En Sıcak Konular

Güneri Civaoğlu


Güneri Civaoğlu
0 0 0000

Ortadoğu'nun ağırlık merkezi, Filistin'den Bağdat'a kayıyor



Ortadoğu'nun ağırlık merkezi, Filistin'den Bağdat'a kayıyor. Ortadoğu haritası pergelin sabit ayağı Bağdat'a tutularak, diğer ayağına, öncelikle Kuzey Irak, Basra, İran, Suriye ve Türkiye üzerinde tur attırarak çizilecek gibi görünüyor.
Hüseyin Üzmez, I. Körfez Savaşı sırasında Suudi Arabistan'dan yazdığım bir yazıyı dün köşesinde hatırlatmış. (Anadolu'da Vakit yazarı.)
Birkaç satır şöyle:
"O günlerde yazdıklarını hiç kaçırmadım. Bir yazısında tüyler ürperten planı açıkladı. Körfez bölgesinde bir ABD albayı, sayın Güneri Cıvaoğlu'nun önüne bir Ortadoğu haritası açmış ve: 'yakın gelecekte, Ortadoğu yeniden dizayn edilecek ve bu şekli alacaktır' diyor sayın Güneri Cıvaoğlu'na...
ABD albayı Güney hudutlarımıza bitişik genişçe bir alanı işaret ederek: 'bu bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulacaktır' diyor. Cıvaoğlu 'Türkiye'nin buna asla müsaade etmeyeceğini' söyleyince... ABD albayının cevabı aynen şöyle oluyor: 'o zaman Irak Kürtleriyle savaşmak zorunda kalacaksınız' diyor."

Türkçe konuşan ABD subayları
O anımın "tam" olması için birkaç ekleme yapayım...
Bu söylem, önce ABD'li bir albay, sonra bir başka salonda gene bir ABD'li yarbay tarafından söylenmişti.
Adeta "bu laflar bir albayın laf ola konuşması değildir, bakın iki kez ve iki ayrı salonda aynı şeyi vurguluyoruz" mesajı verilmişti.
Her iki ABD subayı da konuşmalarını Türkçe yapmıştı.
İkisi de Ankara'da TBMM binasının hemen yanındaki Amerikan Yardım Kurumu JUSSMAT'ta birkaç yıl görev yapmışlar, Türkçeye hâkimdiler.
"Türkçe konuşalım da kafana iyice girsin" der gibiydiler sanki...
Haritalar önüme açılmadı. Duvarlardaydı.
Avuçlarını Kuzey Irak'ta gezdirerek, bağımsız Kürt devletinin kurulacağı bölgeyi göstermişlerdi.
Söylem de şuydu:
"Burada kalan Saddam'ın silahlarını Kürtler ele geçirecek. Kürt devletini kuracaklar. Türkiye'den toprak isteyecekler. Ya vereceksiniz ya da vermeyip savaşacaksınız."

Kafama çuval geçirtmedim
Kan tepeme sıçramıştı.
Gene de serinkanlı kalmaya çaba gösterdim. (Yoksa... Belki de kafasına çuval geçirilen önce ben olurdum. G.C.)
Onlara başta Özal olmak üzere Türkiye'nin yaptığı jestleri de hatırlattım.
Gülümsediler. Her ikisi de aynı cevabı verdi:
"Biz zaten harekâtın sonunda buradan toparlanıp gideceğiz."
O anı, zaman fanusunda çöl kumunun aktığı 15 yıl sonra, planın çok daha belirgin bir şekilde uygulama mesafeleri aldığını gösteriyor.
Dahası... O albay ve yarbay, "Türkiye'nin kırmızı çizgilerinden" de daha vahim hedefleri açığa vurmuşlardı.
"Sizden toprak isteyecekler. Ya vereceksiniz ya savaşacaksınız..."

Kayıkçı kavgası
Kuzey Irak'taki PKK varlığı, kullandığı ağır silahlar, önümüzdeki yıllar için yazılmış senaryonun ön işaretleri olabilir.
Bush programını ve göstermelik koordinatör satrancını inandırıcı bulmak zor.
Talabani-Barzani ikilisinin PKK için söylemlerini ise "kayıkçı kavgası" olarak görüyorum.
Ama... Türkiye, gerçekten önalan, ciddi, akılcı, sağlam diyaloglar kuran, dağdakileri indirmeye dönük çözümler üreten, işi ABD ve Kuzey Irak taşeronlarına bırakmayan irade koyarsa, bu plan bozulabilir.


1 Mart hatası
Alternatif tarihi yazmaya çalışalım...
1 Mart tezkeresi Meclis'ten geçseydi... TSK, Kuzey Irak'ı tutsaydı... ABD ve İngiltere'nin stratejik ortağı olarak o bölgede kalsaydı... Bugünkü dram yaşanır mıydı?
TSK, doğrudan sıcak savaşa girmeyecekti.
ABD'nin ikmal yolu olarak göbek bağını parmaklarında tutacaktı.
Kerkük'te Türkmen nüfusun tapu ve nüfus kayıtları, peşmerge tarafından yağmalanamayacak, nüfus yapısı bozulamayacaktı.
Kuzey Irak petrol vanalarının, Barzani'nin egemenliğine geçme olasılığı çok daha düşük kalacaktı.
Savaş sonrası Kuzey Irak'taki Saddam'ın silahları denetim altına alınacaktı. PKK'ya akmayacaktı.
Kuzey Irak, Türkiye'deki eylemlerin lojistik üssü haline gelmeyecekti.
Talabani ve Barzani, Türkiye konusunda böylesine konuşmalar yapamayacak, tavır koyamayacaklardı.
İsmet Paşa'nın "Savaşın başında bir hata, bazen sonuna kadar sizi takip eder" sözünü acıyla hatırlıyorum.



Bu yazı 710 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Nisan 2007 Seçim bitmiştir
    • 12 Nisan 2007 Erdoğan'ın şansı; Gül
    • 13 Ocak 2007 Ortadoğu'nun ağırlık merkezi, Filistin'den Bağdat'a kayıyor
    • 29 Kasım 2006 Taç ve akıl

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,937 µs