En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

Mekke Las Vegas'a döndü!



İsrail'in arkeolojik araştırma adını verdiği ancak asıl amacı Süleyman Mabedini yeniden inşa etmeyi amaçlayan Mescid-i Aksa'daki kazı çalışmaları son olarak İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in Türkiye ziyareti sırasında büyük bir krize neden oldu. Kazı çalışmalarını yerinde incelemek için, Başbakan Tayip Erdoğan'ın bir teknik heyet gönderme talebi Olmert tarafından kabul edildi. İsrail içinde egemenlik tartışmalarına neden olan heyet, önceki gün Kudüs'e gitti. İki günlük incelemeden sonra bir raporla Türkiye'ye dönecekler.

Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için önemini anlatacak değiliz. Kudüs gibi, Müslümanların kıblesinin bulunduğu Mekke'nin anlamını da anlatmaya gerek yok. Ancak Kudüs'e duyulan hassasiyetin birazının da Mekke'ye gösterilmesi gerekmiyor mu? Kudüs işgal altında, doğru. Mekke, Suudi yönetiminin kontrolünde ama orada da benzer bir kültürel soykırım yaşanırken neden kimse sesini çıkarmaz?

20 Nisan 2006'da “Suudiler Hz Muhammed'in doğduğu evi mi yıkıyor?” başlıklı bir yazıyla Mekke'deki kutsal mekanlara yönelik yıkımı gündeme getirmiştim. Yıkım şimdi çok daha vahim boyutlara ulaştı.

Hz Hatice'nin evinin yerinde şadırvan, Hz Ebu Bekir'in evinin yerinde Hilton olduğunu, yıkımın 350 yıllık Ecyad Kalesi ile sınırlı olmadığını belirterek şu ifadeleri nakletmiştim:

“Hz Muhammed'in annesi Amina'nın mezarı buldozerlerle yıkıldı ve içine benzin döküldü. İslam dünyasında kimse bu yıkımı durdurmak için harekete geçmedi. Bugün Mekke'de 1400 yıl önceden kalma 20'den az yapı kaldı. Peygamberin ilk eşi Hz Hatice'nin evi yıkıldı ve yerine abdesthane/şadırvan yapıldı. Peygamberin en yakın dostu Hz Ebu Bekir'in evi şimdi Hilton Oteli'nin kompleksi içinde. 1200 yıllık Ebu Kubeys Camii'nin yerinde Kraliyet Sarayı var. 80 yıllık Suudi Krallığı'nın yıkımları Hz Muhammed'in doğduğu evi tehdit etmeye kadar vardı. Ev yerle bir edildi. Yerinde kapıları ve pencereleri kilitli uyduruk bir kütüphane var.

Kabe'yi kuşatan gökdelenlere şimdi bir yenisi ekleniyor: Zam Zam Tower! Güç, azamet ve zenginliğin göstergesinin gökdelenler olduğunu sanan zihniyet için büyük bir zafer! Peygamberin eşinin mezar kalıntıları 1950'de yok edildi. Suudi polisi gece gündüz nöbet tutarak insanların mezarın yerine çiçek bırakmasını, saygı göstermesini engelledi. İçinde Hz Peygamberin torunlarından El Ureyd'in mezarının bulunduğu cami dinamitlendi….


Starbucks'tan Kabe'yi seyretmek!

Yıkımlar ve yerlerine yapılan gökdelenler Mekke'yi şimdi Las Vegas'a dönüştürdü. Starbucks, Cartier, Tiffany, H&M, Topshop, fastfood markaları ve gökdelenler ihramlar içindeki milyonlarca insanın görüntülerini siliyor.

The New York Times'a yazan Hasan M. Fettah, 10 Mart tarihli yazısında Mekke'nin içler acısı halini bir kez daha dikkatimize sundu. Müslümanlardan başka herkese yasak olan şehrin milyarlarca dolarlık bir dönüşüm projesiyle nasıl asli kimliğinden uzaklaştırıldığını, bu antik kenti nasıl Dubai'ye dönüştürdüğünü, dev alışveriş merkezlerinin, lüks otellerin, milyonlarca dolar değerindeki residansların Kabe'yi nasıl da kalplerden söküp çıkardığını anlattı.

Dünyanın yedinci gökdeleninin yapıldığı Mekke'de Osmanlı döneminde Kabe'den yüksek bina yapılmazdı. Şimdi 130 gökdelenin inşası planlanıyor.

Kabe bir alışveriş merkezine, turizm merkezine, lüks tüketim merkezine dönüştürülüyor. Her şey yatırım, ticaret, para kazanma üzerine kurgulanıyor. Billboard'lar hani yatırımdan ne kadar kazanılacağının reklamlarıyla süslenirken, yüzde 24 kazanç vaat ediliyor. Daire fiyatları 3 milyon dolar. Kabe'yi görüyorsa 5 milyon dolar! Ve her şey Kabe'den daha yüksekte. Herkes Kabe'ye tepeden bakıyor artık!

Her tarafı kutsal olan, ağaç kesilmesi bile yasak olan, kan dökülmesi yasak olan Mekke, Kabe üzerinden kapitalizmin hizmetine veriliyor, bir rant kapısına dönüştürülüyor, petrodolar yatırım merkezi haline getiriliyor. Gökdelen yapmak için dağlar yok ediliyor. Şimdiye kadar 300 civarında tarihi eser yıkıldı. Bunların içinde camiler ve mezarlıklar var. Yerlerine malum inşaatlar başlatıldı. Dönüşün projesinin yüzde onu kendini gösteriyor şu anda. Proje tamamlandığında Mekke diye bir şey kalmayacak, bambaşka bir şehir çıkacak ortaya. Bu kent tarihin hiçbir döneminde bu kadar saygısızlık görmemişti.

Kudüs için bir şeyler yapmaya çalışırken Kabe'nin tehdit altında olduğunu, Mekke'de değer verdiğimiz her şeyin yıkıldığını, yerine, bazıları karının önemli bir bölümünü İsrail'e aktaran, yabancı markaların yerleştiğini, tarihe ve kültüre saygının hiç olmadığı kadar yerle bir edildiğini görmeyelim mi? Peki neden bu sessizlik?


yenişafak



Bu yazı 893 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,291 µs