Hindistan'ın '11 Eylül'ünde hedef kimler?

28 Kasım 2008 09:42 tsi
Hindistan'ın finans merkezi Mumbai'de düzenlenen terör saldırıları tüm dünyayı şoke etti. Eski adı Bombay olan şehirde önceki gece el bombalı ve makineli tüfekli militanlar, kentin turist ve finans merkezlerinde toplam 10 hedefe saldırdı.

125 kişinin hayatını kaybettiği terörist saldırıda 300'den fazla kişi de yaralandı. Amerikan ve İngiliz vatandaşları ile Yahudileri öncelikli hedef seçen saldırganlar, iki otelde ve bir Yahudi yardım kuruluşunda çok sayıda kişiyi rehin aldı. Saldırganlarla rehineleri kurtarmak isteyen güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar dün gün boyu devam etti. Oberoi Oteli'nde rehin alınan çok sayıda yabancının arasında bulunan 3 Türk'ten ikisi ise kurtarıldı.

Lüks Tac Mahal ve Trident-Oberoi otelleri, bir restoran, hastaneler ve bir tren istasyonu dahil olmak üzere en az 10 ayrı yerde önlerine gelene otomatik silahlarla ateş edip el bombaları atan 20'yi aşkın saldırgan daha sonra onlarca kişiyi rehin aldı. Rehineler arasında çeşitli ülkelerden birçok yabancı bulunurken görgü tanıkları, 20'li yaşlardaki saldırganların özellikle İngiliz ve ABD pasaportlu kişileri hedef aldıklarını anlattı. İki otel ve bir Yahudi yardım kuruluşunda rehin alınan sivilleri kurtarmak isteyen Hindistan güvenlik güçleri ile saldırganlar arasındaki çatışmalar dün gün boyunca sürdü. 24 saat süren çatışmaların ardından Tac Mahal Oteli'nde bulunan saldırganların biri dışında tümünün öldürüldüğü bildirildi. Trident Oberei Oteli'nde de birkaç silahlı saldırgan kaldığı, komandoların kalan sağ militanları aradığı öğrenildi. Güvenlik güçleri iki otelde de oda oda arama yaparken, içeriden zaman zaman silah ve patlama sesleri duyuldu. Maharaştra eyaletinin Emniyet Müdürü An Roy, Oberoi'da hâlâ rehineler bulunduğunu, Taj Mahal Palace Oteli'nde ise rehine kalmadığını söyledi. Oberei Oteli'ndeki Türk kadın rehinenin de odasında saklandığı ve dışarı çıkmayı beklediği kaydedildi. Yahudi Chabad Lubavitch grubunun Mumbai merkezindeki rehinelerden 8'inin kurtarıldığı, ancak Musevi merkezinde halen 10 ila 12 silahlı saldırganın bulunduğu ifade edildi. Hindistan haber ajansı PTI da resmi kaynaklara dayanarak, biri Pakistanlı 3 militanın Tac Mahal Oteli'nde tutuklandığını duyurdu. Ajans haberinde, saldırganların Pakistan merkezli Leşker-i Taibe grubuna üye olduklarını belirtti. Hindistan'daki birçok saldırıdan sorumlu tutulan örgüt ise olayla bir ilgisinin olmadığını açıkladı.

Fuar için gittiler, terörist saldırının ortasında kaldılar

Hindistan'daki bir otelde teröristler tarafından rehin tutulan Türklerden Meltem ve Seyfi Müezzinoğlu (sağdan ikinci) kurtarıldı. Seyfi Müezzinoğlu'nun eski Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu'nun oğlu oldu-ğu ortaya çıktı. Eski Bakan, "Oğlum ve gelinim fuara gitmişlerdi. Gezi burunlarından geldi." dedi. Otelde bir Türk'ün daha olduğu bildirildi.

