'dejavu' | " /> 'dejavu' | "/>

En Sıcak Konular

Robert Fisk'ten işgal güçlerine 'dejavu'

24 Kasım 2008 15:15 tsi
Robert Fisk'ten işgal güçlerine 'dejavu' Ortadoğu uzmanı ünlü İngiliz yazar, Kabil'in 30 yıl öncesi ve sonrasını kaleme aldı ve işgalcilere 'dejavu' dedi. Fisk, Afganistan'ı işgal edenlere 'tarih okuyun" diye seslendi.

İngiliz The Independent gazetesinin ünlü Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, "30 Yıl Önce Kabil ve Bugün Kabil. Hiçbir şey öğrenmedik mi?" başlığıyla kaleme aldığı makalesinde Afganistan'daki işgal güçlerine tarihten dersler verdi. 'Teröristler Sovyetlerin hedefindeydi, şimdi ise Amerikalıların' diyen Fisk yazısını şu cümlelerle noktaladı; "Amerikalılara, İngilizlere, Kanadalılara ve tüm Bodur ve Şişko adamlara hatırlatıyorum: Roberts’ı okuyun. Tarihi iyi okuyun." Robert Fisk uyarıcı makalesiyle işgal güçlerine bir değil iki kez "dejavu" dedi.

30 Yıl Önce Kabil ve Bugün Kabil. Hiçbir şey öğrenmedik mi?

Robert Fisk*

Eski Merkez Otelinin çatısında oturuyorum – Firavunlarınkine benzer dekore edilmiş asansör, tarifsiz elma suyu, muhteşem yeşil çay ve ön kapıda silahlı Tacik muhafızları – Kabil akşamının dumanlı kızıllığına bakıyorum. Bala Hisar kalesi akşam karanlığında parlıyor ve İngiliz ordusunun 1841’de adamlarını göndermesi gerektiği büyük ana kapılar da muhteşem görünüyor. Onun yerine kralın orada yaşaması gerektiğini düşündüler ve savunmasız açıklıkta naçizane bir askeri karargâh kurdular, bu da “felaket işareti” vermekteydi.

Otomatikleşmiş kuşlar gibi uçurtmalar çatıların üstlerine çullanıyor. Evet, Kabil’in uçurtma uçuranları Hollywood’dan az. Geceleyin Amerikan Sikorsky helikopterlerinin gümbürtüsü ve yüksek irtifalı F-18’lerin fısıltısı odamı işgal ediyor. Amerika Birleşik Devletleri, Hamit Karzai’nin yolsuzluklara batmış hükümetini devirmeye çalışan “teröristler” ile George Bush’un hıncını alıyor.

Şimdi 29 yıl öncesine geri saralım, bu büyük, soğuk, ağır havalı şehrin diğer tarafındaki Intercontinental Otel’in balkonundayım. Kusursuz personel, barda donmuş Polonya birası, ön lobide gizli polisler, ön avluya park etmiş Rus askerleri. Sisin arasından Bala Hisar Kalesi hafifçe parlıyor. Uçurtmalar – yeşil favori renk olarak görünüyor – ağaçların ötesine doğru gidiyor. Geceleyin Hint helikopterlerinin gümbürtüsü ve yüksek irtifalı Rus MİGlerinin fısıltısı odamı işgal ediyor. Sovyetler Birliği Barbrak Karmal’ın yolsuzluklara batmış hükümetini devirmeye çalışan “teröristler” ile Leonid Brezhnev’in hıncını alıyor.

O kadar yıl önce otuz mil kuzeyde bir Sovyet generali bize Amerika, Suudi Arabistan ve Pakistan tarafından desteklenen dağdaki “teröristler”, emperyalist “kalıntılar” - Kabil komünist radyosunun sürekli kullandığı bir kavram - üzerine yaklaşan zaferden bahsetti.

Hızla 2001 yılına ileri saralım – sadece yedi yıl öncesine – ve bir Amerikalı general bize Suudi Arabistan ve Pakistan tarafından desteklenen dağdaki “teröristler”, Taliban üzerine yaklaşan zaferden bahsetti. Rus generali Bagram’daki büyük Sovyet hava üssünde yalnız kendi bildiği doğruymuş gibi konuşuyordu. Amerikan generali Bagram’daki büyük ABD hava üssünde yalnız kendi bildiği doğruymuş gibi konuşuyordu.

Bu dejavu değil. Çifte dejavu. Ve giderek kötüleşiyor.

Yaklaşık 29 yıl önce Afgan “mücahitleri” peş peşe gelen komünist hükümetlerce dayatılan yasayla uzak dağ geçişlerinde kız ve erkek çocukların okula karışık gitmesine son vermek için bir kampanya başlattı. Okullar yakıldı. Celalabat’ın dışında bir okul müdürü buldum ve eşi okul müdiresi yakılarak öldürülmüştü. Bugün Afganlı Taliban, Kandahar ve Helmand’ın büyük çöllerinde kız ve erkek çocukların okula karışık gitmesine – hatta genç kızların eğitimine bile – son vermek için kampanya yapıyor. Okullar yakıldı. Öğretmenler infaz edildi.

