En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Örgüt...



Güvenlik teşkilatı büyük bir başarı göstererek çok kısa sürede Hrant Dink’in katil zanlısını yakalayıverdi.

Yetkililerin ‘teknik takip’ dedikleri, İstanbul’daki kamera sisteminin de bu başarıya büyük katkısı oldu.

İstanbul’da dört binden az kamera var... Londra’da ise beş yüz bin.

Gene de bu kadar yetersiz bir sayı bile önemli başarılara imkan sağlamakta. Failin yakalanmasındaki başarıyı kutlamak gerek.

***

Kenti gözetleyen kamera sistemine MOBESE deniyor. MOBESE, tetiği çekeni yakaladı. Ama tetiği çekenin arkasındakini aydınlatan bir teknik gözetleme sistemi yok... Bakalım yargı bunu başarabilecek mi?

Hrant Dink cinayeti ‘ben geliyorum’ diyerek geldi. Bütün olaylar adım adım, nerdeyse bir plan dahilinde gelişti. Süreç baştan sona iyi incelendiği vakit, tetikçinin ardına da kamera sistemi konmuş gibi olacağına inanıyorum...

***

Rahip Santoro ile Hrant Dink cinayetindeki tabloda büyük benzerlikler var.

Kullanılan çocukların robot portresi aynı...

On sekizinden küçük...

İşsiz, güçsüz... Sorunlu...

Kullanılmaya çok açık bir psikolojik yapı.

Ve ikisi de Trabzonlu.

***

Üzerine hak etmediği bir kuşkunun gölgesi düşen Trabzon ile kim uğraşıyor? Reşit olmayan çocuklardan katil yaratmak kimin projesi?

Hrant Dink cinayetinin öncesinde ortaya çıkan bu gerçeklere karşı neden önlem alınmadı? Kim Trabzon’u bir katil üretme çiftliğine çevirmeye uğraşıyor?

Bu çaba böylesine ayan beyan ortadayken neden kimse bunu durdurmak için bir çaba göstermedi?

***

Örneğin yargı, Hrant Dink’in hedef gösterilmesi sürecinde rol alanların bölgeyle ilişkilerini inceleyecek mi?

Susurluk artıklarından oluşturulmak istenen yeni bir filizlenmeyle bu cinayetin ilişkisini araştıracak mı?

Rahip cinayeti ile TAYAD’lılara yönelik linç girişimi ile üç yıl önceki McDonalds saldırısıyla ortak noktalar arayacak mı?

Hrant Dink davasında duruşmanın ertelenmesine neden olan fiili saldırılarda bulunanların adları ile mevcut gelişmeler arasında ilişkinin olup olmadığına ışık tutacak mı?

Danıştay saldırısı sonrasındaki medyaya yansıyan fotoğraflar ve ilişki ağı ile bu olayın rabıtası olup olmadığı üzerinde duracak mı?

***

Bütün bu bağların ortaya çıktığını düşünelim.

Siyasal ve yargısal bir irade bunun gereğini yapabilecek mi?

Susurluk’ta bu yapılamadığı için bu cinayetler sürmekte çünkü.

Hrant Dink cinayetinin en hafif deyimiyle ‘azmettiricileri’ ortalıkta.

Bugüne kadar yargısal süreç MOBESE sisteminin gösterdiğiyle kaldı... Onun ötesine geçmedi. Acaba gene öyle mi olacak? Cinayeti, on sekizinden küçük bir çocuğun bireysel tasarrufu olarak görüp bunu yutacak mıyız?

***

Eğer yutarsak.

Şemdinli sonrasında siyasal iktidar biraz daha kaybolmuş sayılacak...

Hukuk biraz daha buharlaşacak...

Ve ölümcül çeteler biraz daha azmanlaşacak...

Zaten amaç da bu değil mi?

Türkiye’yi dünyanın ‘kara deliği’ yapıp, yetmiş milyon insanın özgürlüğünü ve mutluluğunu bu delikte yok etmek için planlamıyorlar mı bunları?

***

Şimdi hükümete sormak lazım.

Bu planı önleyecek misiniz?

Ama tabii ikinci soru da şu olacak.

Bu planın ‘kilit taşı’ haline gelen 301. maddeyi bağıra çağıra savunanlarla bu işi siz nasıl yapabileceksiniz?

Türkiye’yi de iktidarınızı da ‘kara bir deliğe’ sürüklemeye çalışanların aranıza da sızmış olabileceği hiç aklınıza geliyor mu? 
 
 

star



Bu yazı 861 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,186 µs