En Sıcak Konular

'Türkiye krizi iyi yönetti'

30 Kasım 2008 16:34 tsi
Morgan Stanley Gelişmekte Olan Piyasalar Birim Yöneticisi Stephen Jen, Türkiye'nin krize başarıyla yaklaştığını belirtiyor.

Morgan Stanley Gelişmekte Olan Piyasalar Birim Yöneticisi Stephen Jen'e göre Türkiye, krizde IMF ile anlaşma yoluna girerek doğru bir adım attı. Jen 2009'un zorlu bir yıl olacağını, ama gelişen ekonomilerin hızla toparlanacağını söyledi.
    
ABD'de başlayan ve hızla küresel bir boyut alan kredi krizi karşısında Türkiye'nin önlem almakta geciktiği son haftalarda en çok konuşulan konuların başında geliyor. 2001'de atlattığı büyük krizin ardından güçlü bir bankacılık ve finans sektörüne kavuşan Türkiye'de son günlerde açıklanan reel sektöre ait rakamlar krizden kaçılamadığını ortaya koyuyor. Hükümet, hafta başından bu yana küresel krize önlem paketi üzerinde çalışıyor, hatta paketin ana hatları perşembe günü medyaya yansıdı. Pek çok kesimden krize müdahalede geç kalındığına dair yorumlar var. Ancak, Morgan Stanley Gelişmekte Olan Piyasalar Birim Yöneticisi Stephen Jen, Türkiye'nin krize başarıyla yaklaştığını belirtiyor. Referans'a konuşan Jen, "Türkiye'nin IMF ile anlaşma yoluna girmesi, tam ya da ihtiyati bir stand-by sürecinde olması son derece akıllıca. Bunda utanılacak bir şey yok. Yatırımcılar durumun ne olduğunu ve neden bu anlaşmaya gerek duyulduğunu anlayacaktır. Türkiye bunu durduk yerde ya da tek başına yapmıyor, dünyada böyle bir trend var. Bu nedenle Türkiye'nin IMF'den zaten bir mali destek, resmi bir para alması gerekiyor. Ben Türkiye'nin küresel kriz sürecini doğru şekilde ele aldığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
    
TL'de yaşanan gerileme çok kötü değil

"Türk Lirası'nda yaşanan gerileme de, diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında, bence o kadar da kötü değil. Para biriminizin değer kaybetmesine izin vermek bence kriz karşısında izlenen politikaların bir parçası olmalı" diyen Jen, para biriminin değerinin gerilemesinin sorun olduğunu dahi düşünmediğinin altını çizdi. Para biriminin değer kaybetmesinin küresel talepteki azalmaya bir tepki olabileceğini söyleyen Jen, "Dünya resesyona giriyor, gelişmekte olan ülkeler para birimlerinin değer kaybetmesine neden izin vermesin ki? Dolayısıyla şu ana kadar bu piyasalarda yaşanan gelişmeleri olumlu olarak değerlendiriyorum" şeklinde konuştu.

Ancak Jen'e göre 2009'un zorlu bir yıl olacağı kaçınılmaz. Mali ve ekonomik şoklardan endişelendiğini belirten Morgan Stanley Gelişmekte Olan Piyasalar Birim Yöneticisi Jen, gelişmekte olan ülkeler için ekonomik şokun daha yıkıcı olabileceğine de dikkat çekti.
    
Son 30 yılın en kötü dönemi

Jen, resesyon karşısında gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere göre daha tehlikeli bir durumda olduğunu da vurguladı ve şu saptamayı yaptı; "Büyüme rakamları her ne kadar karşılaştırılabilir olmasa da, yani Almanya'nın yüzde 0 büyümesi ile Türkiye'nin ya da Çin'in yüzde 0 büyümesi farklı olsa da, bence her ülkenin resesyon riski var. Küresel talep o kadar zayıflıyor ki bence acı verici bir süreç kaçınılmaz. Ben 30 yılın en kötü dönemiyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Bu da bir nesil demek neredeyse."

