Fikret Ertan
0 0 0000
Dondurulmuş ihtilaflar
Sovyetler Birliğinin 1991 yılında dağılmasından sonra ortaya çıkan bağımsız devletlerin bazı bölgeleri bu devletlerden kopup bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Bağımsızlıklarını ilan eden ama bugüne kadar hiçbir devletin resmen tanımadığı bu bölgeler Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester ve Karabağ. Abhazya ve Güney Osetya Gürcistandan, Transdinyester Moldovya ve Karabağ da malum Azerbaycandan kanlı ayrılıkçı savaşlar sonucu koptular.
Milletlerarası camia bu saydığım bölgeleri çoktandır Dondurulmuş İhtilaflar olarak tanımlıyor ve çeşitli yollarla yıllardır bu ihtilafların çözümü için çalışıyor. Bu çerçevede mesela BM Abhazya ihtilafı ile doğrudan ilgilenirken AB de Trandinyester ihtilafının çözümü için yıllardır çaba gösteriyor. Karabağ ihtilafının çözümü için ise Minsk Grubu çalışıyor.
Ne var ki, bu çok taraflı diplomatik çabalara rağmen söz konusu Dondurulmuş İhtilaflar konusunda bugüne kadar kayda değer bir ilerleme de sağlanabilmiş değil; ama yine de diplomatik çabalar şu veya bu şekilde devam da ediyor.
Bu çabalara önümüzdeki ay bir başkası da eklenecek bugünden görüldüğü kadarıyla. Bu da temmuz ayında Rusyanın St. Petersburg şehrinde yapılacak G-8 zirvesinde olacak muhtemelen; zira Amerika G-8 zirvesinin gündemine Dondurulmuş İhtilafların da dahil edilmesi için nisan ayından bu yana çeşitli teşebbüsler başlatmış bulunuyor.
Zaten, Amerikan Dışişleri Bakanlığının iki numaralı ismi Büyükelçi Nicholas Burns, geçen nisan ayında Amerikanın söz konusu Dondurulmuş İhtilafların G-8 zirvesi gündemine alınması için teşebbüste bulunacağını resmen de açıklamıştı. Bu durumda bu teşebbüslerin sahne gerisinde halen devam ettiği de tahmin edilebilir. Eğer, söz konusu ihtilaflar G-8 zirvesinin gündemine alınırsa bu bir ilk olacak şüphesiz. Bu bakımdan bu konuyu yakından takip etmek gerekiyor.
Diğer yandan, Karadağın 21 Mayıs günü yapılan referandum sonucunda bağımsızlığını ilan etmesi de Dondurulmuş İhtilaflara bir başka önemli boyut eklemiş, bu ihtilaflı bölgeler yönetimlerine bağımsızlıkların tanınması yönünde kendilerine göre önemli avantajlar sunmuş bulunuyor.
Bu ihtilaflı bölgelerin yönetimleri Karadağ referandumundan sonra madem Karadağ halkının tercihi sonucu bağımsızlığını kazandı; kimse de buna bir şey demedi; herhangi bir itiraz da bulunmadı; o zaman biz de referandum yoluyla bağımsızlığımızı resmileştirir, tanınmamızın sağlanmasını talep ederiz şeklinde beyanatlar vermeye başlamış bulunuyorlar.
Gürcistandan 1992 yılında kopan Abhazyanın bugünkü Devlet Başkanı Bagapşi geçenlerde Karadağın bağımsızlık referandumunu medeni bir ayrılış biçimi olarak överken Transdinyester bölgesi Meclis Başkanı Yevgeni Şevçuk da Karadağ referandumu sonrasında kendilerinin de benzer bir referandum yapma haklarının olduğunu, bunun illa da bağımsızlık yönünde değil muhtemelen öz yönetim yönünde olabileceğini dile getirmiş bulunuyor.
Karadağ referandumu sonucuna ilaveten ayrıca Kosovanın muhtemel bağımsızlığının da bugün sözünü ettiğimiz Dondurulmuş İhtilaflar konusunu etkileyeceğini de bugünden kolaylıkla söyleyebiliriz. Nitekim, mesela Bagapşi, Kosovaya bağımsızlık verildiğinin üçüncü gününde Abhazyanın bağımsızlığı da mutlaka tanınacaktır diyor bugünden. Bagapşiyi böylesine emin konuşmaya sevk eden de şüphesiz Kosovanın bağımsızlığı durumunda hamisi Rusyanın kendilerine mutlaka vereceği siyasi- diplomatik destek. Zaten Rusya lideri Putin bunu geçen ocak ayında net bir şekilde şu sözleriyle ortaya koymuştu: ...Kosovaya bağımsızlık verildiği takdirde biz o zaman neden aynı şeyi Abhazyadan ve Güney Osetyadan esirgeyelim?
Bu yazının konusu Dondurulmuş İhtilaflar önümüzdeki dönemin en önemli konularından biri olmaya şimdiden aday. Biz de bunu bugünden dile getirmiş olalım.
Bu yazı 813 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
27 Eylül 2012
Bingazi saldırısının mahiyeti seçim sonrasına kaldı
-
20 Eylül 2012
Filistin'e acil para lazım
-
17 Eylül 2012
Bingazi saldırısı ve ötesi
-
10 Eylül 2012
Rusya, Suriye rejiminden kolay kolay vazgeçmez...
-
6 Eylül 2012
Trans Hazar hattı bir gün hayata geçecek
-
3 Eylül 2012
Amerika ve İsrail: Pekişen, derinleşen ayrılık
-
30 Ağustos 2012
Bosna ve Suriye...
-
27 Ağustos 2012
Bağlantısızlar Zirvesi'nden ne çıkacak?
-
23 Ağustos 2012
Amerika'nın Irak'taki nüfuzu ne kadar?
-
13 Ağustos 2012
İran'a saldırının önünü açabilecek rapor
-
9 Ağustos 2012
İranlı yetkililerin nankörlüğü
-
6 Ağustos 2012
Rejimin helikopterleri ve mücadelenin seyri
-
2 Ağustos 2012
İsrail Suriye'yi nasıl dinliyor, nasıl gözetliyor?
-
30 Temmuz 2012
Eski dostlar buluştu: Romney-Netanyahu
-
23 Temmuz 2012
Suriye'nin kimyasal silahlarının akıbeti ne olacak?
-
19 Temmuz 2012
Rum Kesimi, İsrail, yeni jeopolitik ve ötesi
-
16 Temmuz 2012
Rum Kesimi ve Rusya ilişkileri
-
9 Temmuz 2012
İsrail donanması ve yeni görevi
-
5 Temmuz 2012
El-Kibar muammasını hatırlarken...
-
2 Temmuz 2012
Rusya'nın rolü
Yorumlar
+ Yorum Ekle