İsrail: 'eli mahkum' operasyonu!

Birbirlerinden hazzetmedikleri zaten biliniyor ve tarih bunun örnekleriyle dolu. Bu yüzden, iki ülkenin yani İsrail ve Suriye'nin sürekli "alarm" durumunda bulunması kimse için yadırganacak bir durum değil.

Ama bugünlerde farklı bir "heyecan" var. Örneğin Şam, askeri hazırlıklara başladı. İsrail ise işi halka gaz maskeleri dağıtmaya kadar götürmüş durumda. Karşılıklı atışmaları ise hiç saymıyoruz.

Suriye'nin en korktuğu konu, İsrail'in "ani" bir saldırısına maruz kalmak. Geçmiş tecrübeleri bu durumda çoğu zaman "yavaş" kaldığını Suriyelilere öğretmiş durumda. Bu neden hazırlıklar tekrarlanıyor.

İsrail ise zaten "diken üstünde" yaşayan bir ülke olduğundan "sürekli alarm" durumunun gevşeklik yaratıp yaratmadığı kaygısı içinde.

Bu nedenle Tel Aviv'in tavrında bir yenilik olup-olmadığını anlamak zor. Kasım başında radyolarda konuşma yapan ülkenin acil durumlar yetkilisi General Zeev Zuckran, (gaz maskeleri) kararı konusunda bir korkuya kapılmaya ihtiyaç olmadığını ve bu kararı almakla güvenlik durumunun bozulmaya başladığının anlaşılmaması gerektiğini savundu.

Ama bu açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulması bile sinyal sayılabilir. Çünkü İsrail'in ilgili tüm yetkilileri sürekli olarak İran veya Suriye'den saldırı riski uyarısı yapıyor.

Peki "şimdi", yani özellikle ABD'nin yeni Başkanı Obama'nın göreve başlamak üzere olduğu, İsrail-Filistin sorunu konusunda yeni planları İsrail'e sunmaya hazırlandığı, gitmek üzere olan Bush hükümetinin ise "gidene kadar sorun çıkarmayın" ikazında bulunduğu bir dönemde gerçekten "tatsızlık" çıkabilir mi?

Bu sorunun kestirme yanıtı, "zor". Hatta açık biçimde "komplo teorisi" olarak damgalayanlar da çoğunlukta. Öte yandan, aynı zamanlamayı "oldu-bitti" yaratmak ve ABD'nin yeni yönetimini taraf olmaya zorlamak için kullanmanın da mümkün olabileceğini iddia ettirenler de var.

"Yoksa" diyorlar, "ABD yönetimi, Washington'da taşlar yerine oturana kadar kıpırdamayın diye İsrail'i uyarmazdı"!