En Sıcak Konular

Umur Talu


Umur Talu
0 0 0000

Anam, babam...



Dipsiz Kuyu'da dün "Katiliniz kim olsun!" derken...

"Siyasi" şiddet ve cinayetti mevzu. Akıl, havsala kolay almaz ama, hiddet, şiddet, cehalet, nefret ve bunalım ile akıl tutulması dolu gündelik hayat içinde, ciddi bir "katil seçeneği" de "evlat"mış!..

Pazar günkü yazının ekseni "Sevgi uğruna öldürme tutkusu ve çılgınlığı" nın bir tezahürü, maalesef yine "aşk, sevda" kılığında ortaya çıkmış, 16 yaşında bir (genç) kız (çocuk), 19 yaşındaki liseli sevgilisine, ailesini katletme siparişi vermiş, babasının ardından annesinin ve ablasının öldürülmesine bizzat katılmıştı.

Kavranabilmesi zor, çok zor bir durumdur bu. Hiç kimse, dünyaya ilk adımında kokusunu içine çektiği çocuğunun bir gün şu veya bu nedenle kendi katili olabileceğini düşünebilir mi?

"Danıştay'da katliam girişimi ve cinayet"in ardından toplu cinnetlere gidip gitmeme arasında salınan ülke... Hemen ardından, Samsun'da

"iyi halli aileler" in çocuklarının gittiği bir lisede, "kız yüzünden" okuldan iki öğrenciyi öldüren liseli ile de "bireysel cinnet ve şiddet"in acı tadını bir kez daha almıştı.

Yetmedi işte.

Beterin beteri, şiddetin şiddeti, cinnetin cinneti; liseli gencin daha da kanlıları, ana, baba, kardeş katilleri çıkacaktı. Hem de, karışık-hain bir cinayeti "şiddetle" kınamak için binlerce kişinin Anıtkabir'e koştuğu Ankara'da; adı hem "Batı" hem "kent" olan bir mevkide. Belki "yılın cinayeti, hatta katliamı" dır ama, sanıyor musunuz ki, pek nadir bir türdür.

Daha yarısı bitmemiş 2006'da oldu şunlar; bakın hele:

1 Ocak, Denizli: Cesedi evinde bulunan kadını 24 yaşındaki oğlunun satırla öldürdüğü belirlendi.

5 Ocak, Kocaeli: 6 gün önce dükkanında öldürülmüş bulunan kişinin katili, 16 yaşındaki oğlu çıktı. Okul yıllığına "İleride mafya babası olacağım" diye yazmış olan C.K., silahını ve arabasını almak için babasını öldürmüş.

16 Şubat, Zonguldak: 27 yaşındaki H.T. köyde av tüfeğiyle babasını öldürdü, annesini ağır yaraladı.

20 Şubat, İstanbul: 1993'te, annesini dövdüğü için babasını öldürüp 7.5 yıl hapis yatmış ve afla çıkmıştı; bu kez, gizlice imam nikahıyla evlendi diye annesini bıçakla öldürdü.

24 Şubat, Kütahya: 28 yaşındaki işsiz K.A., 67 yaşındaki babasını bıçakla öldürdü.

Aynı gün, İzmir: 25 yaşındaki servis şoförü S.Y., babasını bıçakla öldürdü.

12 Nisan, Bursa: Askerden gelen 22 yaşındaki S.B., evden kaçan kız kardeşinin yerini söylemeyen 48 yaşındaki annesini 8 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

7 Mayıs, Giresun: Tirebolu'da akli dengesi bozuk denen 32 yaşındaki adam 70 yaşındaki babasını yumruklarla öldürdü.

8 Mayıs, Sivas: Yıldızeli'nde 16 yaşındaki lise öğrencisi M.Ç., kendisini hırpalayan babasını tabancayla öldürdü.

16 Mayıs, Zonguldak: Eşinden boşandıktan sonra annesiyle yaşayan diş hekimi, kredi kartı borcu yüzünden girdiği bunalımın ardından 81 yaşındaki annesini öldürdü, intihar etti.

17 Mayıs, Manisa: 17 yaşındaki lise öğrencisi H.A., annesiyle kavga eden 41 yaşındaki babasını tabancayla öldürdü.

20 Mayıs, Aydın: Nazilli'de, 5 yıl önce annesini öldürüp 3 yıl kadar hapis yatan 39 yaşındaki B.E., bu kez 16 bıçak darbesiyle babasını öldürdü. Ve Ankara'da, babasını, annesini, ablasını öldüren, öldürten 16 yaşındaki kız ile 19 yaşındaki cinayet ortağı; SMS mesajları!

Mutlaka atladığım vardır ama bu kadarı da vahim değil mi? Cinayetleri, baba katlinde "Oidipus kompleksi" ile nitelemek biraz aşırı genelleme, mitoloji ile Freud' a dahi haksızlık olmalı; bireysel olduğu kadar toplumsal bir hastalık, "kötü kader" in sorumluluğunu onlarda aramak da var belki. Bu çok ciddi bir "fesat toplumu" na işaret ediyor; ve o toplumda, her amaç için katil derlemek hiç zor değil! Ana, baba, evlat katli (kimi meşru müdafaa hariç) artık sözün tükendiği, aklın bittiği yerdir. Öyle bir yerde ve kıyısında bu ne kalabalık! Bu "katil evlatlar" ın siyasi görüşleri de vardır mutlaka!

Bu yazı 1,084 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ocak 2009 Kravatın vicdanı
    • 15 Ocak 2009 Yeraltı ordusu!
    • 26 Aralık 2008 Hakikatin içyüzü
    • 15 Aralık 2008 Onların oğulları kızları...
    • 11 Aralık 2008 Bak şu bakana!
    • 23 Kasım 2008 Üç ana...
    • 17 Kasım 2008 Taş ile bomba... Kanun ile adalet
    • 13 Kasım 2008 Ya öyle değil de böyle ise...
    • 19 Ağustos 2008 Kırk tilki kırk ayak
    • 28 Temmuz 2008 Kahpelik!
    • 28 Ekim 2007 Kasrı Şirin mi şirin!
    • 10 Ekim 2007 Düşünmeye davet
    • 26 Ağustos 2007 Biat kültürü imiş!
    • 21 Haziran 2007 Büyük lokma... Büyük konuşma
    • 20 Haziran 2007 Susurluk, Ankara Sauna, Atabey Kaldırım, Danıştay Trabzon, İstanbul bomba Cumhuriyet
    • 17 Haziran 2007 Her senaryo aktörünü bulur
    • 11 Haziran 2007 Şimdi incir zamanı
    • 3 Haziran 2007 Bana her şey seni hatırlatıyor!
    • 29 Mayıs 2007 Bunu da gördük!
    • 28 Mayıs 2007 Kanmayın kıymayın!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,467 µs