MİT’e kim sahip çıkacak?

30 Kasım 2008 14:22 tsi
Tuncay Güney’in MİT elemanı olduğuna ilişkin haberlerin ardından istihbarat teşkilatı hedef tahtasının ortasına yerleştirildi. Kimilerinin eleştirileri ‘MİT lağvedilsin’e kadar gidiyor. Soru şu: MİT neden hedef haline geldi? Ve Erdoğan n

Sabah gazetesinin hafta içinde yaptığı manşet hala gündemi işgal etmeye devam ediyor. Haber şuydu: Ergenekon sorşturmasının kilit ismi Tuncay Güney MİT elemanıydı. Teşkilat Güney’e İpek kodadını vermişti. MİT ertesi gün yaptığı açıklamada yayınlanan belgenin teşkilata ait olduğunu, ancak Tuncay Güney’in elemnaları olmadığını belirtti. Dahası kontr terör dairesi yani Mehmet Eymür’ü işaret ederek Güney’in Eymür’ün ekibinden olduğunu ve o grubun tasfiye edildiğini ima etti.

Ancak MİT bu açıklamasına rağmen eleştiri oklarından kendisini koruyamadı. Zira Mahmut Övür’ün yazdığı gibi Tuncay Güney’İn MİT elemanı olduğu artık kaıtlanmıştı. Bu Ergenekon operasyonunun MİT’in devlete verdiği bilgilerle başlatıldığını ortaya koyuyordu. Yani MİT, Ergenekon operasyonuna karşı çıkanların açık hedefi haline gelecekti. Mahir Kaynak bugün verdiği bir röportajda Tuncay Güney’in tüm kirli işlerinin MİT’le ilişkilendirilip kurumun yıpratılmak isteneceğini söylüyor.

Kaynak’ı doğrulayan gelişmeler haberin manşetten yayınlanmasının ardından gündeme geldi. Haber yayınlandıktan sonra Türkiye Güney’i ve MİT’le ilişkisini konuşmaya başladı. Ergenekon operasyonuna daha önce de mesafeli duran Oktay Ekşi gibi kalemler açıkça MİT’i suçlamaya ve ‘lağvedilsin’ demeye başlıyor. Elbette MİT’in kamuoyuna yansıyan ya da yansımayan tarihi boyunca yaptığı önemli hatalar sözkonusu olmuştur. Ancak kurumun özellikle son yıllarda gösterdiği başarılar ve yaşanan olaylara yönelik aldığı tutum MİT’in neden “taşlandığı” ile ilgili önemli bir fikir veriyor.

Ergenekon operasyonuna şu ana kadar soğuk bakanların operasyon bilgilerini sağlayan istihbarat kurumu MİT’e yönelik kızgınlığı anlaşılabilir bir durum. Ancak MİT’e yönelik kızgınlığın sebebi sadece bu değil. Kurum Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren “Türkiye bölgesinde ne yapmalı” tartışmalarına da katılarak hükümetin pro aktif politikalarını desteklemişti. MİT Müsteşarı Emre Taner 2007 Ocak’ında yaptığı açıklamada Türkiye’nin bölgedeki değişimleri izlemekle yetinemeyeceğini, aktif bir dış politikayla sürece müdahil olması gerektiğini belirtmişti.

Türkiye’nin yeni kurulan dünya düzeninde nasıl bir rol oynaması gerektiğine ilişkin tartışmalara MİT aktif katkı sunarak tarafını belli etti. Aslında MİT’in yeni tartışmaların odağına oturtulmasının önde gelen sebebi bu. Şimdi MİT’i kim koruyacak, “sulandırılmaya” çalışılan Ergenekon operasyonu nedeniyle hedef tahtasına oturtulmaya çalışılan kuruma kim sahip çıkacak bu önemli bir soru işareti. Daha önce sert eleştitilerle karşılaşan Genelkurmay’a sahip çıkan Başbakan Erdoğan’ın bu doğru tutumu MİT için de ortaya koyması gerekiyor.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,340 defa okundu.