En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Üzülüyorum... Sadece üzülüyorum...



Kaç gündür, "andıç medyası"yla ilgili şikayet mailleri alıyorum. Sayısı şimdiden binleri buldu. İlk kez böyle bir şey oluyor.

Şikayete konu isimlerin başında, hiç kuşkusuz, gelecekte nasıl ve hangi sıfatlarla anılacağını merak ettiğim Ertuğrul Özkök geliyor.

Bir bölük okuyucu, Danıştay olayı aydınlanmış olmasına rağmen bile, hâlâ "türban cinayeti" tamlamasını kullanan gazeteleri eleştirirken; bir bölüğü de "biz ve onlar" kabulünü eleştirir görünürken, aslında bu kabulü meşrulaştıran Ertuğrul Özkök'e sitem ediyor.

Birileri "azgın azınlık" nitelemesini kullansa da, ben buna "kamunun vicdanı" diyorum.

Kamu, bereket, "çok satarlığı" kıstas kabul eden refiklerimiz gibi düşünmüyor.

Medyanın (Umur Talu'nun yerinde kavramsallaştırmasıyla "andıç medyası"nın) tutumundan rahatsız olanlar sadece "dindarlar" değil. Kendilerini solcu, kemalist, liberal, milliyetçi, laik, ulusalcı olarak tanımlayan kişiler de durumdan şikayetçi.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:

Medya ("andıç medyası") sükunet, sağduyu ve demokrasi konusunda sınıfta kalmıştır. Ertuğrul Özkök ve gibileri bir kez daha mahçup olmuştur.

Bir yazımda, "Normal bir insan (normal bir insansa gerçekte), gelecekte nasıl anılacağını tasa eder. Özkök'ün böyle bir derdi oldu mu?" diye sormuştum.

Bu sorunun cevabını hâlâ çok merak ediyorum.

Ne diyecek insanlar "Ertuğrul Özkök" ismi geçtiğinde?

Medyada "kudretiyle" ünlü bir genel yayın yönetmeni mi?

Başarılı bir insan mı?

Zengin mi?

Daha doğrusu, Ertuğrul Özkök, hangi sıfatlarla anılmayı, hangi başarılarıyla övülmeyi tercih eder? Çocuklarına, torunlarına nasıl bir miras bırakmak ister? Böyle bir tasası oldu mu? Kendi kendisiyle ve vicdanıyla başbaşa kaldığında, bu sorulara nasıl cevap vereceğini düşündü mü?

Evet, çok başarılı bir insan. Birçok kişiyi kıskandıracak ölçüde başarılı. Çok yetenekli. Çok da zengin. Birçok iştirakte pay sahibi olduğunu biliyoruz. Bir dönem, Aydın Doğan'ın bir kuruluşunda "Trafik Müşaviri" olarak görev yapıyordu. Müzik yapımcılığı, prodüktörlük, canlı hayvan ticareti filan... TÜSİAD'a da üye olmuştu.

Mutlaka iyi yaşıyor. Mutlaka pahalı evlerde oturuyor. İyi giyiniyor. Seçkin mekanlarda boy gösteriyor.

Fakat şunu da üzülerek ifade etmek zorundayım: Bu "birçok insanı kıskandıracak" başarılarına rağmen "itibar skalası"nda hiç de iyi bir yere sahip değil.

Bunu anlamak için, çevrenizde küçük bir anket yapabilirsiniz:

Evde, sokakta, kahvehanede, barda, lokantada, gazete merkezlerinde, hatta "azgın azınlık" sayılmayacak her türlü toplulukta.

İddia ediyorum: Çıkan sonuç Özkök'ü ve (varsa) hayranlarını üzecektir.

Dün Ekşi Sözlük'e girdim ve Ertuğrul Özkök'le ilgili bütün entryleri okudum. Ekşi Sözlük, laikinden dincisine, liberalinden ulusalcısına, eşcinselinden zıtcinseline her türden, her düşünceden, her renkten insanın görüşlerine yer veren bir tür açık arena. "Küçük Türkiye" de diyebilirsiniz...

Dikkat ettim, Özkök hakkında yazılmış 332 entry arasında (durum tespiti sayılabilecek üç-beş nötr değerlendirmeyi saymazsanız) bir tane bile olumlu cümle yok. Küçük bir övgü, bir iltifat, herhangi bir güzelleme... Yok!

Merak ediyorum: Acaba bütün Türkiye mi "azgın azınlık" tanımına giriyor? Herkes mi Özkök'e düşman? Herkes mi onun başarılarını çekemiyor?

En yakın arkadaşı Enis Batur, "Bende kirlilik duygusu yaratıyor" demişti.

Eskiden olsaydı, "Bende de istikrah..." derdim.

Şimdi sadece üzülüyorum.

Herşeye rağmen bir "insan" olduğu, kalp taşıyan bir insan olduğu için üzülüyorum.



Bu yazı 746 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,010 µs