En Sıcak Konular

Demek ki kriz birilerinin işine geliyor !

26 Kasım 2008 12:35 tsi
Demek ki kriz birilerinin işine geliyor !
Taha Kıvanç 'Kriz mi, kimin krizi?' yazısıyla ekonomik gelişmelere farklı bir pencere açıyor. İşte krizseverliğe ilginç açıklama:

Taha Kıvanç / Yeni Şafak

Kriz mi, kimin krizi?

Ekonomiden anlamadığım için şimdikine benzer ortamlarda ekonomiden anlayanlara kulak veririm. Bu alanda beni hiç yanıltmayan dostlarım olduğunu da biliyorsunuz.

Önceki gün gazeteleri karıştırırken, Taraf'ta, bir zamanlar Türk ekonomisine hükmeden ekibin en başarılı isimlerinden Süleyman Yaşar'ın yazısıyla karşılaştım. 'Parayı İsviçre'de kaybettiler, Ankara'dan istiyorlar' başlığının tahrik ediciliğine kapılıp, neredeyse her paragrafında 'Aaa, dostumun anlattığı gibi...' diyerek okudum...

Bir aydan fazla oluyor (15 Ekim), herkesin 'kriz' nöbeti tuttuğu bir sırada, ekonomiden anlayan bir dostum, 'Bunlar sahte' deyip duruyordu bana. Bazılarının 'kendine özgü' krizler yaşadığına inanıyordu. Şu örneği ondan buraya aktarmıştım: 'Bir büyük holding düşünelim. Eli hemen her alanda olsun. Bir süre önce elindeki bir kurumu iyi parayla sattığı için -diyelim- iki milyar doları da zulada bulunsun. Böyle bir holdingin bugünün ortamında krize düşmemesi, hatta etkisi ülkede hissedilse bile 'Kriz yok' diye karşı propaganda yapması lâzım."

Yerine kriz tellâllığı yapmasının sebebini de şöyle anlatmıştı: 'Birileri, patronlarına, 'Milyarlarınızı burada tutmanız hükümetin işine yarıyor, Türkiye'den daha kârlı finansal araçlar var dünyada; gelin o parayı 'hedge fund'larda, yabancı bankaların pazarladığı kâğıtlarda değerlendirelim' aklını vermişlerse?"

Vermişlerse olacağı şöyle özetlemişti dostum: "Holding, dünyayı sarsan küresel krizin içerisine düşer ve krizi bizlerin hissetmediğimiz oranda sert algılar."

Süleyman Yaşar icraatın içinden gelen bir iktisatçı olduğu için olanı daha çarpıcı özetliyor.

Okuyalım: 'Amerikan konut sektöründe on yedi ay önce başlayan ve dünyaya yayılan kredi krizi, Türkiye'de oturan ve yatırımlarının bir kısmını yurtdışında yapanların paralarının batmasına neden oldu. Yurtdışında kurulan riskli fonlar, yatırımcıya dolar üzerinden yıllık yüzde 20-25 oranında yüksek kazanç sağlıyordu. Türkiye'de oturan bazı zenginler de yüksek kazanç elde etmek için bu fonlara yatırım yaptılar. İşler iyi giderken çok kazandılar ama krizde işler kötüye gidince kaybettiler. Bugüne dek hep Türkiye'de çıkan kriz bu defa en güvenilen zengin ülkelerde çıktı, paralar bu sefer orada battı.'

Battıysa battı, ne yapalım?

Kazın ayağı öyle değilmiş meğer: 'Geçen 15 eylülde Lehman Brothers yatırım bankasının batmasıyla başlayan süreçte yurtdışında para kaybeden pek çok yatırımcı, Türkiye'de hemen bir kriz lobisi oluşturdular ve paraları sanki Türkiye'de batmış gibi bir karmaşa yarattılar. Yaşanan dünya krizinin merkezini Türkiye'ye taşıdılar. Türkiye'de gelişmiş ülkelerdeki gibi batan bir banka, finansal kuruluş, fon ya da ödenemeyen devlet garantili bir senet olmamasına rağmen, yaratılan bu olumsuz hava herkesi etkiledi. Zaten cumhurbaşkanlığı seçim süreci, genel seçimler ve kapatma davası gibi siyasal gerginliklerle bir türlü tam istikrara kavuşamayan ve dünyanın en yüksek faizini vererek gergin bir ortamda ilerleyen Türkiye ekonomisinde, tüketiciler yaratılan bu korku senaryosuyla tüketimlerini iyice kıstılar. Herkes kriz beklentisine girdi. Bu durumu fırsat bilen bazı işadamları da harekete geçti, 'cebimize para koyun yoksa işçileri çıkartırız' tehdidiyle hükümeti sıkıştırmaya başladı.'

'Kriz lobisi oluşturan bu işadamları, IMF'den '5 milyar dolar alınıp kendilerine verilmesini istiyorlar. Kriz lobisine göre, eğer bu para onların kasasına konursa Türkiye ekonomisi kurtulacak, aksi takdirde batacak. Halbuki bu para eğer yanlışlıkla onlara verilirse, Türkiye ekonomisi işte o zaman batacak.'

Birileri 'Cari açık da, cari açık' diyorlar ya, Süleyman Yaşar o konuyu daha önce yazmıştı. Okuyalım: 'Cari açık riskine gelince... Kriz lobisi kendisinin yarattığı cari açığı artık kendisi kapatmak zorunda kalacak. Nasıl mı? Artık ürettiklerinden fazla harcamayacaklar. Zaten bunun ilk işaretleri görüldü bile. Türk parasının değer kaybetmesiyle cari açık azalmaya başladı. İthalat maliyetleri arttığı için bundan sonra pek çok ara malı tekrar yerli üretimden elde edilecek, kapanan tesisler açılacak ve istihdama olumlu katkı sağlanacak. Ayrıca ham petrol ve emtia fiyatlarının düşmesi de cari açığın daralmasına yardımcı olacak.'

Neymiş, neymiş?

Kriz elbette dolaylı olarak bizi de etkiliyor. Batılılar otomobillerini yenilemedikleri için otomotiv fabrikalarımız üretimlerini durduruyor, işsizlerimiz artıyor. Fakat bu bizim krizimiz değil. Süleyman Yaşar, 'Önümüzdeki dönemde hükümet, maliye politikası araçlarını toplam talebi arttırıcı yönde kullanırsa, dünya mali krizinin Türkiye'ye etkileri derin olmayabilir' diyor.

Parayı lobiye vermektense talebi artıracak şekilde kullanalım. Çare bu.

 



Bu haber 630 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,740 µs