Derya Sazak
0 0 0000
Eskiye dönüş
AKP iktidarının Meclis'e sunduğu Terörle Mücadele Yasa Tasarısı CHP lideri Baykal'ın uyarısı üzerine "Öcalan'a af" yolunu açabileceğinden kaygı duyulan yönüyle tartışıldı. Hükümet yetkilileri İmralı'da cezasını çeken PKK lideri için böyle bir yolun açılmayacağını savunsalar da tasarının 6. maddesinin son fıkrasındaki "etkin pişmanlık" tanımının Öcalan'la ilişkilendirilmesi olasılığını ortadan kaldırmak üzere, bu hükmün görüşmelerde metinden çıkarılması bekleniyor.
Muhalefet tasarıyı "Öcalan sorunu" haline getirdiği için, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın özgürlükler alanında "eskiye dönüş" niteliğindeki maddeleri yeterince tartışılmadı. AB İlerleme Raporu öncesinde TBMM'den geçen Ceza Yasası'nda "zina" maddesine odaklanan medyanın getirilen ağır para cezalarını atlamasına benzer bir sorunla karşı karşıyayız. Terörü önleme adına, hapis cezasına dönülüyor.
Bildiri ya da açıklamaları basanlara ve yayımlayanlara verilen "beş milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para" cezası, "bir yıldan üç yıla kadar hapis" olarak değiştiriliyor. Son dönemde medya ilişkilerinde gerilim ve sertleşmeyi seçen siyasi iktidar da bu yaptırımları teşvik ediyor.
Oysa AB'den müzakerelere başlama takvimi alıncaya dek AKP iktidarının en büyük kozu, Türkiye'de demokratik hak ve özgürlükleri genişletmeye dönük reformları hayata geçirmesiydi. Diyarbakır'daki son olayların ardından PKK'nın yeniden etkinlik kazandığını düşünen hükümet, 1990'ların başında Özal döneminde başvurulan "sansür ve sürgün" kararnamesine benzer bir yasa tasarısını Meclis'e sunma yolunu seçti.
Operasyonlarda, "Teslim ol" çağrısına uymayanlara karşı kolluk görevlilerine silah kullanma yetkisi veren düzenleme de, daha önce Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmasına karşın, tasarıda yer alıyor. Bu maddenin Şemdinli'de başlayacak davayla ilişkilendirilmesi Meclis'teki görüşmelerde tartışma yaratacaktır. AB müzakereleri "tarama süreci"nde geçen yılki heyecanından uzaklaşan AKP, arkasına aldığı demokratik rüzgârın kesildiğinin farkında mı?
Brüksel'deki hava değişiyor.
Yazar Perihan Mağden hakkında "vicdani ret"çi Mehmet Tarhan'ı destekleyen yazısı nedeniyle TCK'nın 301. maddesine göre 3 yıl hapis cezası istemiyle açılan davaya İngiltere Avam Kamarası'ndan tepki gösterildi. İşçi Partisi milletvekilleri Andrew Dismore ve Bob Russel'in öncülüğünde imza kampanyası açılmış.
F tipi cezaevlerindeki "tecrit" karşısında avukat Behiç Aşçı ile Fatma Koyupınar'ın ölüm orucuna başlamaları da Türkiye açısından olumsuz bir göstergedir.
Bu yazı 1,298 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
26 Aralık 2010
Davutoğlu yılı
-
29 Kasım 2009
Kıyamet
-
27 Mart 2009
Darbe davası
-
14 Ağustos 2008
Ekmek ve mayın
-
8 Aralık 2007
Katliam davası
-
1 Eylül 2007
Kabine ve program
-
28 Kasım 2006
Ne darbesi?
-
8 Eylül 2006
Camide linç
-
2 Eylül 2006
Çatışma belgesi
-
1 Eylül 2006
Asker riski
-
18 Ağustos 2006
Asbestli gemi
-
11 Ağustos 2006
Korku çağı
-
8 Haziran 2006
Perihan'ın davası
-
1 Haziran 2006
Mevlana gibi
-
2 Mayıs 2006
Eskiye dönüş
Yorumlar
+ Yorum Ekle