43. Münih Güvenlik Konferansı'na Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in konuşması damga vurdu.
Rusya Devlet Başkanı Putin, ilk kez katıldığı Münih Konferansı'nda tarihi bir çıkış yaptı. Putin, "tek kutuplu" dünya düzeninin kabul edilemeyeceğini vurgularken, ABD'ye meydan okudu.
Türkiye'den ilk kez davet edilen CHP lideri Deniz Baykal'ın katıldığı konferansta ABD'li temsilciler Rusya'yı sorgulamaya çalışırken, Putin'in, "karşı sorgulama"sıyla yüz yüze geldiler.
Putin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ABD'nin başını çektiği yeni dünya düzenine karşı uluslararası bir toplantıda belki de ilk kez bu kadar sert bir konuşma yaptı.
Tek güç kabul edilemez
Rusya Devlet Başkanı'nın tek kutuplu düzene karşı yeni bir denge arayışının ve oluşumunun sinyalini verdiği konuşmasında yaptığı çıkış şöyle özetlenebilir:
1) Tek kutuplu dünya düzeni ve ABD öncülüğündeki Batı politikalarını uygun bulmuyorum.
2) Tek merkezli bir gücün dünyayı yönetmesi çabası doğru olamaz.
3) Tek merkezli bir dünya demokrasi için de doğru bir algılama değildir.
4) Demokrasi, çoğunluğun isteklerinin azınlığın hakları ihlal edilmeden yerine getirilmesi olmalıdır.
5) Biz silahsızlanma konusunda şeffafız, ama ABD ve birçok ülkede bu şeffaflığı göremiyoruz.
6) Bize sürekli demokrasiyi öğretmeye çalışanlar, demokrasinin gereğini yerine getirmiyorlar.
7) ABD her şeyin üzerinde davranıyor.
8) ABD, ulusal güvenliği gerekçe göstererek ulusal sınırları tanımıyor. Bu büyük bir çatışma yaratıyor. Tek yönlü eylemler çatışmaları çözmüyor, aksine kötüleştiriyor.
9) Hiç kimse uluslararası hukuka saygı göstermiyor.
10) Hükümet dışı kuruluşlar (NGO) başka ülkelerin güdümünde faaliyet gösteriyorlar. Bu kabul edilemez. Rusya'da NGO'ları sıkı biçimde izletiyorum.
11) NATO bir dünya kurumu değildir.
12) Eğer İran'ın nükleer çalışmaları sorunsa, bu İsrail, Pakistan, Hindistan ve Kuzey Kore ile birlikte ele alınmalıdır. Kuzey Kore nükleer denemeyi yaptı bile.
13) ABD'nin, "önleyici müdahale" yaklaşımı ve uygulamasının doğru olmadığı ve çatışma alanlarını daha da artırdığı ortaya çıkmıştır.
Putin, NATO'nun genişlemesinden duyduğu rahatsızlığı da vurguladı. Varşova Paktı lağvedilirken, Rusya'ya kendi güvenliği açısından sözler verildiğini, ancak NATO'nun genişlemesi ile Batı'nın Rusya sınırına askeri güç yığdığının görüldüğünü vurguladı. NATO'nun, ülkelerin çoğunluğunun üye olduğu bir dünya kurumu olmadığını, bu nedenle bütün dünyayı temsil eden bir güç gibi davranamayacağını, uluslararası sorunların çözüleceği zeminin BM olduğu mesajını verdi.
Putin, ABD'nin BM'yi dikkate almadığını anımsatarak, Rusya'nın da gerekli gördüğünde -özellikle nükleer silah kullanımı konusunda- aynı yöntemi kullanabileceğini ima etti.
Putin, ABD'li senatörlerin Rusya'yı İran'ın nükleer çalışmalarını desteklemekle suçlamaları üzerine, Tahran'ın nükleer materyalleri Batı'dan satın aldığını belirtti.
Baykal memnun
Öğle yemeği arasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, konferansın çok üst düzeyde ve önemli bir tartışmaya sahne olduğunu belirtti.
Baykal, tek kutuplu dünya düzenine karşı bir denge arayışını ve Putin'in bu yöndeki çıkışını memnuniyetle karşıladığını, ayrıca eski ile kıyaslandığında Rusya gibi bir ülkenin devlet başkanının demokratik bir ortamda sorgulanmasının da olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti.
Gündemden düştü mü?
Baykal, Putin ve Merkel'in konuşmalarında Türkiye'nin hiç konu edilmemesinin hem sevindirici hem de düşündürücü olduğunu söyledi. Baykal, Türkiye'nin adının geçmemesinin krizli bir alan olmadığını göstermesi bakımından sevindirici, ancak güvenlik açısından işlevinin, yapabileceği katkıların görülmemesi bakımından ise üzücü olduğunu belirtti. Baykal, liderlerin Türkiye'den söz etmemesinin, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin gündemden düştüğüne yönelik bir işaret olduğunu vurguladı.
Konferansın öğleden sonraki bölümünde ise Alman Sosyal Demokratların lideri Beck, Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdi. Karadeniz'in güvenliği açısından da Gürcistan Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin AB üyeliğinin önemli olduğunu savundu.
Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ise bir soru üzerine, Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili bir sorunları olmadığını, ancak bunun için erken olduğunu düşündüklerini belirtti. Plassnik, Türkiye'nin tavrının da gelişmeleri belirleyeceğini kaydetti.
milliyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle