K. Irak'ın 'arkasını' biz mi koruyacağız?

24 Kasım 2008 13:01 tsi
Sebep?.. Şu ki; ABD'nin Irak'tan çekilme ihtimali dengeleri zorluyor. ABD'nin Bağdat'la değil, Kuzey'le anlaştığı söyleniyor. Bu arada Şii-Sünni gerilim tırmanıyor, Erbil'e silah uçakları iniyor, Ankara K. Irak'a yaklaşıyor, İran kaşlarını çatıyor

Aslında "iyi de, bize ne" demenin tam zamanı gibi görünüyor ama işlerin öyle yürümediğini de artık herkes biliyor. Yine de zamanlama ile gelen fırsatları, "bazı sorunların halli" perdesiyle göremeyecek olabilir miyiz?

ABD'nin Irak'tan çekilecek olması, korkulduğu gibi ve daha şimdiden ülkedeki tüm kritik sutreleri germeye başladı. Bağdat yönetimi kendi içinde zaten bir çok konuda tartışma yaşıyor.

Şii ve Sünni kesimlerin sinirli olduğu da belli. Örneğin Sadr, anlaşmadan hiç hoşnut değil. Kaldı ki ülkede yaşanan tedhiş de hiç azalmıyor. Bunlar yetmezmiş gibi, Bağdat yönetimi ile Kuzey Irak arasında da ciddi sorunlar ve kaygılar var.

Bunların içinde kısmen ve yeni olan, ama en önemlisi, iki taraf arasında sıcak bir çatışmanın vuku bulma olasılığı. Amerikalılar'a göre, Kuzey Irak hakimiyet alanını genişletmek için coğrafi girişimlerde bulunabilir.

Ek olarak şu sıralar en sık konuşulan konu, Kuzey Irak'a silah yığınağı yapıldığı iddiası. Bir çok yerli-yabancı yayın bunun ipuçları ile dolu. En tazesi, Bulgaristan'dan bölgeye üç C-30 yükü silahın indirildiği iddiası.

Bulgaristan Dışişleri yalanlıyor, Kuzey Irak "şaşıracak birşey yok" diyor. Sebebi, "terörle mücadelede ön safta bulunmaları ve silah almalarını engelleyecek herhangi bir kıstasın bulunmayışı".

İşte bu nedenle bölgeyle ilgili herkes, Bağdat ile Kuzey arasında bir çatışmanın çıkması ihtimaline, Irak ordusu ile peşmergelerin kapışması olasılığına yok diyemiyor.

Bu detaylar arasında görünür durumda olan ABD'nin Barzani-Talabani ile bir uzlaşı içinde görünüyor olması. Çekilmeden sonra bunun nasıl somut biçimde nasıl tezahür edeceği görülecek.

Bu masanın en önemli oyuncularından İran da durumu yakından izliyor ve çok mutlu değil. Irak'taki gösterilere ve direnişe destek veriyor. Tersi de söz konusu. ABD'de de bu yüzden, "tamamen" Irak'tan çekilecek değil!

Peki ya Türkiye? Bilindiği gibi tam bu zamanlamayla Türkiye, Kuzey Irak'la ilişkilerini daha ılımlı bir platforma çekme, Barzani de Türkiye'ye kucak açma adımları atıyor.

Türkiye'nin gerekçeleri içinde birinci sırada terör var. Yani PKK.  Bu yeni dengelerin PKK'yı bitirebileceği, Barzani ve ABD desteğinin, yeni konjontürle birlikte Türkiye'nin lehine döneceğini kestiriyor.

Örneğin Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamaları bu manada okunabilir ve yapılan resmi görüşmelerde masada bulunan Kuzeyli simalar bu şekilde anlaşılabilir.

Şii ve Sünnilerin, ABD destekli Kürtlere karşı bir mücadeleye girişmeleri ciddi çatışmalar doğurabilir.  Yani yukarıda bahsettiğimiz korku gerçekleşebilir. Bu durumda Türkiye ne umuyor olmalı?

Ortaya çıkaçak kaos, terörist PKK'nın işine mi yarar, yoksa, ABD ve Barzeni olası çatışma durumunda Türkiye'yi arkalamak için örgüte sert bir darbe mi vurur?

Bu en önemli soru sayılabilir. Ama bu payeye aday bir başka soru daha olmalı. Bu kadar zamandır ve bu kadar "kan"dır, ses çıkarmayan Barzani ve ABD şimdi yeni şartlar yüzünden, Türkiye'ye yüzünü dönüyorsa samimiyetlerine inanmalı mı?

Çark Dönüyor-2: 'AB'nin 'arkasını' biz mi koruyacağız?

Bu haber 1,368 defa okundu.