Sağlıklı ve uzun yaşayanlar sırlarını paylaşıyor!

27 Kasım 2008 11:50 tsi
Günümüzde gençlik ve güzelliği estetik merkezlerinde, sağlığı haplar ve kapsüllerde arayanlar var. Peki hiç doktor yüzü görmemiş ama 150 yaşını görmüş insanlar ne diyor?iyibilgi özel

Dinç kalıp uzun yaşamak isteyenler, yemek alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor. İşte çok uzun yıllar sağlıklı yaşanlar sırlarını anlatıyor.

112 yıl yaşayan Jean Calmen’e göre:

Eğlence için yemek yemekten kaçınılmalı.

Akşam yemeği hafif olmalı. Uyku esnasında metabolizma yavaşlar, beden ısısı düşer. Hatta yaşlılık frenlenir. Tabi ki yavaşlayan metabolizmayı ağır bir yemekle harekete geçirmek doğru değildir.

Vitamin ve mineral almalıdır. Bu da haplarla değil gıdalarla yapılmalıdır.Hindistan’ın kuzeyinde yaşayan Hunzalar dünyanın en sağlıklı insanlarıdır. Yoksul bir toplumdur. Giysileri az, kışın yakacakları kıt, aldıkları besinin miktarı bizlere oranlara çok düşüktür.

Rafine ve sanayileşmiş besinler, çay, kahve, sigara, dondurulmuş yağlar, beyaz un, pasta, çikolata, alkollü içki, konserve ve benzeri gıdalar onlarda yoktur.

Kahvaltıları bir avuç kuru yemişten ibarettir. Düğün ve bayramlar dışında sofradan tok kalkmazlar. Aldıkları besinler iklimlerine uygun besinlerdir.

Tuz ve yağı kısıtlı kullanırlar. Eti ise kışın haftada bir, yazın ise ayda bir yiyebilirler.

Kıtlık ve zor şartlar altında yaşayan bu toplumun üyeleri yorgunluk nedir bilmez, neşesini kaybetmez, uyku sorunu yaşamaz ve hep güler yüzlüdürler.

Bulgar köylüsünün sağlıklı uzun yaşamasının sırrını araştıran bilim adamları şunları gördüler:

Bol yoğurt yiyorlardı, eti az yemekteydiler.

Yılın üçte birini oruçla geçirirlerdi (dindar olduklarından).

Midelerini hiçbir zaman tıka basa doyurmazlardı.

Aldıkları besin tahıl, sebze, meyve, yoğurt, bol soğan ve sarımsağa dayanıyordu.

Demek ki sağlığı korumak için az yemek, sanayileşmiş (rafine) besinlerden kaçınmak ve sofradan hiçbir zaman tok kalkmamak gerekmektedir.

İşte uzun yaşayanların sırları:  

“Tereyağı, yoğurt, bal, et, sebze yerim. Ayran ve süt içerim. Hamur işleri ve tatlıyı sevmem, yemem.” Konyalı Nemciye Dudu, 113  

“Uzun yaşamanın tek sırrı; çalışmak, temiz hava, bol yoğurt ve çiğ soğan…”                        Samsun'lu Zeliha Nine, 118

 “Hayatta doktor yüzü görmedim. Sağlığımı, bol bol yoğurt ve taze sebze yemeğe borçluyum. Hayatta içki ve sigara içmedim. Her gün en az 6 kilometrelik yolu yayan yürürüm. Bol tereyağı ve zeytinyağı içinde büyüdük…” Bandırmalı Sunullah, 82

“Bu yaşa kadar doktor yüzü görmedim. Sağlığımı, hiç kaçırmamaya çalıştığım beş vakit namaza ve yılda üç ay tutmaya çalıştığım orucuma borçluyum. Yılın altı ayını yaylalarda geçiririm. Etten çok sebze ve meyve, tereyağı ve yoğurt yerim. Sabah erken kalkar, akşam erken yatarım.”                 Oflu Hüseyin Alper, 91

“Daima çalışacaksınız, fakat kahrolurcasına değil. Yemeğinizi iştahla yiyeceksiniz. Açık havada ne kadar gezinebilirsiniz o kadar iyi. Güneşle beraber kalkıp, gece en geç dokuzda yatacaksınız. Yeni sağılmış süt çok faydalıdır. Çay yerine de sıcak suyu tercih ediniz. Bütün mesele sinirleri yıpratmamakta, bünyeyi boş yere yormamaktadır.” Kafkaslı 150-160’lık ihtiyarlar

 “Her sabah bal ve tereyağı yerim. Namazlarımı kılmaya çok küçük yaşta başladım. Hiç geçirmiyorum.” Erzurum/ Narmanlı bir ihtiyar, 95 yaşında

 “Bugün hala işlerimi kendim görürüm. Sabahları çok erken kalkar, akşam erken yatarım. Süt, yoğurt, yağ, peynir gibi tabi gıdalarla, pek fazla yemeden beslenirim. Bir de hiç sigara içmedim. Arabaya binmem. Çok fazla yürürüm. Eşimle çok çalıştık, hep birbirimize yardımcı olduk.”       Muşlu Abdullah Yıldız, 124

Kaynak:                                                                                                                                                   Formda Kalmak İçin Sağlıklı Beslenme/ Doç. Dr. Sefa Saygılı, Dr. Ali Akben, Dr. Özer Odabaşı

 www.iyibilgi.com özel Nihal Doğan

 

 

Bu haber 2,676 defa okundu.