En Sıcak Konular

Hayati Sır



Hayati Sır
0 0 0000

Allah’ım ne olur yeniden sabah olsun…



Şiirin kıyısında, hakikate açılmadan önce, son bir defa arkama bakıyorum…

Dünya yanıyor… Gökdelenlerin arasından bana bakan çocuk yüzleri dehşet içinde… Mp3’lerinden yayılan müzik önce kulaklarını sonra zihinlerini sağır etmiş… Gözlerinde elektrikten bir orman yanıyor… Hepsi benzer dalgalanmalar içinde ellerindeki miki mauslarlarla ölüm işareti yapıyorlar… Ölüm!

Suyun kirliliği, temiz gıdaların tükenmesi, her eşyanın aslını kaybetmesi, aslında onların ölümsüzlük isteklerinin iç yüzü…

Gözlerimi usulca kapıyorum, yeniden cennetin hayaline kavuşuyorum… Ve kıyıdan uzaklaşıyorum…

Kalbin anlamını bulmak için vücudu kaybetsek bile kalbimizin yardımı zihnimizin temiz kalmasına yetiyor… Hepimizin zihni biz vücuda gelmeden önce cennette akan bir ırmaktı…

Huzurla akan berrak bir su… İçinde yüzlerce balık… Suyun dibine bakınca gördüğümüz inanılmaz güzellikleri cennetin… Ve hepimize madde yoğunluğunu unutturan, kâinatın her yanına yayılan sessiz müziği ışığın…

O sonsuzluk duygusu içinde bekliyorum, kelimeleri… Hiç ses çıkartmadan, bir harf geliyor önce zihnime… Tek bir harf… Dünyanın bütün sesleri onun kalbinde… Kâinatın sessizliğini bozmamak için dünyadaki bütün geçici anlamlarını susturmuş içinde… Sonra zihnimin uçsuz bucaksız dalgalarının içine kendini yavaşça bırakıyor…

Tek harf… Tek bir harf, o an, düşünmeyi başlatıyor… Ve ikinci, üçüncü, yedinci, sonra bütün harfler zihnimin içinde yüzmeye başlıyorlar…

Allah’ım, bütün kelimelerinle koşuyoruz sana… Dünya yanarken, Hz. Âdem’e öğrettiğin kelimeleri kurtarabiliyoruz bir tek… O kelimelerle dönüyoruz cennete… Cennete dönüşün o kelimelerin kalemi ile olacağını biliyoruz…

Ve yazmaya başlıyoruz…

Arkamda şeytan, bütün dünyayı yakıyor… Yangını görmüyor hiç kimse… Çünkü yangının dumansız alevi kendi bedenleri oluyor… Çocuklar, büyükler, yaşlılar birer baz istasyonu gibiler… Çevrelerine radyasyon yayıyorlar… Toprakla iç içe yaşamak unutulmuş, her uzuvları ile yakıcı bir ışını kavramışlar… Ona dönüştükçe, aldıkları sanal hazdan çığlıklar atıyorlar… Daha çok, daha çok radyasyon…

Cep telefonları, mp3’ler, mikrodalga fırınlar, klimalar, saç kurutma aletleri, elektrikli diş fırçaları, traş makineleri ve eşinizin, çocuğunuzun, sevdiklerinizin yüzüne bakmaya ayırdığınız zamandan çok daha fazla bir zamanı onun ateşten yüzüne bakmaya ayırdığınız boynuzlu bilgisayarlarınız…

Kelimelerin saf ışığı ile yaptığımız dualar sonunda kabul oldu… Ve o duaları yazan bir kalem olarak cennetin kapısına kadar gelebildik… Allah’ım, şimdi, cennetin o nurlu ışığı içinde bize hangi yeni kelimeler öğretilecek… O kelimelerle, onların gücü ile dünyaya geri dönünce çocukları, ne olursa olsun o güzel çocukları, şeytanın elinden kurtarabilecek miyiz?

Allah’ım ne olur bize öyle bir kelime öğret ki o kelimeye verdiğin sınırsız güçle, bu ilâhî kelâmı söyleyince biz dünyada, iblisin dumansız ateşini söndürsün… Çocukları kurtarsın…

Ne olur Allah’ım, ne olur çocuklar kurtulsun… Ne olur, yeniden sabah olsun.



Bu yazı 4,157 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Eylül 2014 Ey kâfirler! Okunabiliyor artık alınlarınızdan kimliğiniz!
    • 3 Eylül 2014 Ey dünyadaki dayanılmaz acılar karşısında sırıtan sırtlanlar!
    • 29 Ağustos 2014 Şeytan bilemez ki kimdir o! Şimdilik ‘bir’ meçhuldür!
    • 25 Ağustos 2014 Yeni Atlantis! Yeni Kudüs! ‘Oku’yun! Korunun!
    • 20 Ağustos 2014 İstanbul’un alnı şu an secdededir!
    • 13 Ağustos 2014 Manevi başkent İstanbul’dur! Yakındır!
    • 8 Ağustos 2014 Ey sır dolu ‘Bir’ kalbin ‘Hiç’ bilinmeyen yolcuları!
    • 4 Ağustos 2014 Yakındır! Ey müminler! ‘Bir’ ferahlık gelecek!
    • 28 Temmuz 2014 Gazze’de sustunuz! Mescid-i Aksa yıkılırken de susacak mısınız?
    • 23 Temmuz 2014 Ey tuğrul kuşu! Ey hakikatin kılıcı! Zaman bu zamandır!
    • 17 Temmuz 2014 Allah bize yeter ey müminler!
    • 12 Temmuz 2014 Rabbimizin huzurundayken Peygamber Efendimizi incitmeyin!
    • 7 Temmuz 2014 Şeytan için zorlu günler başlıyor! Elhamdülillah…
    • 1 Temmuz 2014 Dünyada şu an ne yaşanıyorsa yaşansın! ‘Hakikat’ budur!
    • 27 Haziran 2014 Hadi! Kurtulun bu Ramazan! Şeytana olan bağımlılığınızdan!
    • 23 Haziran 2014 Ey mazlumlar birleşin! Bitsin bu zulüm artık!
    • 19 Haziran 2014 “Hak geldi, bâtıl zail oldu.”
    • 14 Haziran 2014 Cin tasallutundan kurtulun! Huzur bulun!
    • 9 Haziran 2014 İnsanın ‘halife’lik sırrı Cennet’tedir!
    • 5 Haziran 2014 Rabbimizin ‘emanet’ini iyi koruyun ey müminler!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,859 µs