Nazlı Ilıcak
0 0 0000
Egemenlik tartışması ve başörtüsü
AK Parti Hükûmeti, tabanının taleplerini yerine getiremedi. Tayyip Erdoğan, gerginlik yaratmamak için, fazla ısrarlı davranmadıklarını Salı günkü grup konuşmasında açıkladı.
İmam Hatip meselesinin bir kanun değişikliğiyle halli mümkündü. Ama, Yüksek Öğretim Kurulu, "laikliğin kalesi" haline getirilince, bu konuda adım atmak imkânsızlaştı. Erdoğan, belli ki, bu işi cumhurbaşkanlığı değişikliğinden sonra ele alacak.
Buna mukabil, başörtüsü yasağını kaldırmak, Meclis çoğunluğunun elinde değil. AK Parti Hükûmeti'nin kasten başörtüsü yasağını kaldırmadığı, çünkü bu problemin varlığından beslendiği iddiası tamamen gerçek dışı. Zaten, Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17'nci maddesine göre, "Kanunlara aykırı olmayan her türlü kılık kıyafet serbesttir." Hiçbir kanun başörtüsünü yasaklamadığına göre, prensip olarak başörtülü kızlar üniversiteye girebilmeli. Onları engelleyen yasal bir düzenleme mevcut değil. Bu yüzden de, yeni bir kanun ile Meclis çoğunluğunun mevcut olmayan bir yasağı kaldırması düşünülemez. Yasak, sadece Anayasa Mahkemesi'nin yorumundan kaynaklanıyor. Üstelik Meclis kanun çıkartsa, bu defa Anayasa Mahkemesi, eskisi gibi hataya düşmeyecek ve kanunu iptâl edecektir. Başörtülüler, haklılıklarına zemin teşkil eden bir kanundan da yoksun kalacaktır.
Gene kimi gazeteciler, anayasadaki laikliğin başörtüsü önünde engel olduğunu sanıyor. Alâkası yok. Çünkü anayasanın 24'üncü maddesi, devletin din kurallarına dayandırılmasını; siyasî veya kişisel çıkar sağlamak amacıyla din duygularının veyahut dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilip, kötüye kullanılmasını yasaklıyor.
Bu hükmün başörtüsüyle ne ilgisi var!
23 Nisan'da yeniden alevlenen egemenlik tartışmasının altında, işte böyle bir gerçek yatıyor: "İktidarsınız, ama başörtüsü yasağını kaldırmaya muktedir değilsiniz."
Bu yazı 1,287 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
31 Ağustos 2012
AK Parti geriliyor mu?
-
24 Ağustos 2011
Hasdal toplantısı... Balyoz Çalıştayı
-
10 Ağustos 2011
Bilgi Destek Dairesi'ndeki bilgisayarlar niçin silindi?
-
5 Ağustos 2011
YAŞ'ta uyum sağlandı
-
30 Temmuz 2011
Asker-sivil ilişkileri ve toplu istifa
-
26 Temmuz 2011
BDP'ye empati tavsiyesi
-
11 Haziran 2011
Kılıçdaroğlu ve yolsuzluk
-
21 Mayıs 2011
Kasetler, tahminler ve siyaset mühendisliği
-
9 Mayıs 2011
Şiddet mi, barış mı?
-
2 Mayıs 2011
Subay eşlerine siyaset dersi
-
1 Mayıs 2011
1 Mayıs Bayramı
-
21 Nisan 2011
Maddelerdeki çelişki ve kafa karışıklığı
-
20 Nisan 2011
YSK'nın, ''memnu haklar'' gerekçesi
-
18 Nisan 2011
Şener, tek başına
-
19 Mart 2011
Medya 2010 ve mantık
-
9 Mart 2011
Ulusal Medya 2010/Amaç ve Strateji
-
5 Mart 2011
Zekeriya Öz'e soruşturma açılamaz mı?
-
24 Şubat 2011
Oda TV, Nedim Şener ve Ahmet Şık
-
8 Şubat 2011
Kâğıttan kaplan!
-
17 Ocak 2011
Türkiye'de sivil vesayet mi var?
Yorumlar
+ Yorum Ekle