Serdar Turgut
0 0 0000
Sosyal demokrasi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir anlamsız şey daha söyledi ve partisini merkez sağa açarak büyüteceğini belirtti. Bunun üzerine sosyal demokrasinin ne olduğundan bihaber olan bir kitle açtı ağzını yumdu gözünü, 'vay efendim böyle bir şey nasıl olabilirmiş' diye söylenmeye başladı. Olamayacak neymiş, ben anlamadım. Adına 'sosyal demokrasi' denilen amorf siyasi hareket gayet tabii sağına ve soluna açılacak, onları içine dahil edecek ki tarihsel işlevini yapabilsin. Asıl bunu yapmazsa sosyal demokrasi olmaktan çıkar. Sosyal demokrasi kapitalist sistemin sosyalizm tehlikesine karşı kendi içinde ürettiği ılımlı çözümdür. Birçok kapitalist gelişmiş ülkede asıl merkez sağı sosyal demokrat partiler oluşturmaktadır. Bizim ülkemizde sol düşünce ve sosyalist hareket bir türlü hiç anlaşılamadığından insanlar Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'ı solcu bulabilir. Makul bir ülkede, makul bir sosyalist harekette bu isimlerin solcu sayılması bir utanç meselesi olabilecekken burada böyle fantezilerin yaşanması abesle iştigalden başka bir şey değildir.
YA MERKEZ YA DEĞİL
Bunun dışında bir de şu var; 'merkez sağ' denilen kavram da fazla anlamlı değildir. Bir şey ya merkezdir ya da değildir... İşte o yüzden merkezin sağı ve solu vardır. Siyasi bir meselede bebeklere ders verir gibi yazdığımdan dolayı kusuruma bakmayın. Çünkü bazen tartışmaların zeka düzeyi o düzeye iniyor. Merkez sağa açılmak gibi bir kavram, merkezin kendi içinde açılması ve bir anlamda kendi içinde patlamasıdır (implosion). Doğru dürüst sağı ve solu olan memleketlerde asıl merkez, ağırlıklı olarak sosyal demokratlardan oluşabilir rahatlıkla. Türkiye koşullarında merkezin sağa açılması pratikte azıcık faşizan unsurların harekete dahil edilmeye çalışılması anlamına gelir. Çünkü bizim memlekette makul düşüncelerin ılımlı biçimde yaşam geleneği yoktur.
SİYASİ TANIMLAR OTURMADI
Sosyalist düşünce de işte bu yüzden çok rahatlıkla Stalinizme ve sağ hareket de çok rahatlıkla faşist harekete dönüşür bu memlekette. O nedenle bizim hem sağımız hem de solumuz şaşırmış durumdadır, merkezimiz ise hiç yoktur. O, sürekli oynar haldedir. Merkezin olmaması demek dengenin olmaması demektir. Türkiye'nin sürekli dengesizlik durumunda olmasının nedeni de belki siyasi tanımların henüz oturmamasına bağlıdır. Deniz Baykal 'merkez sağa açılacağız' yerine 'sağ partilerden oy çalacağız' deseydi çok daha doğru konuşmuş ve tarihi misyonuna da uygun davranmış olurdu.
Bu yazı 1,101 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Nisan 2009
Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
-
22 Aralık 2008
Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
-
11 Aralık 2008
Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
-
11 Kasım 2008
Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
-
3 Kasım 2008
Acımasız düzen
-
31 Ekim 2008
Medya Faşizmi nedir?
-
28 Ekim 2008
THY’nin devrimci kararı
-
24 Ekim 2008
Krizi fırsata çevirmek
-
22 Ekim 2008
Kriz komplo olabilir mi?
-
2 Ekim 2008
New York şehrinin kapanması
-
16 Eylül 2008
Doğan’ın büyük kötülüğü
-
17 Ağustos 2008
Medya da temizlenecek
-
7 Ağustos 2008
Taşlar yerine böyle oturur
-
27 Temmuz 2008
Faili meçhul hayatım
-
17 Haziran 2008
Derin devlet gurusu
-
23 Mayıs 2008
S-muhtıra
-
1 Mart 2008
ABD’ye nanik yapılmaz
-
29 Şubat 2008
Bölgenin ‘Büyük Abi’si
-
9 Şubat 2008
Fakirlik ebedi oldu
-
15 Ocak 2008
Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık
Yorumlar
+ Yorum Ekle