Eski bakanın oğlu ve gelini saldırıların ortasında kaldı

Hindistan'daki terör saldırılarında 3 Türk de rehin alındı. Rehin alınan Türklerden ikisinin eski Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu'nun oğlu ve gelini olduğu ortaya çıkarken, Türkiye'nin Yeni Delhi Büyükelçisi Levent Bilman, çiftin, rehin tutuldukları Oberoi otelden kurtarıldıklarını ve sağlık durumlarının iyi olduğunu bildirdi. Üçüncü Türk vatandaşının ise otelde hâlâ mahsur durumda olduğunu belirten Bilman, bu kişinin kurtarılması için güvenlik makamlarıyla koordineli bir şekilde çalıştıklarını söyledi. 3 gün için gittikleri kimya fuarında saldırıların ortasında kalan Seyfi ve Meltem Müezzinoğlu olaydan sonra ilk olarak babalarını aramış. Oğlu ve gelininin otelin restoranında yemek yerken rehin alındığını anlatan 87 yaşındaki eski Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu, çiftin gezinin son günü bu olaya maruz kaldığını kaydederek, "Oğlum saldırı olduktan hemen sonra bizi aradı. Yanında bazı kişilerin vurulduğunu ve büyük korku yaşadıklarını söyledi. Özellikle yanlarında bazı kişilerin öldürülmesi onları şoke etmiş. Telefonda sakin ve soğukkanlı olmalarını tembih ettik" diye konuştu. CHP'de siyaset yapan Müezzinoğlu 1972-1973 ve 1978-1979 yılları arasında iki kez bakanlık yapmıştı.

İslamabad ile Yeni Delhi'nin arası açıldı

Mumbai kentindeki kanlı saldırıları nükleer güç sahibi iki rakip komşu ülke arasında gerginliğe yol açtı. Hindistan Başbakanı Manmohan Sing, saldırıları düzenleyen grubun kökenlerinin ülke dışında olduğuna şüphesi olmadığını söyledi. Devlet televizyonunda halka seslenen Sing, isim vermeksizin Pakistan'ı eleştirerek, komşu ülkelerin topraklarının Hindistan'a yönelik saldırılar için kullanılmaması gerektiğini belirtti. Hindistan başbakanı, "Buna hoşgörü ile bakmayacağız. Gerekli adımlar atılmazsa bunun bedelini öderler." uyarısında bulundu. Bu açıklamaya jet karşılık veren İslamabad ise Yeni Delhi'yi elinde kanıt olmadan kimseyi suçlamaması yönünde ikaz etti. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, "Deneyimlerimiz bize nefret dolu sonuçlar çıkarmaktan kaçınmanın gerekli olduğunu öğretti." dedi ve karşılıklı sakin olmanın gerekliliğine işaret etti. Açıklamalar, nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Keşmir için iki kez savaşan iki ülkenin yeniden karşı karşıya gelebileceği yönünde endişelere yol açtı. Mumbai'de Temmuz 2006'da düzenlenen bir dizi saldırıda yaklaşık 190 kişi ölmüş, Hindistan, bu eylemlerden Pakistan istihbaratını ve Leşker-i Taibe adlı radikal bir örgütü sorumlu tutmuştu.

Dünya liderleri saldırıları lanetledi

Dünya, Hindistan'ın Mumbai kentinde düzenlenen terör saldırılarına büyük tepki gösterdi. ABD Başkanı George W. Bush, Hindistan halkı ile saldırılarda ölen ve yaralananların yakınlarına taziyelerini iletti. Beyaz Saray'da, Ulusal Güvenlik Konseyi ülkenin üst düzey istihbarat ve terörle mücadele yetkililerinin katıldığı bir toplantı düzenledi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, bu eylemlere en sert şekilde karşılık verileceğini açıklarken, Rusya lideri Dimitri Medvedev, bu tür eylemleri 'insanlığın karşısındaki en büyük zorluklardan biri' diye niteledi. Vatandaşlarından biri saldırılarda ölen Japonya da eylemleri kınadı ve bu türden bir terör olayının affedilemez olduğunu vurguladı. Müslüman ve Arap dünyası da saldırılara sert tepki gösterdi. İslam Konferansı Teşkilatı bu tür terörist eylemlerin tüm insanlığa karşı işlendiğini ve hiçbir şekilde haklı bulunamayacağını duyururken, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, bu tür terörist eylemlerin bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini açıkladı. Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütü de saldırıları kınadı.

Ankara taziye mesajı gönderdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de saldırıları kınayarak saldırıların terörün dini, milliyeti ve ülkesi olmadığını bir kez daha gösterdiğini bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saldırıları lanetledi, Türkiye'nin teröre karşı Hindistan ile işbirliğini daha da artırma yönündeki kararlılığını vurguladı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Hindistan'daki muhatabına taziye mesajı gönderdi.
 
zaman

Bu haber 336 defa okundu.