En Sıcak Konular

Mehmet Barlas


Mehmet Barlas
0 0 0000

Hükümet de Genelkurmay da, ABD’ye karşı aynı çizgide...



Bugün Irak'ta ne varsa ve ne oluyorsa, bunun ana sorumlusu Amerika Birleşik Devletleri değil midir? Eğer Irak'ın bütünlüğü tartışılıyorsa ve Kuzeyde bir "Devlet benzeri" Kürt oluşumu varsa, bunun arkasında Amerika Birleşik Devletleri'nin desteği yok mudur?
"Amerika nerede hata yaptı" veya "Amerika Irak'a askeri müdahalede bulunmamalıydı" benzeri konuları tartışmayacağız. Neticede olan olmuştur ve şu anda Irak, ABD'nin işgali altındadır.
Değinmek istediğimiz mesele şu:
Irak üzerinden ABD ile Türkiye'nin ilişkilerini ele alıp, bunu bir iç politika malzemesi olarak kullanmak isteyenlerin, konuyu "Sivil- asker gerginliği"ne taşımaları fazla anlamlı değildir. Hele "Kuzey Iraklı Kürtlerle diyalog kurulabilir" diyen Hükümet sözcüleri ile "Kuzey Iraklı Kürtlerle diyalog kurulamaz" görüşünü seslendiren TSK sözcülerinin söylemlerinden yola çıkarak, devlette bir gerginlik olduğunu varsaymak, yanılgıların en büyüğüdür.
Çünkü siviller de, askerler de, Türk- Amerikan ilişkilerini Irak'tan soyutlayarak, iyi tutmaya çalışmaktalar.

HUDUDUN ÖTE YANI
Örneğin Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, "Türkiye-Irak hududunun Irak tarafı PKK'ya teslim edilmiştir" derken, hududun "Irak tarafı"nın, Amerikan işgal bölgesi içinde olduğunu bilmiyor mu?
"PKK katırdan arabalara geçti" derken ve PKK'ya verilen dış maddi ve manevi desteği eleştirirken, "ABD, AB ve PKK'yı terörist organizasyon olarak tanıyor, bu coğrafyada sonsuza kadar beraber yaşayacağımız insanlar onları terörist olarak görmüyorlar" diyerek Kuzey Iraklı Kürtleri ABD'den soyutlamak gereğini duyuyor.
Büyükanıt aynı anda ABD ile askeri ilişkiler için, "En ufak bir sıkıntı yoktur. Rayında gitmektedir" de diyor. En büyük problem olarak askeri alım projelerinin Kongre tarafından onaylanması zorunluluğunun TSK'nın modernizasyonunu yavaşlatması olduğuna işaret ediyor ve silah satıcısı firmalarla bir problem olmadığını da altını çizerek vurguluyor.
Amerikan Kongresi'ne getirilen "Ermeni Tasarısı"na değinirken de, Amerikan Anayasası'ndaki "Kuvvetler Ayrılığı" ilkesine saygısını belirten şu sözleri söylüyor:
-Kongre, ABD yasama organı olan kurumun hakkıdır onlara bir şey söyleyecek durumumuz yok. Yönetimlerdekiyle konuşursunuz, ama Kongredekilere söyleyecek bir şey yok...

ASKER OLARAK
Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı, yabancı bir ülkeyle ilişkileri iyi tutmak için kelimelerini seçer ve o ülkenin anayasal demokrasisine olan saygısını vurgularken, o Genelkurmay Başkanı'nın kendi ülkesinin seçilmiş yönetimine rest çekmesi, o ülkenin anayasal demokrasisine saygısız olması mümkün müdür?
Nitekim Org. Büyükanıt, Washington'daki basın toplantısında görüşlerini ve ziyaret izlenimlerini aktarırken, defalarca bunları "Asker olarak" seslendirdiğini ifade etmeye çalıştı. Kuzey Iraklı Kürt yönetimi ile diyalog konusunda şöyle dedi mesela:
-Asker olarak söylüyorum. Diğer kademeleri tenzih ederim, isteyen gider görüşür. İşadamları görüşüyorlar, her şeyi yapıyorlar yani. Buna bir şey demiyorum, benim yetki alanımda değil. Asker olarak böyle bir olayı takdir edersiniz kabul etmemiz mümkün değil. Ben askerim.

OLUR MU HİÇ?
Neticede Dışişleri Bakanı Gül'ün "Irak'taki gruplarla görüşebiliriz, ayrıca askerin konuşacağı yerler vardır, diplomasinin konuşacağı yerler vardır. Askerin konuşması gereken konular vardır. Asker zaten silahıyla konuşur. O zamana kadar siyasiler gereğini yapar" demesi de, Org. Büyükanıt'ın açıklamalarının mantıki bir devamı değil mi?
Bütün sözler ve gerçekler ortadayken, Irak üzerinden ABD-Türkiye ilişkilerini ele alıp, bunu iç politikaya "Asker-sivil gerginliği var" diye yansıtmanın bir anlamı olabilir mi?
Yani Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı Washington yönetimine karşı güvercin, Ankara yönetimine karşı şahin mi olmak durumunda?
Böyle bir şey olabilir mi?



Bu yazı 892 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 29 Eylül 2012 Sakın "Erdoğan'sız AK Parti" hesabı yapmayın!
    • 28 Temmuz 2012 "Büyük Kürdistan" bir Amerikan sorunudur
    • 16 Ocak 2012 Kıbrıs'ı da Kwai Köprüsü'ne benzetmedik mi?
    • 9 Ocak 2012 Orta yaş sınırı yükselirken artık kimse yaşlanmayacak mı?
    • 4 Ocak 2012 AK Parti başarılı olursa tüm Türkiye başarılı olacaktır
    • 29 Ekim 2011 Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun
    • 31 Ağustos 2011 Yeniden açılım günlerinin üslubuna dönülmelidir
    • 17 Temmuz 2011 Asıl sorunumuz acaba ''Şarklılık'' mı?
    • 9 Temmuz 2011 Siz değişmezseniz koşullar sizi değiştirir...
    • 26 Şubat 2011 İktidar iddiası bulunmayan muhalefet olur mu?
    • 25 Kasım 2010 CHP'nin sivil paşalarının sivil darbe ürküntüsü...
    • 11 Ekim 2010 Kılıçdaroğlu'nun önündeki tarihi fırsat
    • 22 Eylül 2010 Sentetik beyaz Türklerin dayanılmaz hafifliği
    • 11 Eylül 2010 Kim yalancı? Anayasa Mahkemesi mi, CHP lideri mi?
    • 9 Eylül 2010 İktidarı 'Evet' mi yoksa 'Hayır' mı güçlendirir?
    • 28 Haziran 2010 Üslubu tırmandırınca kelimeler kifayetsiz kalabilir
    • 12 Haziran 2010 Yeni dünyada eksen de merkez de farklı yerlerdeler
    • 7 Mayıs 2010 Teşekküre karşı benden de bir teşekkür...
    • 5 Ocak 2009 Basın ''Medya'' olmadan önce kol kırılır yen içinde kalırdı...
    • 3 Kasım 2008 Türk demokrasisinin sabırla imtihanında geçer not alabilecek miyiz?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,296 µs