En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

Karadeniz'de Çankaya'nın ipuçları!



Ordu Perşembe'de Karadeniz Sahil Yolu'nun açılışından sonra, Trabzon'a kadar Başbakan Erdoğan'ı izledik.
Dönüşte ya da o yolculuk sırasında kim arasa hep aynı şeyi soruyordu:
"Başbakan Cumhurbaşkanı olacak mı? Oradan nasıl bir izlenim edindiniz?"
Doğrusu o gezinin böyle bir soruya cevap verecek bir özelliği yoktu.
Ama yine de merak bu ya, herkes o gezide sanki Çankaya'ya çıkışın ipuçları olabileceği kanısındaydı.
Öyle ki biz de bu beklentiyle olacak, çevremizde olup biten her şeye biraz da bu gözle baktık.
Daha Samsun'dan hareket ettiğimizde dikkatimizi yol boyu asılan AK Parti'nin afişleri çekti.
"Kararınız kararımızıdır."
Arabadaki arkadaşlardan biri hemen yorumunu yaptı:
"Baksanıza AK Parti teşkilatı cumhurbaşkanlığı istiyor."
Sonra Ordu'nun Perşembe ilçesindeki Nefise Akçelik Tüneli'nin açılış törenine geldik.
Yerleşim birimlerine uzak olmasına karşın, katılım hiç de fena değildi.
Ancak, o kalabalıkta önemli bir eksiklik vardı; "Siyasi heyecan."
Sunucunun, "Haydi, bayrakları bir görelim" demesi bile topluluğu hareketlendirmeye yetmedi.
Bu da iki farklı şekilde yorumlandı.
Biri şöyle diyordu:
"Anlaşılan bu Başbakan'ın son büyük mitingi. Baksanıza AK Parti var ama daha çok devlettöreni gibi..."
İkinci yorum ise biraz farklıydı:
"AK Partilileri, iktidar beklentisinden çok Cumhurbaşkanlığı heyecanlandırıyor. Baksanızainsanlar ne slogan atıyor, ne de AK Parti şarkıları söyleniyor."
Gerçekten de tören bu anlamda çok canlı değildi.
Töreni hareketlendiren ve en çok alkışı alan ise Bayındırlık Bakanı Faruk Özak'ın şu sözleriydi:
"Sayın Başbakanım, siz Karadeniz'in yolunu açtınız. Sizin de yolunuz açık olsun."
Bu sözler, hemen "Bakın ben demiştim, Başbakan Cumhurbaşkanı olacak" diye yorumlanırken, biraz sonra kürsüye gelen Başbakan Erdoğan'ın şu konuşması da farklı değerlendiriliyordu:
"Karadeniz Sahil Yolu'nu 3. Boğaz Köprüsü ile birleştirip, Avrupa'yla buluşturacağız. Bu hayalide bir dahaki dönem gerçekleştiririz."
Yanı başımda oturan bir işadamı herkesin duyacağı bir sesle bu yaklaşımı şöyle açıklıyordu:
"Demek ki Cumhurbaşkanı olmayacak."

Karadenizliler kararlı

Kısaca birçok insanın kafası karışıktı ve tam anlamıyla bir gelgit yaşanıyordu.
Bu gelgit arasında iddiaya girenler de vardı.
Bir gece önce Başbakan Erdoğan'la akşam yemeğinde buluşan Türkiye'nin en büyük müteahhitlerinden beşi yemekten sonra aralarında konuşurken iddiaya girmişti.
Bir müteahhit şöyle diyordu:
"Biz iki arkadaş 'Başbakan Çankaya'ya çıkmayacak' görüşünü savunduk. Ama diğer üç arkadaş çıkacağını söyledi. Ve takım elbisesine iddiaya girdik. Durum iyi görünmüyor, herhalde biz kaybedeceğiz."
Politikacının, işadamının, bürokratın kararsız kaldığı bu konuda, Başbakan'dan bile daha kararlı olan vatandaştı.
Ordu'dan Trabzon'a kadar yol boyunca gördüğümüz kalabalıkları en çok "Çankaya" arzusu heyecanlandırıyordu.
Hatta o kalabalıklar, basın mensuplarını her gördüklerinde "Çankaya... Çankaya" diye tempo tutarak alkışlıyorlardı.
Bu manzaraya göre, Ankara'nın siyasi mahfillerinde ister 367 hesabı, isterse "Cumhurbaşkanı'nıhalk seçsin" hesabı yapılsın sonuç değişmeyecek.
Görünen o ki, Karadeniz'de "profili yüksek" siyasetçi olarak nitelenen Başbakan Tayyip Erdoğan adım adım 864 rakımlı tepeye çıkacak!
Aksi halde bir Karadenizli vatandaşın şu sorusuna cevap vermek gerekecek:
"Çıkmazsa, bize hangi gerekçeyle 'Bana oy verin de bir daha iktidar olayım' diyecek... O zamanoy verenler 'Verdik de ne oldu' demez mi?"

sabah



Bu yazı 782 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    13,662 µs