En Sıcak Konular

Kerim Balcı


Kerim Balcı
0 0 0000

Hocalı Katliamı'nı hatırlıyorsanız arada unutuyorsunuz demektir



15 yıl geçti. Kapılar yüzümüze çarpılmış, 'Beyhude uğraşmayın, bu kapılar sürmelidir.' denilmişti. Anadolu insanı yetmiş yıllık bir hasretin ardından vuslatın hafif aralanmış kapısından Orta Asya'ya akacağı bir anda geldi Hocalı Katliamı.
1992 yılının, 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gecesi Ermeni ve Sovyet 'teröristleri' Hocalı şehrini bastılar. 2500 nüfuslu şehrin ahalisi, savaş hukuku kurallarınca kendilerine sağlanan çıkış yolunu kullanarak şehri terk etme kararı aldı. Ancak tasfiye, katliama dönüştü. 15 yıl önce bugün, Hocalı sokaklarında yetmişi yaşlı, yüz altısı kadın, altmış üçü çocuk 633 kişi sırf ırklarından ötürü, Türk oldukları için öldürüldüler.

Bizim İbrahimî geleneğimiz ölü sayılarını kıyaslamayı kaldırmaz. Haksız yere bir insanın öldürülmesini bütün bir insanlığın katline denk bilen Kur'an kültürü için, sözgelimi, Holokost sırasında öldürülen Yahudi sayısının altı milyon mu üç milyon mu olduğunu tartışmak abesle iştigaldir. Söz konusu olan masum can oldu mu bir binden küçük, milyon binden büyük değildir. Masum cana kıymak suçun en büyüğüdür; en büyükler arasında da kıyas olmaz.

Hocalı'da yapılanın büyüklüğü yapanın yaptığında değil, yaparken ve yaptıktan sonra söylediklerinde kaydedilmiştir. Katlettiklerinin masum olduklarını biliyorlardı. Öldürdükleri kadınlar değildi hedefleri; onları öldürmek suretiyle geçmişe ve geleceğe bir mesaj göndermeye çalışıyorlardı. 1915'in intikamını aldıklarına inanıyorlardı. Bu, çağ aşan terörizmdir.

Yaşanan katliamın vahametinden ötürü değil, bu vahameti Hocalı halkına dayatanlar bu davranışlarını bizim dedelerimizin yaptıklarını iddia ettikleri şeyler üzerinden meşrulaştırdıklarından ötürü unutulmamalı Hocalı. Anadolu'nun Anayurt'u kucaklamasını belki bir on beş yıl geciktirdiği için unutulmamalı. Okul açmak için gidenleri geciktirdiği için; fabrika açmak için gidecekleri caydırdığı için unutulmamalı. Vahşetin medeniyetin en zirve noktalarında dahi uyanabileceğini gösterdiği için unutulmamalı. Türkiye Türklerine duyulan nefret Hocalı Azerilerinden çıkarıldığı için unutulmamalı.

Şu da unutulmamalı ki nefret tohumu, sevginin, merhametin, hoşgörünün ikliminde çürütülmediği müddetçe her ağacı saran, her yeşeren bitkiyi bozan belalı bir tohumdur. Onu Yukarı Karabağ'ın bağrına atanlara kızmak kolay; onun büyümemesi için bir şeyler yapmak gerekmez miydi?

Hocalı Katliamı'na bizzat katılmış, pencerelere çivilenmiş Azeri çocuklarının kan kaybederek ölüşlerini seyretmiş Zori Balayan, 'Ermeni ruhunun uyanışı' adını verdiği Hocalı Katliamı'nı anlatırken, 'Türklerin babalarımıza yaptıklarını onların torunlarına yaptık.' der. Dönüp aynı nefreti bugünün Ermenilerine göstermek, Balayan'ın düştüğü hatanın aynını yapmaktır. Çünkü bizim, bir insanın canının kurtarılmasını bütün bir insanlığın kurtarılmasına denk bilen dinimiz, kimsenin bir başkasının günahlarından ötürü cezalandırılamayacağını da hükme bağlamıştır.

Unutmamak, cezalandırmak demek değildir. Haksız bir şekilde dedelerimize isnat edilen bir suç yüzünden ve bizim yerimize ölenleri unutmamak vefanın gereğidir. Belki şimdi açılmış kapıları istimal ile Azeri halkıyla kucaklaşmak da unutmamanın gereğidir.
 
zaman



Bu yazı 750 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Şubat 2007 Hocalı Katliamı'nı hatırlıyorsanız arada unutuyorsunuz demektir
    • 25 Eylül 2006 Filistin'de koalisyon oyunları
    • 18 Eylül 2006 Papa, diyalog ve aklın putlaştırılması
    • 11 Eylül 2006 Zülfikar Darbesi
    • 10 Temmuz 2006 İsrail, ufuktaki umutları da tüketiyor
    • 19 Haziran 2006 Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe
    • 19 Haziran 2006 Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe
    • 8 Mayıs 2006 Soğuk Savaş hiç bitmedi ki!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,961 µs