Sovyetler kazazedelerden giderek daha fazla zarar görmeye başlarken, subayları Afgan Ulusal Ordusunun cesaretini arttırmakla övündü. “Mücahitler” aralarına sızmalarına rağmen, Moskova onlara yepyeni tanklar verdi ve başkentin dışındaki gerillalarla uğraşacak yeni taburları eğitmek için yardım etti.

Şimdi ileri saralım. Amerikalılar ve İngilizler kazazedelerden daha büyük zarar görürlerken, subayları Afgan Ulusal Ordusunun cesaretini arttırmakla övünüyor. Taliban’ın aralarına sızmasına rağmen, Amerika ve diğer NATO ülkeleri yeni donanım tedarik ediyor ve başkentin dışındaki gerillalarla uğraşacak yeni taburları eğitiyor. 1980 Ocak ayına geri dönersek, Kabil’den Kandahar’a otobüsle gidebildim. Yedi yıl sonra bozuk otoban “mücahit” savaşçıların ve eşkıyaların uğrak yeri olmuştu ve Kandahar’a tek güvenli yolculuk hava yoluyla idi.

Amerika’nın buraya 2001’de hemen varışından sonra Kabil’den Kandahar’a otobüsle gidebildim. Şimdi, yedi yıl sonra, otoban - George W Bush’un hızlı talimatlarıyla yeniden inşa edildi ama gene çatladı ve kumla doldu – Taliban savaşçıları ve eşkıyalar tarafından tutuldu ve şimdi tekrar Kandahar’a tek güvenli yolculuk havayolu ile.
1980’lerde Sovyetler ve Afgan Ulusal Ordusu kasabaları tuttu ancak ülkenin çoğunu kaybetti. Bugün Amerika ve müttefikleri ve Afgan Ulusal Ordusu kasabaların çoğunu tuttular ancak ülkenin güney yarısını kaybettiler.

Sovyetler “mücahitler” ile savaşmak için 115.000 güçlü işgal gücüne katılması için gizlice 9.000 tabur daha gönderdi. Bugün Amerikalılar Taliban ile savaşacak 55.000 güçlü işgal gücüne katılmak üzere açıkça 7.000 tabur daha gönderiyor.

1980’de tozla dolu dükkânlarda eski kitapları, İngiliz İmparatorluk subaylarının anılarının ucuz ve illegal Pakistan baskılarını satın almak için Chicken Caddesinde sessizce ilerliyordum ve şoförüm yanlışlıkla bir Rusla karşılaşmamam için endişeyle etrafı gözlüyordu. Geçen hafta sessizce aynı yasa dışı kitaplarla dolu Shar Kitap Evine girdim ve şoförüm bir Amerikalı (ya da bir İngiliz) ile yanlışlıkla karşılaşmamam için endişeyle etrafı gözlüyordu. Stephen Tanner’in “Afganistan: Büyük İskender’den Taliban’ın Düşüşüne Kadar Askeri Tarih” kitabını buldum ve az ışıklı odamda okumak için Kabil’in odun tüten caddelerinden otelime doğru ilerledim.

1840’da Tanner, Pakistan’ın Karaçi şehrinden Hayber Geçişine ve Celalabat’tan Kabil’e kadar uzanan İngiltere’nin ikmal hattının Afgan savaşçıları tarafından tehdit edildiğini yazıyor, “Peşavar’daki önemli ikmal hattındaki İngiliz subaylar aşağılandı ve saldırıya uğradı." Le Monde’un son sayısından bir küpürü bulmak için çantamı el yordamıyla yokluyorum. Pakistan’ın Karaçi şehrinden Hayber Geçidine ve Celalabat’tan Kabil’e NATO’nun ana ikmal rotasını gösteriyor ve Amerika’nın Afganistan’daki müttefiklerine yakıt ve yiyecek getiren konvoylara yapılan her bir Taliban saldırısının yerini resmediyor.

Sonra bulduğum dışı değişmiş Pakistan kitaplarından birini kolaçan ediyorum ve Kandahar’ın Generali Roberts’ın 1880’de İngilizlere şöyle dediğini görüyorum, “Afganistan’dan korkmaya nedenimiz yok ve yapılacak en iyi şey Afganistan’ı olabildiğince çok kendi başına bırakmak olacak… Afganların bizi ne kadar az görürlerse bizden o kadar az nefret edeceklerini söylediğimde haklı olduğumdan eminim."

Amerikalılara, İngilizlere, Kanadalılara ve tüm Bodur ve Şişko adamlara hatırlatıyorum: Roberts’ı okuyun. Tarihi okuyun.

 

*Ortadoğu uzmanı İngiliz asıllı gazeteci-yazar.

Timetürk



Bu haber 314 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,747 µs