovuşturmaya uğramasını...

Bu nedenle Türkiye'de sivil bilgi merkezleri yoktur.

Sivil think thankler söz konusu değildir.

Örneğin, güvenlik konularına sivil bilgi birikimi olmaz, olamaz...

Varolana sivil örgütler ya da üniversite merkezleri devlete istediği asayiş bilgisini üretmek için yapılandırılmışlardır....

Bir tek TESEV dışında...

Nitekim Türkiye'de ilk kez bir sivil kuruluş, TESEV sivil bilgi birikiminin alanını açan büyük bir adım attı. "Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim" başlıklı bir Almanak çıkardı.

Almanak tüm güvenlik birimleri, yapıları ve politikalarıyla ilgili bilgi ve analizler içeriyor. Çalışmanın editörü, asker-sivil konusunda ülkede uzman birkaç isimden birisi olan Prof. Dr. Ümit Cizre.

Cizre şunları söylüyor giriş yazısında: "Gözetilen temel amaç ülkemizde kurmak istediğimiz demokratik siyasi geleceğin tasarımına yönelik tehdit, savunma, güvensizlik ve güvenlik konularında şiddetle ihtiyaç duyduğumuz kamusal bilgiyi sunarak, bu konulara ilişkin ilgi ve duyarlılığı kamçılamak ve düzeyli bir tartışma ortamının oluşmasına hizmet etmektedir..."

Evet çok önemli bir ilk adım...

Bilgiyi sivilleştirmek ve sivil bilgiyi kurumlaştırmak...

İyi iş...

Anlamlı iş...



Bu yazı 883 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Eylül 2012 Sorgulama vakti...
    • 28 Ağustos 2012 Kürt sorununda yeni safha...
    • 25 Ağustos 2012 Kürtlerin şiddeti...
    • 30 Haziran 2012 Anter'in katili yaşlanmış mı?
    • 12 Mayıs 2012 Solun şiddetle hesaplaşması
    • 3 Mayıs 2012 Yeni Türkiye'nin doğum belgesi...
    • 21 Şubat 2012 Dink davası ''sil baştan''...
    • 18 Ocak 2012 İkinci cinayet zamanı
    • 17 Ocak 2012 Hrant'a sözüm var...
    • 21 Aralık 2011 Soykırım ve yasa
    • 3 Aralık 2011 Dönme dolap...
    • 30 Eylül 2011 Yazıcıoğlu ve jandarma...
    • 8 Eylül 2011 Aydının şiddetle sınavı...
    • 1 Ağustos 2011 İstifaların anlamı ve yarını: Pek iyi...
    • 28 Temmuz 2011 Parlamentoda bir terörist...
    • 5 Temmuz 2011 Futbolda temizlik, ülkede temizliktir
    • 10 Haziran 2011 Yeni CHP ha! Hadi oradan...
    • 24 Mayıs 2011 MHP'de yaşananlar ve perde arkası
    • 19 Mayıs 2011 Askere ''leş'' toplatmayan generaller iş başında
    • 19 Nisan 2011 Militarist-ulusalcı batak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,196 µs