En Sıcak Konular

Halim Selim


Halim Selim
0 0 0000

Şeytanın caddeleri ve meleklerin bahçeleri…



Bahçedeki ağacın ağladığını duydum uykumun arasında… Kalkıp, tahta pencerenin kenarına geldim… Ağlıyordu gerçekten… Dayanamadım, yanına koştum… Sarıldım ona bütün kalbimle… Birbirimizi anladık o an… İkimiz de ağlıyorduk şimdi… Birbirimize sormadık neden ağladığımızı… Biliyorduk, ilkyaz bir daha gelmeyecekti…

Şehrin en işlek caddesinde küçük bir çocuk, yüzünü gökyüzüne çevirmiş, o yüksek binaların arasından kurşuni bir gökyüzünde ağır ağır kayan bulutları seyrediyordu… Yanına gittim… Gözlerinin içinde cennetin ışığını gördüm… “Hiç ümitsizliğe kapılmayın” dedi: “Nerede olursanız olun cennetin ışığı sizi mutlaka bulur… Yeter ki siz kalplerinizin aynasını karartmayın…”

Biliyordum, “ilkyazın bir daha gelemeyecek olması” dünyaya ait bir düşünceydi… Cennetin hayalini hiç kaybetmeyen bir kalb için dünya, eninde sonunda terk edilecek bir örtüydü… Çocuk bana bakarak cennetin içinden konuşmasını sürdürdü: “Bekledim orada… Kalbimin içinde, yıllarca bekledim… Cennetten dünyaya düşürülmedim ben… Hayalim, bedenim düşürüldü! Şimdi, dünya hayatı sona ererken, ben kalbimin içinden çıkıyorum dışarı… Cennetten düşürülmeyen o ilk ruh bendim… Dünya hayatı boyunca hep bu ruhu aradı iblis… Şimdi, o ruhun sahibi, nurunu, bizimle tamamlayacak…”

Küçük çocuk sözlerini bitirince, kalabalığın arasında hızla kayboldu… Kurşuni renkli gökten mavi bir yağmur başladı, üzerimize… Gözlerimiz ıslandı, sustuk, ağlamadık… Bahçedeki ağacı düşündük…

Bahçe ve cadde, iki farklı dünya görüntüsü… Bahçelerin sahibi melekler, caddelerin sahibi iblis olmalı… Bahçedeki ağaç, ilkyazın bir daha gelemeyeceğine üzülürken, şeytanların arasından gökyüzüne bakmaya çalışan küçük çocuk, bize cennetin ışığını müjdeliyor…

Belki, firavunun sarayına gizlenmiş bir Musa daha var… Cennetin hayalini firavunun sarayında da, şehrin en gösterişli caddesinde de sürdürebiliyorsanız siz niye bir Musa olamayacaksınız… Ümitsizliğe kapılmak için birçok sebep var… Bırakın aklınız bir çıkış yolu arasın dursun bu nano labirentten… Ama kalbiniz, sizden, o’nun aynasına bakmanızı bekliyor… O aynaya bakınca cennetin ışığı görünüyor… O ışık içinizde parladıkça, çevreniz ne kadar kararırsa kararsın cennetin yolunu hiç kaybetmeyeceksiniz…


( İlk günahtan bu yana, kalbin aynasını karartmak içindi bütün planlananlar… Ve yüzlerce yıldır sinsi sinsi, ince ince bu gizli planlarının çoğunu gerçekleştirdiler… Oyaladılar bizi… Hakikati gizlediler… Teknoloji ile daha hızlı dokundu bu örtü… Her yere sızdılar… Medyum mecra geliştikçe şeytanın oyunu daha da yaygınlaştı…

Ama şimdi, ey örtüsüne bürünen, vakit geldi… Çık kalbinden dışarı… Gözlerinde taşıdığın cennetin ışığı ile bak kuşatılmış çevrene… Şeytanın caddelerinin yerine, meleklerin bahçelerine dönsün yeniden dünya… Ve bizi, hepimizi, kurtar yeniden…

Vur, ikiye ayır, elindeki “asâ-yı Musa” ile kötülük denizini… İçinden geçip, cennete ulaşmamızı sağla hepimizin… O azgın sular iblisin ordularının üzerine kapansınlar sonra…

Cennetteki o huzurlu, saadet dolu günlerimize kavuşalım yeniden, vesselam.



Bu yazı 1,515 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 10 Eylül 2014 İnsanlık tehlikede! Ey mazlumlar!
    • 5 Eylül 2014 Bilinmeyiz biz! Görünmeyiz! ‘Bir’ işaret bekliyoruz!
    • 1 Eylül 2014 Kalbe çağrı! Günah işlemişseniz de gelin! Yeter ki günahı terk edin!
    • 27 Ağustos 2014 Ey ‘nar’ kardeşlerim! Yol bitti!
    • 22 Ağustos 2014 Ey Mehdiyet! Kaldır başını secdeden!
    • 18 Ağustos 2014 Şeytanın ‘Dünya Krallığı’ kime hizmet eder?
    • 11 Ağustos 2014 Kıyam-et!
    • 6 Ağustos 2014 Terk edin sahte şeyhleri, mürşitleri! Kur’an’a dönün yüzünüzü!
    • 31 Temmuz 2014 Ey kabalist sufiler! Süslü cinler! Bildik sizi!
    • 25 Temmuz 2014 Kalbin cihadı başladı!
    • 21 Temmuz 2014 Belki de Ahir Zaman! Ey zalimlerin en zalimi! Hesap zamanı!
    • 14 Temmuz 2014 İşte ‘Mehdiyet’ sırrı! Kur’an ve ‘hidayet’!
    • 9 Temmuz 2014 Fırat, Dicle ve ISIS! Kıyamet alametidir!
    • 4 Temmuz 2014 Ramazan! ‘Oku’duk mu? Kur’an’ı anladık mı?
    • 29 Haziran 2014 Ey Mehdiyet! Kalbimiz ağlıyor!
    • 25 Haziran 2014 Ey mazlumlar! ‘Hakikat’ vakti artık!
    • 21 Haziran 2014 Şam, Kudüs ve İstanbul için fazla zaman kalmamıştır!
    • 17 Haziran 2014 Şirk-etlerin zombileri kapımızda! ‘İslâm’ adına hem de!
    • 12 Haziran 2014 Zaman yaklaştı! Zulme karşı ‘tuğrul kuşu’!
    • 7 Haziran 2014 Rabbim affet!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,882 µs