"Ama işler daha kötüye de gidebilir. G7 ülkelerinin gerçekleştirdiği operasyonlara baktığınızda yapılanların tam olarak olumlu bir etkisi olduğunu söylemek güç. Doğru politikaların izlenmediğinin düşünülmesi endişenin kaynağını oluşturuyor. Örneğin Japonya'da 1990'larda yaşanan resesyonun yeniden yaşanmayacağına nasıl inanılacağını, bunun nasıl sağlanacağını bilmiyorum" diyen Stephen Jen, yine de daha iyi bir çözüm ya da senaryo için umutlanılabileceğini de söylemeden edemedi.

Jen ayrıca, tablo ne kadar kötü olsa da, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ekonomilerin bu krizden oldukça hızlı bir şekilde çıkacaklarını düşündüğünü belirtti. "Gelişmekte olan sağlıklı, esnek ekonomiler hızla geri dönecekler bence. 2009 yılında, küresel ekonomi toparlanmaya başladığında, gelişmekte olan ekonomilerde çok önemli satın alma fırsatları doğacak" dedi.
    
Carry trade hâlâ tehdit altında

Japon yeninin bundan birkaç hafta önce hızla değer kazanmaya başlaması "dünyada carry trade işlemlerinin sonu geldi" tartışmalarını da ateşlemişti. Ancak yaklaşık iki haftadır yen yeniden değer kaybetmeye ve carry trade'in ölmediğine dair umutlar da yeşermeye başladı. Ancak Jen, o kadar da iyimser değil. Stephen Jen'e göre, yenin değer kazanması süreci henüz sona ermedi, daha da güçlenecek. Jen, küresel ekonominin her geçen gün daha fazla hız kestiğinin de altını çizdi ve "Sanırım henüz dipten uzağız" dedi.

Çin ekonomisinde büyümenin yavaşlamasına da değinen Jen, Çin'de esnek bir ekonomi olması gerektiğini, bugün Çin'in talep ve emlak piyasası konusunda sorunlar yaşadığını belirtti. Jen, sözlerini şöyle sürdürdü; "Ancak burada bir sorun var. Çin ekonomisinde büyümenin yavaşlama hızı oldukça yüksek. Bu nedenle de hem piyasa hem de hükümet alarm haline geçmiş durumda."
         
ESNEK OLMAZSANIZ KIRILIRSINIZ

Hep birlikte aşağı doğru gidiyoruz. Burada önemli olan yapısal kırılmaların olmamasını sağlamak. Baskılar karşısında ekonomi, kur, faiz oranı ve benzeri araçlar son derece esnek olmalı, tıpkı bir paket lastiği gibi. Dolayısıyla küresel ekonomi toparlanmaya başladığında kırılmadan eskiye dönülebilmeli. Ama bazen kendimizi o kadar kasıyoruz ki yeterince esnek olamıyoruz. Bu noktalarda da kırılmalar meydana geliyor. Bu kırılmalar olduğunda, dünya ekonomisi düzelse de ülke ekonomisinde geri dönüş olmaz. Tarihte de, özellikle para birimlerinde, geri dönüşün hiç gerçekleşmediği örnekler mevcuttur. Diğer para birimleri değer kazanırken bazıları hiç değerlenememiştir. Politika yapıcıların da ekonominin de esnek olmaktan başka bir şansı yok.
    
GELİŞEN ÜLKELER BİRAZ ABARTILDI

Çoğu insan, gelişmekte olan ülkeler hakkında çok olumlu bir hikayeye inandı. Geleceğin gelişmekte olan ülkelerde olduğu, ABD'nin gücünü kaybettiği söylendi. Ben bunun biraz abartıldığını, IT balonuna benzediğini düşünüyorum. Kimi duurmlarda gelişmekte olan ülkelerin o kadar da etkileyici olmadıklarını görüyoruz. Yıllar içinde büyüdüler, ama bunun nedeni ABD ve diğer ülkelerin sürdürülebilir olmayan bir hızla tüketim gerçekleştirmeleriydi. Dolayısıyla bunun bir bedeli olacak ve insanlar gelişmekte olan ülke hikayelerinin biraz da abartıldığının farkına varacak. Bu ülkelerin krizden bu kadar hızlı ve çok etkilenmelerinin nedeni de bu bence.

Referans



Bu haber 513 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,267 µs