En Sıcak Konular

Nasuhi Güngör


Nasuhi Güngör
0 0 0000

Evren’in eyaletleri DTP’nin şifreleri



Üzerindeki ‘netekim’ yakıştırmaları, Kenan Evren’in zekasını hafife almak gibi bir hatayı sıkça yaptırıyor çoğumuza. 28 Şubat tartışmalarıyla ilgili ‘Çevik Bir, benim emir subayımdı’ açıklamasını bir kenara not etmiştim. Bir mesele ancak bu kadar doğru özetlenebilirdi. Kenan Evren’le ilgili zihinlere çizilen portrenin dışına çıkmadan son sözlerini anlamakta zorlanabiliriz. Darbeyle memleketin canına okuması, onu ‘yarım akıllı bir ihtiyar’ kılmaz.

Evren’in Kürt meselesi ve Kuzey Irak eksenindeki son sözleri, özellikle de ‘eyalet’ önerisi çok tartışılacak; burası kesin. Tartışma onun akıl sağlığını yitirdiğinden tutun da ‘evlenmesi gerektiği’ne kadar son derece derinlikli (! ) bir mecrada devam ediyor.

Bizce akıl sağlığı hayli yerinde görünüyor. Burada anlamamız gereken Paşa’nın ne yapmak istediği. Onun bu sözleriyle birilerine diyet ödediğini, korktuğunu, titrediğini söylemenin mantığı yok. Hepimiz biliyoruz ki mevcut ‘sistem’de ona hesap sorabilecek bir güç yok. Keşke olsaydı.

İlk ihtimal; ömrünün son demlerinde günah çıkarmak için liberal sulara yelken açarak ve ‘Rahmetli darbe yapmıştı ama sonunda doğruyu buldu’ dedirmek. Buna gülüp geçelim.

Akla daha yatkın ihtimal, Paşa’nın ‘ahir ömrümde devletime son bir hizmetim daha olsun’ düşüncesiyle hareket ettiği. İşte burada karşımıza yeni seçenekler çıkıyor.

İlki, kendisinin sahip olduğu devlet tecrübesiyle gidişatı doğru okuyarak başlatmaya cesaret edemediğimiz tartışmaları gündeme taşıması. Bunu da ‘eyalet sistemi’ ve ‘Kürt devletini tanımak’ gibi çıtayı yükseğe koyan bir tarzda yapıyor.

İkincisi, bu devlet hizmetinin biraz ‘kontr’ tarzda yürürlüğe konması ki, işte bu nokta çok tehlikeli. Kenan Evren’in sözleri, memlekette herşeyi birbirine karıştıran tuhaf algıların beslediği dip dalgayı kışkırtmayı hedefliyorsa, işte bu facia. Bu tartışma, arkasına rüzgar alma telaşında olan kimi siyasetçilerin yelkenlerini kısa bir süre için de olsa şişirebilir.

Tabloya şöyle bir soğukkanlı bakmayı deneyince; Kenan Evren’in sözlerinin çok da uzak olmayan bir gelecek için önemli işaretler taşıdığını öngörebiliriz. Gerçekten bunların tartışılmasını mı istiyor, yoksa bir türlü istedikleri zemini bulamayan siyasetçilere zemin mi hazırlıyor; onu hep birlikte göreceğiz.

Önceki gün kongresini yapan DTP, Evren’e ‘destek verdiği’ni açıkladı. Başlıktaki ‘şifre’ye bakıp aldanmayın. DTP’nin şifresi filan yok. Neye destek, neye köstek olduğunu bilecek bir bakış açısı da.

Daha fazla dışlanmak için elinden geleni yapan, her fırsatta her türlü hassasiyeti kışkırtmayı deneyen, sırtından terör kamburunu atmak için en küçük bir çaba bile göstermeyen bir partinin hangi sorunun çözümüne katkısı olabilir ki.

Türkiye, özellikle dış şartların kendisini taşıdığı bir döneme uyum sağlamaya çalışıyor. Hükümetin işi gerçekten çok zor. Yakın geçmişte bu döneme ait öngörüler ve hazırlıklar çok zayıftı. Şimdi tüm bunların üstesinden hükümetin gelmesi isteniyor. Ancak bunu yapabilmesi için, sorunun sahibi olma iddiasındaki herkesin çözüme yönelik katkılara açık olması gerekiyor.

DTP gibi kışkırtıcılığa değil.
 
star



Bu yazı 1,012 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Nisan 2013 Kraliyet patron, biz taşeron muyuz?
    • 27 Eylül 2012 Ordu neden değişmek zorunda
    • 21 Eylül 2012 Eylül ayının kara listesi
    • 14 Eylül 2012 Yeni Türkiye ve yeni ekonomik model
    • 13 Eylül 2012 Libya saldırısı ve Türkiye’nin kodları
    • 3 Eylül 2012 Türkiye’nin yalnızlığı ve Mısır
    • 30 Ağustos 2012 Ankara-Paris rekabeti
    • 24 Ağustos 2012 İstihbarat zaafı var mı?
    • 23 Ağustos 2012 BDP niçin çıldırdı?
    • 17 Ağustos 2012 Fırsat treni telaşı
    • 16 Ağustos 2012 Yola nasıl devam edeceğiz?
    • 10 Ağustos 2012 ‘Gergin Barış’ın sonu mu?
    • 6 Ağustos 2012 PKK’nın intiharı
    • 27 Temmuz 2012 Henüz vakit varken
    • 20 Temmuz 2012 Suriye sorunu ve Türkiye’nin özgüveni
    • 19 Temmuz 2012 Şam’daki patlama ve Moskova’daki Türkiye
    • 28 Haziran 2012 Türkiye itibar mı kaybediyor?
    • 22 Haziran 2012 Mısır, Suriye ve derin iktidarlar
    • 21 Haziran 2012 Müzakere akıldır, güçtür
    • 14 Haziran 2012 Beka endişesinin dayanılmaz cazibesi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,805 µs